DEAŞ’ın 2014 yılında, Irak’taki Ninova vilayetinde kontrolünü ele geçirdiği esnada, onlarla işbirliği yapmakla suçlanan veya terörizm dışındaki konularda yargılanan mahkum ve tutuklu olanlara yönelik ihlaller olduğu konusu, son günlerde insan hakları örgütlerinin gündemini oldukça meşgul ediyor.
İnsan hakları örgütlerinin gündeminde, Musul cezaevlerinde suistimal ve ihlaller olduğuna dair bilgiler dolaşırken, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (UNHCR), Ninova vilayetindeki İstihbarat Müdürlüğü ve Terörle Mücadele Müdürlüğü’ne bağlı hapishanelerde birçok ihlal ve sorunun gözlemlendiğini açıkladı.
UNHCR Başkan Yardımcısı Ali Mezar Şemmari, vilayetteki UNHCR ofisine bağlı bir ekip ile birlikte Ninova’daki İstihbarat Müdürlüğü ve Terörle Mücadele Müdürlüğü’ne, yaptığı ziyaretin ardından açıklama yaptı. Şemmari, bu ziyaretlerde insan hakları ihlalleri olduğuna dair gözlemleri olduğunu söyledi.
UNHCR Başkan Yardımcısı, müdürlük personeli ve soruşturma dairesinde görevli memurlar ile yaptığı görüşmelerde, bu ihlallerin bazılarının mali ödeneğin yetersizliği ve personel eksikliğinden kaynaklandığını ifade etti.
Başkan yardımcısı, ziyaretleri esnasında, uyuz, tüberküloz ve hepatit hastalıklarının yanı sıra gözaltında kalan ve tutuklu olanların onurlarının zedelenmesine neden olacak şekilde aşırı kalabalık koğuşlar gibi insan hakları ihlallerinin yaşandığını belirtti.
Şemmari, Yüksek Yargı Konseyi, Kamu Savcılığı Başkanlığı, İçişleri, Adalet, Sağlık Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal İşler Bakanlığı’ndan, soruşturma görevlilerinden yeterli personelin sağlanmasıyla birlikte mahkum ve tutukluların davalarının hızlıca tamamlanması için görevlerini acilen yürütmeleri ve gerekli tedbirleri almalarını istedi.
Kadınlar ve çocuklar risk altında
Şarku’l Avsat’a demeç veren Ninova Meclisi üyesi Cafal el-Saib, Musul’daki cezaevlerinin ‘aşırı kalabalık’ olması konusunda yaptığı yorumda, “Bu bilinen bir konu. Kadınların kaldığı bölümlerdeki kalabalık dayanılmaz durumda. Bazı kadınların yanında çocukları da var ve bunların hepsi risk altındalar” ifadelerini kullandı.
Bu konunun, Ninova’nın değil, Bağdat’taki merkezi hükümet tarafından ele alınması gerektiğini kaydeden el-Saib, “Haftalık güvenlik komitesi toplantılarında periyodik olarak bu konuları gündeme getiriyoruz. Ancak federal hükümetin müdahalesine ihtiyacı var” dedi.
“Şemmari’nin açıklamalarını memnuniyetle karşılıyoruz”
Hammurabi Örgütü Başkanı Luis Marcos, Şemmari tarafından yapılan açıklamaları memnuniyetle karşıladıklarını dile getirerek, UNHCR’nin insan haklarını savunma konusunda doğal rolünü gerçekleştirdiğini ve bunun da iyimser düşünmek için bir neden olduğunu belirtti.
Şarku’l Avsat’a konuşan Marcos, “Musul’da insan hakları konusunda yetersizlik olduğuna dair birçok göstergemiz var. Mahkumlarla görüşme konusunda şeffaflık bulunmuyor. Bazen, bu konuyu yönetenlere ilişkin denetimlere karşı şüphe duyuyoruz” dedi.
Cami enkazında bulunan el bombası patladı: 1 ölü 2 yaralı
Irak’ta, yaklaşık 3 yıl bölgeye nüfuz eden DEAŞ bölge halkının hayatını olumsuz etkilemeye devam ediyor. Bu olumsuz etkilerinden biri de dün yaşandı. 2017 yılında DEAŞ tarafından havaya uçurulan Nuri Camisi’nin (Musul Ulu Cami) kalıntıları üzerinde oynayan bir grup çocuğun, buldukları bir el bombasını patlaması sonucu bir çocuk hayatını kaybederken, iki çocuk da yaralandı.