Ürdün Genel İstihbarat Müdürlüğü (GID), başkent Amman’ın 15 kilometre kuzeydoğusundaki Ruseyfa şehrinde DEAŞ unsurlarına bağlı uyuyan bir hücrenin terör planının engellendiğini duyurdu.
İddianameye göre hücre, GID çalışanları, Ruseyfa Emniyet Müdürlüğü ve Ruseyfa’ya bağlı Yacuz Polis Merkezi’nin yanı sıra Amman-Zerka karayolu üzerinde devriye gezen polis araçlarına yönelik terör eylemi düzenlemeyi planlıyordu.
Yine iddianameye göre DEAŞ terör örgütüne bağlı uyuyan hücre, tekfir düşüncesine sahip ve DEAŞ terör örgütünün tekrar geri dönmesini destekleyen hepsi Ruseyfalı 15 sanıktan oluşuyor. Sanıkların aynı zamanda örgütten Ürdün bölgesinde askeri operasyonların uygulanmasına izin veren bir fetva da aldıkları belirtildi. Sanıkların çıkarılacağı duruşma önümüzdeki hafta Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin görülmeye başlanacak.
15 sanıktan 7’si geçen yıl 24-27 Kasım tarihleri arasında Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcısı Fevvaz el-Atum’un kendilerine yönlendirdiği suçlamalara dayanılarak gözaltına alındı. Bu suçlamalar, ‘terör eylemleri gerçekleştirmek üzere plan yapmak, terör eylemlerinde kullanmak üzere silah ve mühimmat bulundurmak, yasadışı silah bulundurmak, terör örgütüne ait fikirleri kabul etmek ve yasa dışı faaliyetlerde kullanılmak üzere temin edilen silahların yetkililerden saklanması’ olarak sıralandı.
Sanıkların isimlerinin yer aldığı liste DEAŞ terör örgütünün kurulduğu ilk dönemden itibaren bu şahısların terör örgütünün destekçisi olduğunu ortaya çıkardı. Sanıklar, sosyal medya ağları aracılığıyla Suriye’deki örgüt unsurları tarafından yayınlanan yayınları ve operasyonları takip ediyordu.
İddianameye göre sanıklar DEAŞ Emiri Ebu Bekir el-Bağdadi adına hücrenin emirine bağlılık ve itaat yemini etti. Ardından Ruseyfa’daki GID ofisi çalışanlarını hedef alan bir saldırı gerçekleştirmek üzere anlaştılar. Çünkü daha önce gerçekleşen tutuklamalar sebebiyle başta istihbarat servisi olmak üzere güvenlik teşkilatlarından intikam almak istiyorlardı. İddianamede sanıkların saldırıları finanse etmek üzere silah temin edebilmek için araçlarını sattıkları ve diğer bir sanığın silahları nasıl kullanacaklarına dair eğitim verdiği belirtildi. Sanıkların birbirlerine hücreye katılma teklifinde bulundupunun aktarıldığı iddianamede aralarında anlaşarak Ruseyfa Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Yacuz Polis Merkezi ve polis devriyelerine yönelik saldırılara karar verdikleri kaydedildi.
Sanıklardan eylem sürecinde herhangi bir aksaklık yaşanmaması için hazırlıkları koordine ederken diğer bir sanık da hücrenin kalan üyelerine silah eğitimi verdi. Sanıklardan biri Ruseyfa’da belirlenen bölgede silahlı bir saldırı gerçekleştirmek üzere kendisine katılmasını teklif etti. Diğeri de belirlenen bölgeyi hedef almayı kabul etti. Sanıklardan biri silahlı saldırıya katılmaları için 14 sanığa teklifte bulundu. Ancak aralarından biri eyleme katılmayı reddetti. Söz konusu sanık Ruseyfa istihbaratına karşı eylem yapacak bir terör örgütünün varlığından haberdar olmasına rağmenbu bilgileri güvenlik görevlilerine bildirmedi.
Sanıklar geçten yıl ekim ayında Sten marka hafif makineli tüfek ve iki adet tabanca satın aldı. Hücre 2017 sonunda Ürdün’de gerçekleştirilecek saldırıların tarihlerini belirledi. Ancak saldırıları gerçekleştiremeden silah, mühimmatlar ve yanlarındaki saldırı fetvası ile gözaltına alındılar.
Sanıklardan birinin evinde silah şarjörü ele geçirilirken bir diğerinin evinde Sten hafif makineli tüfeği bulundu. Aramalarda ayrıca bir M-4 tüfeği, aynı silah için bir şarjör, bir makineli tüfek, bir tabanca, mühimmat deposu, bir av tüfeği ve bir de elektronik patlayıcı ele geçirildi.
Ürdün istihbaratı daha önce de ocak ayında, DEAŞ terör örgütünü destekleyen bir terör hücresine bağlı 17 şüphelinin tutuklandığını ve gerçekleştirmeyi planladıkları ‘büyük terör eylemlerinin’ engellendiğini açıklamıştı.