Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Uluslararası Koalisyon Deyr-i Zor’da sivil ölümlerini reddetti | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

ABD öncülüğündeki Uluslararası Koalisyon, Suriye’nin Deyr-i Zor vilayetine bağlı Hecin ilçesinde düzenlediği hava saldırılarında sivil kayıplar olduğu iddialarını reddetti. Ayrıca rejim kuvvetlerine göndermede bulunularak, bölgede başka güçlerin de hava saldırısı düzenlediğini belirtti.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) tarafından yapılan açıklamada, koalisyona ait savaş uçaklarının, Hecin yakınlarındaki Ebu Hasan köyüne şafak vakti düzenlediği hava saldırılarında, 36’sı DEAŞ militanlarının ailesi olmak üzere ailesi olmak üzere, 43 sivilin hayatını kaybettiği bildirilmişti.

Koordinasyonsuz tüm saldırılar durdurulmalı

ABD’nin DEAŞ ile Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk, Twitter üzerinden yaptığı bir paylaşımda, “Koalisyonun hava saldırıları neticesinde sivil kayıplar olduğuna dair haberler asılsız. Diğer tüm güçlerde, Fırat’ın karşı yakasından yapılan koordinasyonsuz saldırıları durdurmalı” ifadelerini kullanarak rejime göndermede bulundu.

Koalisyonun hedef aldığı DEAŞ’ın elindeki son bölgeye, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından 10 Eylül’den bu yana kara operasyonu düzenleniyor.

Koalisyon tarafından yapılan açıklamada, Cuma gecesi ile Cumartesi sabahı arasında, hedef alanında sivillerin bulunmadığı bilgisinin alınmasının ardından Hecin bölgesinde 19 hava saldırısı düzenlendiği belirtildi.

Açıklamada, “Bu saldırılar DEAŞ’a karşı Orta Fırat Vadisi’nde yürütülen kara operasyonlarına destek amaçlı yapıldı” ifadelerine yer verildi.

Koalisyonun, saldırı sonrasında yapılan incelemelerde, kendi saldırılarından kaynaklanan herhangi bir sivil kaybının tespit edilmediği iddia edilen açıklamada şu ifadeler yer aldı;

“Birleşik Görev Gücü, Hecin bölgesinde koalisyon veya ortaklarınca yapılmayan 10 saldırı tespit etti. Bu saldırılar ne koalisyonla koordine edildi, ne de koalisyon tarafından onaylandı. Birleşik Görev Gücü tüm aktörlere Fırat’ın karşı yakasından yapılan koordinasyonsuz saldırıları durdurma çağrısında bulunuyor.”

Rejim güçleri, Suriye, İran, Irak, Afganistan ve Lübnan Hizbullah’ından oluşan militanlar ile Fırat’ın batı kıyısını kontrol ediyor. Bu bölgede, nehir aracılığıyla rejimin kontrol alanına sızmak isteyen DEAŞ güçleri ile sıklıkla karşılıklı çatışmalar yaşanıyor.

“Ebu Hasan köyüne saldırı olmadı”

SOHR Direktörü Rami Abdurrahman, Cumartesi günü taraflar arasında bir çatışma yaşandığını ancak Ebu Hasan köyüne saldırı olmadığını söyledi.
SOHR, Kasım başından bu yana, DEAŞ mevzilerine olan saldırısını arttıran koalisyonun hava saldırılarında onlarca sivilin öldüğünü bildirirken, koalisyon bu haberleri reddedip, sivil zayiatından kaçınmanın kendileri için bir öncelik olduğunu öne sürüyor.

Körfez ülkelerinden birinin temas hatlarına girdiği iddiası

SOHR, Körfez ülkelerinden birinin kuvvetlerine bağlı bir konvoyun (Arap Körfez kuvvetleri), Fırat’ın doğusunda DEAŞ’a karşı savaşan SDG ve Uluslararası Koalisyon’un temas hatlarına girdiğini iddia etti.
Gözlemevi tarafından güvenilir kaynaklardan alınan bilgilere dayanarak yapılan açıklamada, söz konusu konvoyun, DEAŞ’ın elindeki son cep ile olan temas hatlarına 72 saat önce girdiğini öne sürüldü.

Açıklamada, Arap Körfez kuvvetlerine ait bir konvoyun, bölgeye sabah saat 06.00’da geldiğini ve Deyr-i Zor’un doğu kırsalında yer alan Fırat Nehri’nin doğu kıyısındaki DEAŞ ile temas bölgesinden 16.00’da çıktığı aktarıldı.
Ayrıca açıklamada, şu ana kadar konvoyun bölgeye giriş nedeninin, Fırat’ın doğusunda DEAŞ’a karşı yürütülen askeri operasyonlara olası bir Arap katılımına dair hazırlık veya sadece bir ziyaret olup olmadığına dair bilgiye ulaşılmadığı da kaydedildi.

SOHR, ayrıca, koalisyona ait askeri bir araç ve 6 Amerikan Hummer aracından oluşan bir konvoyunun da dün şafak vakti aynı bölgeye giriş yaptığını duyurdu.

Cumartesi-Pazar arası son cebe hava saldırıları

17 Ekim Cumartesi günü 23:30’dan, Pazar günü saat 3:00’a kadar koalisyona bağlı savaş uçaklarının, DEAŞ’ın elindeki Hecin’e saldırı düzenlediğini aktaran SOHR, hava saldırılarının bir ara durduğunu ancak daha sonra sabah 06.00’dan 10.00’a kadar bombardımanına devam ettiklerini belirtti.

234 sivil hayatını kaybetti

Hedef alınan alanda, DEAŞ saflarından kayıplar olduğunu dile getiren SOHR, Eylül ayında, ‘insan kayıplarından kaçınmanın öncelikleri’ olduğuna vurgu yapan koalisyonun saldırılarının başlamasından bu yana 82’si çocuk olmak üzere 234 sivil hayatını kaybettiğine dikkat çekti.

2014 yazında Suriye ve Irak’ta operasyonların başlamasından bu yana, koalisyon bin 100 sivilin ölümünü kabul etti ancak insan hakları grupları ve aktivistler bu sayının çok daha fazla olduğunu düşünüyor.
Koalisyon, söz konusu son cepte yaklaşık 2 bin DEAŞ unsuru olduğunu tahmin ederken, örgütün ortadan kaldırılacağı savaşın zor olması bekleniyor.

“İbadethaneleri karargah olarak kullanıyorlar”

AFP’ye konuşan Koalisyon sözcüsü Albay Sean Ryan, “Onlar, (cihatçılar) ibadet yerleri ve hastane gibi yerleri ele geçirerek, planlama ve karargah için kullanıyor” diye konuştu.
DEAŞ, kara ve hava saldırılarını azaltmak için genellikle sivilleri canlı kalkan olarak kullanırken, aynı zamanda kendisine karşı savaşanların ilerlemesini engellemek için mayın yerleştirip, hendekler kazıyor. Tüm bunlara rağmen, örgütün bu cepte uzun süre dayanamayacağı düşünülüyor.

“DEAŞ’ın Hecin cebini kontrol etmek için büyük bir fırsatı olmayacak”

Suriye konusunda araştırma olan Profesör Julian Tyrone, “DEAŞ’ın Hecin cebini kontrol etmek için büyük bir fırsatı olmayacak. SDG ve koalisyon, yakın geçmişte örgütle mücadelede çok etkili olduğunu kanıtladı” yorumunda bulundu.
Son iki yıldır Suriye’de büyük bir şekilde yenilgiye uğrayan örgüt, Deyr-i Zor’daki son cebe ek olarak, Humus’un doğusundaki Suriye çölünde yer ufak tefek cepleri kontrol ediyor.

Rejim Talul el Safa’da kontrolü ele aldı

Rejim, DEAŞ unsurlarının Humus çölüne doğru çekilmesinin ardından, geçtiğimiz cumartesi günü, güneydeki Suveyda’ya yakın, Şam kırsalında yer alan Talul el Safa kasabasının kontrolünü ele geçirdi.

Temmuz ayında, Suveyda kenti ve doğu eteklerine DEAŞ tarafından düzenlenen kanlı saldırılardan sonra, 260’dan fazla sivilin öldürüldüğü, 30 kadarının da kaçırıldığı tespit edildi.