Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) yeni genel müdürünün belirleneceği seçimlerin ilk turu, bugün öğleden sonra Paris’te başlayacak.
Iraklı aday Salih el-Hasnavi’nin geri çekilmesinden sonra rekabet yedi aday arasında gerçekleşecek. Oylamanın başlamasından saatler önce bile Paris’in en güzel sokaklarının birinde bulunan cam binada Bulgar Irina Bokova’nın yerine gelecek yeni genel müdürü seçmekle görevlendirilen 58 yönetim kurulu üyesinin etki altına alınılmaya çalışıldığına dair yayılan bilgiler arasında, galip gelecek ismi öngörmek, zor görünüyor.
Şark’ul-Avsat’a konuşan üst düzey UNESCO yetkilisine göre, dört yönlü bir krizin ortasında, bu seçimler önem arz ediyor. Krizin birinci boyutu, Filistin’i üye olarak kabul etmesinden sonra ABD’nin UNESCO’ya aktardığı fonu kesmesi finansal krizin çıkmasına neden oldu. İkinci boyut, Filistin-İsrail çatışması, Kudüs, yerleşim sorunu ve UNESCO’nun arkeolojik alanlarda çalışmalarını zorlaştıran siyasi bölünmeler eşlik ediyor. Krizin üçüncü boyutu ise uluslararası örgüt ve onun çok yönlü misyonlarının kimliği ve etkinliği ayrıca barışı ve bir arada yaşama kültürünü yayma ve maddi yoksunluk zamanlarında önceliklerin belirlenmesindeki etkileri ile ilgili. Son olarak UNESCO, hizmet sunmayı amaçlamayan randevular ile ilgilenilmesinden ve birçok raporun da vurguladığı bir idari krizden şikayet ediyor. Kısacası UNESCO’nun genel atmosferi, dış imajından ve önemli görevlerinden çok daha farklı bir durumda.
UNESCO’ya üç Arap aday
Bununla birlikte ilk günden itibaren yeni genel müdürü bekleyen bu zorluklar, aralarında Lübnanlı Vera Huri, Mısırlı Muşira Hattab ve Katarlı aday Hamad Bin Abdulaziz el-Kavari’nin olduğu üç Arap adayda dahil olmak üzere diğer adayları da bu göreve karşı isteklerinden vazgeçirmiyor. Arap adayların karşısında ikisi ağır aday olmak üzere Fransa’dan Audrey Azoulay ve Çin’den Qian Tang rekabet ediyor.
Toplamda yedi adayın rekabet edeceği, UNESCO’nun yeni genel müdürünün kim olacağına yönetim kurulu, adaylar arasında yapılacak olan gizli oylamayla karar verecek. Organizasyona üye 195 ülkeden 58 üyenin olduğu kurulda bölgelere göre temsilciler bulunuyor. Bölgelerin temsilci ve oy hakkı sayıları şu şekilde: Cezayir, Lübnan, Mısır, Fas, Umman, Katar ve Sudan da dahil olmak üzere Arap ülkeleri (7), Asya ve Pasifik (12), Afrika (13), Batı Avrupa ve Kuzey Amerika (9), Latin Amerika ve Karayipler (10) ve Doğu Avrupa (9).
Örgütün tüm üyelerini içeren UNESCO Genel Konferansında, yönetim kurulu tarafından seçilen adayın sorumlulukları 15 Kasım’da dört yıl süreyle üstlenmek üzere oylanacak.
En güçlü aday Çinli Tang
Kuruluşun 72 yıllık tarihi boyunca toplam on genel müdür görev yaptı. Bunlardan yedisi Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinden gelen başkanlar genel müdürlük görevini yürüttü. Ancak bu sefer bu bölgelerden sadece Fransa Eski Kültür Bakanı ve Hollande’ın kültür danışmanı Audrey Azoulay aday oldu. Kendisi, çatışma bölgelerindeki kültürel mirasın korunması için Fransa, UNESCO ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin ortak inisiyatifinde önemli bir rol oynamıştı. Bunun yanında, mart ayında yapılan ilk G7 kültür buluşmasında, kültürel bölgelerin tahribatını kınayan Florence Deklarasyonu’nun imzacılarından biriydi. Buna karşın bir diğer aday olan UNESCO Eğitim Sekreter yardımcısı Quian Tang, rakipler içerisinde ön plana çıkan isimlerden. Güçlü yatırımlara ve varlığa sahip olan Çin gibi bir ülkenin istekliliği seçimi zorlaştırıyor.
Arap adaylar arasında ise iki isim öne çıkıyor; Afrika Birliği Örgütü tarafından lehine verilen oy kararı ile şanslı adaylardan görünen Mısır’dan Muşira Hattab ve Katar’dan Hamad Bin Abdulaziz el-Kavari. Hattab, kadın ve çocuk sorunlarını gündeme getirmesiyle tanınan bir insan hakları savunucusu ve Hüsnü Mübarek hükümetinde Kadın ve Nüfus Bakanı olarak görev yapmıştı. Hattab aynı zamanda Ulusal Mısır Medeniyeti Müzesi yönetim kurulunda ve UNESCO ile yaptığı görüşmede kültürel çeşitliliğe teşvik edeceğini söylemişti. Katar emiri kültür danışmanı ve eski Fransa, ABD ve BM Büyükelçisi el-Kavari ise 2008-2016 yılları arasında ülkesine Kültür Bakanı olarak hizmet verdi. Lübnanlı aday Vera Huri ise diğer adaylardan ayıran şey, yazın yapılan oturumlarda açıkça gösterdiği UNESCO’nun işleriyle ilgili derin bilgisi.
Bu çekişmeli mücadele, ekonomik ve mali kapasite veya siyasi etki gibi güçlü unsurları gerektiriyor. Ancak etkisi asla göz ardı edilemeyecek kişisel faktör kazananı belirleyecek.