Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Uluslararası Adalet Divanı, İran’ın yaptırımlara itirazını inceliyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Uluslararası Adalet Divanı (UAD) pazartesi günü, Tahran’ın nükleer programıyla mücadeleye yönelik ABD yaptırımlarının yeniden yürürlüğe girmesini durdurmak amacıyla Tahran’ın yaptığı şikayeti incelemeye başladı. Böylece konu adli bir noktaya taşınmış oldu.

İran Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise Avrupa Birliği’nin nükleer anlaşmanın sürdürülmesi için teklif ettiği paket ile AB Komisyonu’nun sunduğu mali paket arasında herhangi bir bağ olmadığı belirtildi.

İran, ABD Başkanı Donald Trump’ın Tahran’a yönelik yaptırımları yeniden uygulamaya koyma kararının ardından temmuz ayında, Washington’ı Birleşmiş Milletler’in merkezi Lahey’de bulunan ana yargı organı Uluslararası Adalet Divanı’na şikayet etmişti.

ABD yönetimi, Trump’ın mayıs ayında nükleer anlaşmadan geri çekilmesinin ardından geçen ay Tahran’a yönelik yaptırımları yeniden uygulamaya koymuştu. Söz konusu yaptırımların ilki ağustos ayı başlarında yürürlüğe girdi. İran ekonomisinde önemli bir rol oynayan petrol ve gaz sektörlerini hedef alan ikinci yaptırımlar ise 5 Kasım’da devreye girecek.

Tahran, Uluslararası Adalet Mahkemesi yargıçlarının ABD’ye söz konusu uygulamalarını “gecikmeksizin durdurma” yönünde karar almasını bekliyor. Tahran, söz konusu yaptırımların yeniden uygulanmasının 1955’teki İran-ABD Dostluk Anlaşması’nı ve uluslararası yükümlülükleri ihlal ettiği görüşünü savunuyor. Mahkeme’nin İran’ın talebi hakkında geçici bir karar vermesi iki ay sürecek. Nihai karar alınmasının ise yıllar alabileceği kaydediliyor.

Tahran’a göre ABD yaptırımlarının yeniden uygulanması ülke ekonomisine olumsuz bir etki bıraktı. İran riyali nisan ayından bu yana değerinin yarısını kaybetti.

ABD’nin yaptırımları sebebiyle Alman “Siemens” ve “Daimler AG” ile Fransız “Total”, “Peugeot” ve “Renault” da dahil olmak üzere pek çok şirket İran’daki faaliyetlerini askıya aldıklarını duyurmuştu.

İngiliz “British Airways” ve Fransız “Air France” havayolu şirketleri de perşembe günü yaptıkları açıklamada ABD’nin İran’ a yeniden yaptırım uygulamasının ardından ticari gelirlerinin azalması nedeniyle önümüzdeki ay itibariyle Tahran’a uçak seferlerini durduracaklarını belirtmişti.

Tahran, söz konusu şikayetinde “ABD, abluka altındaki İran halkı üzerindeki tüm dramatik yankılarıyla birlikte İran’a ekonomik bir abluka uyguluyor” ifadelerine yer vermişti.

Leiden Üniversitesi’nde “uluslararası anlaşmazlıkların çözümü” alanın çalışmalar yürüten Profesör Eric De Brabandere konu hakkında AFP’ye yaptığı açıklamada “İran’ın konumu pek çok Avrupa ülkesinin desteğiyle güçleniyor. Amaçlardan biri de ABD’nin eylemlerini açıkça kınamak. İran’ın yargı davaları bu nedenle bazı propagandalar içeriyor” ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Trump’a göre söz konusu yaptırımlar özellikle balistik silah programı ve tüm “kötü faaliyetleri” ile ilgili “davranışlarını değiştirmesi” için İran rejimine yönelik “baskıyı yoğunlaştırmayı” hedefliyor. Bununla birlikte Trump, İran’ın nükleer programı konusunda yeni bir anlaşma karşısında da “açılım” göstermişti.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani iki ay önce Hürmüz Boğazı da dahil olmak üzere petrol ihracatının ana güzergahlarındaki tüm uluslararası geçişleri engellemekle tehdit etmişti. Devrim Muhafızları liderleri boğazın kapatılmasını memnuniyetle karşılamıştı. Ancak İran’ın dini lideri Ali Hamaney geçen hafta yaptığı açıklamada “ABD ile hiçbir savaş ve müzakerenin yapılmayacağını” belirtmiş ve bir anlaşmaya varılması konusundaki beklentileri yıkmıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Uluslararası Adalet Divanı, 8 Ekim’de yaklaşık 2 milyar dolarlık İran varlığının dondurulması nedeniyle İran’ın 2016’da yılında ABD hakkında şikayette bulunduğu başka bir davayı incelemeye başlayacak.

İran Dışişleri Bakanı Behram Kasımi’nin sözcüsü dün “Avrupa Komisyonu tarafından dün onaylanan 18 milyon euro değerindeki mali paket iyi bir adım ancak yeterli değil” açıklamasında bulundu. Bu paket ile Tahran’ın nükleer anlaşmada kalması için teklif edilen ekonomik paket arasında herhangi bir bağlantının olmadığını belirtti.
IRNA resmi haber ajansı da Kasımi’nin şu ifadelerini aktardı:
“Tahran’ın dün kazandığı mali paket 16 Nisan 2016’da, yani nükleer anlaşmanın yürürlüğe girmesinden üç ay sonra Avrupa Birliği ile Tahran arasında yapılan bir anlaşma kapsamında verildi.”

İran medyasına göre Avrupa Komisyonu’nun mali paketi İran’daki kalkınmayı ve özel sektörü desteklemeyi hedefliyor.