Ülkede şiddetli bir fırtına çıktığı zaman bu tür krizleri çok dikkatli ve özel bir şekilde ele almak gerekiyor. Aşırı güç kullananlara, kusurlu olanlara ve ülkeyi tehlikeli bir krizin içine sokanlara karşı adaleti ve hakkı gerçekleştirme talebi dengeli olmalıdır. Aynı zamanda olayların ülkeye yönelik sonuçlarını, yansımalarını ve etkilerini kapsamlı, derin ve sağduyulu bir bakışla ele almak gerekiyor. Zira bir apartman dairesinde küçük bir yangın çıktığı zaman mantık, akıl ve sağduyu gereği bütün apartman sakinleri öncelikle yangının çıktığı dairedeki aileyi kurtarmak için yardıma koşmalıdır. İkinci olarak da yangının apartmanın diğer dairelerine yayılmasını engellemek için önlem ve tedbir almaları gerekir. Şayet apartman sakinlerinden biri yardım etmek yerine “Yangın nasıl başladı? Yangını kim çıkardı?” gibi yangının çıkış nedenini sorgulamak için diğer insanları meşgul ederse insanlar, onun aklından ve düşüncelerinden şüphe eder. Çünkü vakit, ayıplama, kınama ve azarlama vakti değil, aksine burada yaşayanları koruyan ve barındıran apartmanın yapısını muhafaza etme vaktidir.

Ülke, bölgesel komplo fırtınalarına ve sistemli medya kasırgalarına maruz kaldığı zaman da aynı şekilde hareket edilmelidir. Nitekim bu komplo fırtınaları, insani meseleleri kışkırtma aracı şeklinde kullanılarak ülkeye zarar vermekte ve ülkenin birlik ve bütünlüğünü sarsmaya çalışmaktadır. Bazıları bunu anlamadı. Onlar, yönetim etrafında toplanmaya ve ulusal birliğe yönelik çağrının bir nevi hataları gizlemek, hatalara tolerans tanımak ya da yönetime yaltaklanmak olduğunu zannediyor. Durum kesinlikle böyle değil. Tam aksine amaç ülkenin yapısını korumaktır. Sağduyulu lider Ali bin Ebu Talip (ra), Hz. Osman’ın (ra) katillerinden intikam almak isteyenlerden yavaş olmalarını istediği zaman bunun sıkıntısını tam olarak yaşamıştı. Çünkü Hz. Ali, önce kendisine biat edilmesini, olayların sakinleşmesini istemiş ve ardından da Hz. Osman’ın katillerinin yargılanacağını belirtmişti. Hz. Ali, bu işlemi siyasi hırslara ya da bireysel amaçlara göre oyalamış ya da geciktirmiş olamaz.

Fitnelerin ve sıkıntıların olduğu bir ortamda özellikle de Ortadoğu’da krizleri anlamaları için insanları bilinçlendirmeye yönelik önemli bir ihtiyaç var. Bu konuda daha fazla bilgi isteyenler için Suudi Arabistan’ın önceki İslam İşleri, Evkaf ve İrşat Bakanı Salih bin Abdülaziz el-Şeyh’in aynı konu hakkında “Krizleri ve Fitneleri Anlamak” başlığında derin, sağlam ve bilimsel bir araştırması mevcut. Bu araştırmayı kendi internet sitesinde de bulabilirsiniz.