Uluslararası Af Örgütü (Amnesty) Ekim ayında Rus yönetimine karşı bireysel protesto gösterileri düzenledikleri için Kırım’da yargılanan 86 Tatarın yargılanmasını kınadı.
Örgüt, davayı “tiyatro” olarak nitelendirmesinin yanı sıra protestoların da “tamamen yasal” olduğunu vurguladı.
Uluslararası Af Örgütü Ukrayna Şubesi Direktörü Oksana Pokalchuk bir açıklama yayımlayarak, Kırım yarımadasının Rusya işgali altındaki çeşitli yerlerinde her biri barışçıl ve bireysel gösterilere katılmakla suçlanan 86 Kırımlı Tatar aktivistin eşzamanlı olarak yargılanmaları hakkında şunları söyledi:
“İşgalci Rusya yetkilileri şimdi de çok sayıda barışçıl Kırımlı Tatar aktivistin kitlesel olarak peşine düşerek, Kırımlı Tatar azınlığa yönelik amansız misillemelerinin sınırlarını daha da ileri taşıyor.
‘Tek kişilik protesto’ denilen bu eylemler için yetkililerden önceden onay alınmasını gerektirmiyor, bu nedenle de – çeşitli yerlerde eşgüdümlü olarak düzenlenmesine rağmen –tamamıyla yasaldı. Rusya yetkilileri, düşüncelerini yüksek sesle söyleme cesareti gösterenleri cezalandırmak amacıyla katılan herkesi alıp götürüyor,” diyen Pokalchuk, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Kırımlı Tatarlara yönelik zulüm, yeni değil. Rusya yetkilileri zaten Kırımlı Tatar liderleri zorla sürgün etti veya cezaevine koydu, topluluğun temsil organı Mejlis’i yasakladı ve medyada Kırımlı Tatarların dili üzerinde baskı oluşturdu. Bu son adımla yetkililer, kişilerin muhalif düşüncelerini ifade etmesini engelleme ve onları memnuniyetsizliklerini dile getirme hakkından yoksun bırakmayı hedefliyor.”
Tatarlar, Kırım’da Türkçe konuşan ve İslam dinini benimseyen etnik bir toplum. Bir çok Tatar, Moskova yönetiminin 2014 yılında Kırım’ı ilhak etmesine karşı çıkıyor.
AFP’ye konuşan Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı Neriman Celal, Müslüman Tatarlardan 86 kişinin siyasi protesto gösterileri sonrasında yargılandığını söyledi.
Buna karşılık, avukat Emile Mortbidenov sanık sayısını doğruladı ve “yetkili makamlar, Kırım’daki farklı bölgelerde tek kişilik eylemlere katılan herkesi bir gruba dahil etti ancak çoğu birbirlerini tanımıyorlar” dedi.
Tatar Meclis Başkan Yardımcısı Celal, davaların “fikirlerini ifade etme cesaretini gösteren kişileri cezalandırmayı” amaçladığını ifade etti.
Celal, şimdiye kadar 10 mahkemenin tamamlandığını ve eylemcilerin astronomik meblağlarda para cezalarına çarptırıldığını söyledi.
Celal mahkemeleri önceden hazırlanmış kararlar vermekle suçlayarak şu ifadeleri kullandı: “Bir duruşmada hakimin, kararın okunması sırasında yanlış adı okuduğuna şahit olduk”
Aktivistleri içeren Kırım Dayanışması Grubu, davaların, Simferopol da dahil olmak üzere beş ilde ve kasabalarda devam ettiğini bildirdi.
14 Ekim’de bir grup Tatar aktivist, yarımadanın yol kenarlarında çeşitli yerlerde “Kırım Tatarları terörist değil”, “Halkımıza hakaret etmekten vazgeç” ve “siyasi tutsaklar için özgürlük” sloganı taşıyan levhaları sallayarak tek kişilik protesto gösterileri düzenlediler.
Daha sonra Rus polis görevlileri tek kişilik eylemlere katılanların evlerini basarak göstericileri gözaltına almaya başladı. Böylece Kırım Tatarlarını hedef alan ev aramaları başladı ve sonrasında tutuklama dalgası geldi.
Rus yasaları, kişilere, yalnız olmaları, herhangi bir grup halinde olmamaları ve yönetimi hedef alan sloganlar olmadığı müddetçe gösteri düzenlemelerine izin veriyor. Ancak Celal, bu davada eylemcilerin sistematik ve ortak bir tavırla protesto yapmakla ve bireysel protestoları “haklarını kötüye kullanmak” ile suçlandıklarını belirtti.
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mariana Betsa sosyal paylaşım sitesi Twitter’da, işgal altındaki Kırım mahkemelerini açık bir şekilde kınadığını ifade eden bir paylaşımda bulundu. Betsa, Rusya, “yerli halkı kırmayı, bastırmayı ve yok etmeyi hedefliyor” dedi.
Yargılamalar, bölgenin başkenti Simferopol’ün yanı sıra Alushta, Belogorsk, Dzhankoy, Sudak, ve Kirovsky şehirleri ile Krasnogvardeysky ve Sovetsky ilçeleri de dahil olmak üzere Rusya işgali altındaki Kırım yarımadasının çeşitli yerlerinde yapılıyor.
Tüm aktivistler, 14 Ekim’deki tek kişilik protestolara katılmaları nedeniyle “toplantı düzenleme ve gerçekleştirme prosedürünü ihlal etmek” ile suçlanıyor. 14 Ekim’de onlarca Kırımlı Tatar aktivist, insan haklarına saygı gösterilmesini talep etmek ve Rusya’nın kendilerine yönelik misillemelerini ifşa etmek için sokaklara çıktı. Polis memurları bu tek kişilik protestoları “izinsiz kitlesel gösteri” olarak değerlendirdi.
Daha önce mahkum edilenlere 10.000 ruble (170 Amerikan Doları) para cezası verildi ve bu, aylık ortalama ücretin 24.000 ruble (410 Amerikan Doları) olduğu bir bölgede çok yüksek bir tutar.