UNICEF kuruluşu dün, Musul kentinde DEAŞ örgütü ve Irak Emniyet Güçleri arasında devam eden savaş sebebiyle çocukların ödediği büyük bedeller konusunda uyardı. Irak’taki UNICEF Temsilci Yardımcısı, Musul savaşının bitmesinin yaklaşmasına rağmen, çocukların aldığı fiziksel ve psikolojik derin yaraların iyileşmesinin uzun süreceğini ifade etti. Musul’da şiddeti yaşayan yaklaşık 650 bin çocuğun çok büyük bedeller ödediğini, birçoğunun geçtiğimiz 3 sene boyunca çok şiddetli korkular yaşadığını söyledi. Musul, DEAŞ’ın Irak’ta yönettiği ikinci şehir.
UNICEF yetkilisi, uluslararası kuruluşun dağıttığı açıklamada, çocukların hala, Musul’un batısındaki eski kentin bir bölümünde devam eden şiddettin içinde acı çekiyorlar. Konuştuğumuz doktorlardan biri; henüz 1 yaşına girmemiş çocuklar ve annelerin yaralı ve toz toprak içinde savaştan çıktıklarını, bazılarının kötü beslenmeden sıkıntı çektiği söyledi. İşte bu yaklaşık 10 aydır devam eden şiddetli savaşın baskısı altında yaşayan çocukların ödediği bedelin ta kendisidir” dedi. Bahsettiği savaş geçtiğimiz ekim ayında başlayan Musul’u kurtarma savaşı.
Açıklamanın devamında, UNICEF ve ortakları son üç günde, kendilerini tedavi merkezlerine götürecek ailesi veya yakını olmayan, yalnız, tehlikeyle burun buruna olan çocuk sayısında artış olduğunu gözlemledi. Bunun yanında yıkıntılar arasında tek başına olan bazı bebeklere rastlandı.
UNICEF açıklamasında, “Irak’taki bütün tarafları, nerede doğmuş olurlarsa olsunlar ve nereye bağlı olurlarsa olsunlar ayrım yapmadan çocuklara çocuk gibi davranmaya davet ediyoruz. Artık onları iyileştirmenin, yaşadıkları tramvaları tedavi etmenin, aileleriyle bir araya getirmenin ve kaybolmuş çocukları ailelerine geri kazandırmanın vakti geldi” denildi.
UNICEF, ortaklarıyla yaptığı iş birliğiyle Musul’da, yakınlarından ayrı olan bin 333 çocuğu aileleriyle buluşturduğunu açıkladı. UNICEF, Musul’un doğusunda ve batısında 470 okulun tekrar açılmasına destek verdiğine işaret ederek, çocukların sistemli bir eğitime ihtiyacı olduğunu, aksi halde bir neslin bütünüyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olunduğunu açıkladı.