Reuters Haber Ajansı, bir Ürdün diplomatik kaynağına dayanarak verdiği haberde, Amman yönetiminin iki Ürdünlüyü öldüren İsrailli güvenlik görevlisine karşı kanuni işlem başlatılmadıkça Tel Aviv Büyükelçiliği’nin yeniden açılmasına izin vermeyeceğini aktardı.
Tel Aviv diplomatik kaynakları, dün Mossad başkanı Yossi Cohen’in iki Ürdünlünün ölümünden dolayı özür dilemeye karar verdiklerini, ailelerine tazminat ödeyeceklerini söylediğini duyurdu. Cohen’in ayrıca Umman’daki İsrail Konsolosluğu’nda bulunan tutuklu Ürdün vatandaşlarının değiş tokuş yapılacağını belirttiğini, krizin sona erdirilmesi için Ürdün yönetimi ile görüşmelerin hızlı bir şekilde devam ettiğini söylediğini kaydetti. Ancak İsrail güvenlik görevlisinin kendini savunduğu gerekçesiyle davanın mahkemeye taşınmasına niyetli olmadıklarını açıkladı.
İsminin açıklanmasını istemeyen kaynaklar, iki Ürdünlünün katilinin yargılanmasından vazgeçmesinin mümkün olmadığını ancak İsrail güvenliğini çökertmeye çalışmak şüphesiyle tutuklanan Ürdünlülerin serbest bırakılması konusunda anlaşma sağlanırsa fikirlerini değiştirebileceklerini belirtti.
İki ülke arasındaki kriz 23 Temmuz’da, Umman’daki İsrail Büyükelçisi’nin güvenlik görevlisi Zeyf Moyal’ın Ürdün’lü Muhammed el-Cevavade ve doktor Beşar el-Hamarane’yi öldürmesi üzerine patlak vermişti. Ürdün güçleri katilin kaçmasını engellemek için binayı çembere aldı ancak İsrail diplomatik dokunulmazlıkla ilgili uluslararası anlaşmaları öne sürdü. Bunun üzerine Ürdün İsrail Büyükelçiliği’nin kapatıldığını duyurdu. Ardından İsrail Büyükelçisi, Türkiye’de Ürdün’den gelecek izni beklemeye başladı.
Son 4 aydır iki ülke arasındaki kriz, özellikle İsrail Başbakanı Netenyahu’nun Ürdünlüleri öldüren güvenlik görevlisini ofisinde kabul etmesi ve sıcak davranmasıyla derinleşmişti. Binadan ayrılmayı reddeden Büyükelçi Anat Şelayen’nin tutumunu övmesi de tepkilere neden olmuştu.
Mossad Başkanı’nın yürüttüğü görüşmeler süresince Ürdün, Büyükelçi Şalayen’in Umman’a dönmesini reddetti. İsrail hükümeti tarafından resmi özür dilenmesi ve katilin yargılanmasında ısrarcı oldular. İsrail ise soruşturma yürütmeyi reddederek, güvenlik görevlisinin kendini müdafa zorunda bırakıldığını, öldürülen Muhammed el-Cavavede’nin Mescid-i Aksa olayları sebebiyle kendisine bıçaklı saldırıda bulunduğunu belirtti. Görevlinin hata ile ölümüne sebep olduğunu açıkladı.
İsrail kaynakları İsrail’in olayla ilgili olarak Ürdün’den resmi bir şekilde özür dilemeyi, kurbanların aileleri için tazminat ödemeyi kabul ettiğini, Ürdün’ün isteği üzerine Anat Şeyelan’ın yerine başka bir diplomat göndereceklerini açıkladı. Kaynak ayrıca İsrail’in İsrail’deki tutuklu Ürdünlülerin iade edileceğini duyurdu. Ürdünlülerin tutukluluk halinin iade edilmelerinin ardından süreceği ifade edildi.
İsrail Dışişleri Bakanlığı Resmi Sözcüsü Emmanuel Nahshon ise iddialara ilişkin yorum yapmaktan kaçındı.
Ancak Ürdün’ün hamleleri bu kadarla sınırlı kalmadı. Amman yönetimi, ABD’de İsrail hakkında şikâyetçi oldu. Kral Abdullah bin el-Hüseyin, Yahudi bir komutanla görüştü. Görüşmelerde İsrail’in Ürdün üzerindeki ekonomik ve siyasi baskılar ele alındı. Ürdün, iki taraf için de hayati önem taşıyan Ölüdeniz’le Kızıldeniz’i birbirine bağlayan Bahreyn Kanalı projesinden vazgeçmekle tehdit etti.
İsrail Başbakanı Netanyahu’ya bağlı Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Ürdün’ün özellikle güvenlik görevlisinin yargılanması hakkında ısrar etmesi hainde Bahreyn Kanalı projesinden çekilinmesi konusunda öneride bulunduğu öne sürüldü.