İsrail polisi ile kışkırtıcı operasyon yürüten aşırı sağcı örgüt “Otzma Yehudit” (Yahudi Gücü) liderleri, yıkılmasını istedikleri Umm el-Fahm’deki el-Faruk camisine bölge halkının direnişi nedeniyle ulaşmayı başaramadılar.

Söz konusu radikal Yahudi hareketinin liderleri Michael Ben Ari, Baruch Marzel ve Itamar Ben Gafir, İsrail ve Batı Şeria’da Filistinlilere karşı Yahudi terör örgütü kurma şüphesiyle geçmişte birkaç kez tutuklanmıştı. Adı geçen şahıslar bu gösteriye bir yıldan fazla bir süredir hazırlanmışlar ve kendilerini şehirde bulunan “el-Faruk” camiinin yıkılmasına adamışlardı.

14 Temmuz 2017’de Mescid-i Aksa’nın girişinde bir eylem gerçekleştiren Muhammed Ahmed Muhammed Cebbarin, Muhammed Ahmed Mufdi Cebbarin ve Muhammed Hamid Abdullatif Cebbarin adlı gençler bu camide namaz kılarlardı. Radikal Yahudi örgütüne göre, Umm el-Fahm’ın üç genci ‘dinî eğitimlerini bu camide aldılar, burada Yahudilerden nefret etmekle kışkırtıldılar ve onları öldürmeye teşvik edildiler’.

Üç gencin eylemlerini, olay yerindeki İsrailli polislere karşı yürüttükleri, bunlardan iki tanesini öldürdükleri fakat ölenlerin Yahudi olmadığı, Dürzi topluluğundan iki Arap olduğu biliniyor. Bunun üzerine İsrail polisi söz konusu üç genci vurarak öldürürken, Yahudi örgütü bu olayı kullanarak Dürzi ve Yahudi topluluklarını Umm el-Fahm Müslümanlarına karşı kışkırtmaya çalıştı.

Ben Ari, Ben Gafir ve Marzel üçlüsünün önderliğindeki 11 Yahudi bölgeye gelerek el-Faruk camisinin yıkılması yönünde Arapça sloganlar attı. Umm el-Fahm şehrinin girişinde onlarca kişi Yahudilerin camiye ulaşmalarını engellemek için onları beklese de, radikal Yahudiler girişten uzak başka bir yan yoldan polisle bölgeye ulaştılar. Bölge halkı, saldırganların Akade mahallesine ulaştıklarında, camiye yaklaşmalarına asla izin vermeyeceklerini ve başlarına geleceklerden polislerin sorumlu olduklarını açıkladılar.

Göstericilerden bölgeyi boşaltmasını isteyen polis, el-Halil kentindeki yerleşim yerlerine dönmeleri için otobüse binmelerini belirtti.

Umm el-Fahm Belediyesi ve şehirdeki Halk Komitesi ise, kışkırtıcı gösterilerin kategorik olarak reddedildiğini ilan ederek, faşistlerin şehre girmelerine izin vermeyeceklerini ve provokatif gösterinin sonuçlarından polisin sorumlu olduğunu açıkladılar. Bölge sakinleri yayınladıkları bildiride, “Yüksek sesle söylüyoruz, bu aşırı ırkçı, faşist ve sağcı grubun Umm el-Fahm’a girmesine asla izin vermeyeceğiz. Umm el-Fahm halkı, onlarla nasıl başa çıkacağını ve onların ülkelerinin topraklarını taciz etmelerini nasıl engelleyeceğini bilir. Israrla belirtiyoruz ki polisin ve resmi makamların tam koruma ve desteği ile düzenlenen bu yanıltıcı ve kışkırtıcı yürüyüşün sonucu olarak istenmeyen herhangi bir sonuçtan veya sonuçlardan tamamen polis ve resmi makamları sorumlu tutuyoruz” dediler.