Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Ulusal Kanat ile Hizbullah taraftarları arasında atışma | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Lübnan’daki Ulusalcı Hareket ile Hizbullah arasında 12 yıldır var olan stratejik ittifak birçok engeli aşarak bugüne kadar gelmeyi başardı. Ancak kapalı kapılar ardında dile getirilen farklılıklar, iki tarafın destekçilerinin televizyon programlarına çıkarak kamuoyu önünde karşı tarafa eleştiri oklarını yöneltmesiyle beraber alevlendi. İki taraf arasında çıkan tartışmalar sosyal medya üzerinde giderek şiddetlendi. İki tarafın destekçileri arasında hakaret içerikli yorumlar, siyasi sembolleri küçümseme ve alay etme, eski defterleri açma hatta karşı tarafı vatana ihanetle suçlamaya yönelik ifadelere yer veriliyor.

Dışişleri Bakanı Cübran Basil’in, Mişel Avn’ın yerine Ulusalcı Hareketin Başına geçmesiyle iki taraf arasında(Hizbullah-Ulusalcılar) uzlaşma eğilimi giderek artmıştı. Fakat dikkat çeken bir nokta var: Benzeri görülmemiş yıkıcı konuşmalara rağmen Mişel Avn ile Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah arasında kurulan koalisyon istikrarlı bir şekilde devam ediyor. Ancak bunun yanında, Hizbullah yanlıları ilişkinin temelinin tartışılması gerektiğini düşünmekle birlikte bunun stratejik ortaklığı bitirecek şekilde gelişmesine de izin vermiyor.

Geçtiğimiz hafta yaşanan gelişmelerin üzerine konuşan Cübran Basil, ”Hizbullah ile varılan mutabakat vatanı dışardan ve içerden korumak içindir. Bu mutabakatın devamı ülkeyi korumak için stratejik bir ihtiyaçtır. Oynanan küçük oyunlar ise buna zarar vermeyecektir” ifadelerini kullandı.

‘Basil, Ulusalcılar için yeni bir taktik deniyor’

Değişim ve Reform bloğu üyesi Ziyad Esved, Basil’in sözlerini şu şekilde değerlendirdi, “Görülen o ki Basil Ulusalcıları idare etmek için yeni bir taktik deniyor. Fakat Ulusalcılar içindeki bazı kimseler aynı görüşte değiller” dedi.

Şarkul Avsat’a değerlendirmelerde bulunan Esved, ”Hizbullah ile ittifakımız büyük hedeflere dayanıyor, bunların en başında ülkeyi korumak ve gerginliği azaltmak geliyor. Bu mutabakat, Temmuz 2006’da yaşanan savaştan bugüne kadar yaşadığımız tüm krizlerde ülkeyi korudu. Basil’in kendine has siyasi ve yönetme tarzı var. Kurumların çalışmaları göz önüne alındığında, Başkan Mişel Avn ve Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın kurduğu mutabakat güçlü ve sağlam duruyor” sözlerine yer verdi.

Geçtiğimiz haftalarda Hizbullah ve Ulusalcılar, ilişkilerinin geleceği ile ilgili anlaşmazlıklar hakkında birtakım sorulara muhatap olmuştu. Konuşmasına İsrail’in varlığının tanınmasını ima ederek başlayan Basil, Nasrallah’ın Menar TV’de yayınlanan açıklamasında yapımcısı İsrailli olan “The Post “adlı filmin durdurulması için yaptığı çağrıyı ağır bir şekilde eleştirmişti.

Tartışmalar sosyal medyaya yansıdı

Bu tartışmalar televizyon programlarıyla kalmayarak Twitter’da açılan konu başlıkları altında devam ediyor. İki müttefikin taraftarları karşı tarafı vatan hainliğine varana dek hakaretler yağdırdı.

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Ziyad Esved ise, ”Twitter ve Facebook gibi sosyal mecralarda yapılan yorumlar toplumun ne düşündüğüne dair göstergelerdir; ne var ki bunlar siyasi partilerin veya herhangi bir tarafın politik düşüncelerini yansıtmamaktadır. Elbette eleştiriler olacaktır, ancak fırtınalar kopsa dahi bu ilişkiler yerinden kıpırdamaz. Bugüne kadar da bu şekilde gelmiştir” açıklamasında bulundu.

Öte yandan benzer görüşleri dile getiren siyasi analist ve yazar Kasım Kasir, “Medya tartışmaları kişiseldir ve parlamento seçimlerinde bile stratejik ilişkiyi etkilemez” ifadelerini kullandı.

Şarkul Avsat’a konuşan Kasım, ”Bana göre, Bakan Basil ile Hizbullah lideri arasındaki ilişki, zaman zaman bazı karışıklıklar ya da farklılıklar olsa da halen güçlüdür. Hizbullah’ın en hassas olduğu nokta, Basil’in aktardığı gibi, Siyonist varlığın tanınma olasılığıydı. İki tarafın da liderleri tehlike boyutuna geçmeyecek bir şekilde karşılaşacak sorunlar konusunda elini acele tutuyor. Basın kuruluşlarının düzenlediği kampanyalar ve sosyal medya savaşları insanların bakış açılarından ibarettir. Hiçbir şekilde iki tarafın ve ülkenin menfaatini koruyan mutabakatı etkilemez” ifadelerini kullandı.