Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Ureykat: ABD’nin Kudüs ile ilgili herhangi bir adımı, barış sürecini bitirir | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Genel Sekreteri ve Fetih Hareketi Merkez Yürütme Konsey Üyesi Saib Ureykat, ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasının, barış sürecini bitmesi anlamına geleceğini açıkladı.

Ureykat, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “ABD Büyükelçiliği Kudüs’e taşınırsa ya da Kudüs İsrail’in başkenti olarak tanınırsa, bunun sadece ABD’nin bölgedeki Barış Sürecinden çekileceği anlamına gelmeyeceğini, süreci bizzat sona erdireceğini açıkça belirttik.” ifadelerini kullandı.

Aylardır ABD’de bulunan Ureykat’ın açıklamaları, Filistin İstihbarat Başkanı Macid Farac’ın, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın elçisi olarak katıldığı Filistin-ABD görüşmelerinden sonra geldi. Washington’da devam eden müzakerelerde, FKÖ’nün adının ABD’deki terörle mücadele listesinden çıkartılması mevzusu da ele alınıyor.

Şarku’l Avsat’ın Filistinli kaynaklardan edindiği bilgilere göre, ABD yönetimi sadece Filistin’den değil, birçok Arap ülkesinden Kudüs ile ilgili bazı uyarı mesajları aldı. Kaynak, Arap ülkelerinin, ABD yönetimine Kudüs dosyasının farklı olduğunu ve dosyanın sadece Filistin meselesi olmadığını bildirdiği söyledi. Aynı şekilde kaynaklar, bu yöndeki herhangi bir adımın, ABD’nin bölgedeki çıkarlarını ve ilişkilerini de tehlikeye atacağını belirtti.

ABD’li üst düzey yetkililerden yapılan açıklamalara göre, Devlet Başkanı Donald Trump’ın Çarşamba günü “Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanınması” hususunda yaptığı konuşmanın ardından, ABD’ye Filistin ve Arap ülkelerinden birçok uyarı yapıldı. İsmini vermek istemeyen söz konusu yetkili, kararın kesin olmadığını ve değişebileceğini açıklamıştı.

Ancak duruma dair Beyaz Saray’dan herhangi bir açıklama yapılmadı. Bu bağlamda yardımcılardan biri, Trump’ın Kudüs kararının, başkanın bizzat katıldığı yoğun iç istişarelerden sonra geldiğini söyledi.

Beyaz Saray yetkililerine göre, istişarelerde, ABD elçiliğinin Tel Aviv’den Kudüs’e taşınmasıyla ilgili olan ve 1995 yılına kadar uzanan yasanın, imzalanma durumu görüşüldü.

ABD Başkanı Trump, geçtiğimiz yıl seçim kampanyaları sırasında ABD büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınması sözünü vermişti. Ancak karar, Haziran ayında ertelenmiş ve Trump, Filistin- İsrail arasında bir barış anlaması için ABD tarafından başlatılan yeni girişimlere fırsat vermek istediğini söylemişti. Fakat Filistinliler, Kudüs’le ilgili ABD uygulamalarını, müzakerelerin nihai dosyalarından biri olarak reddetti. Nitekim Filistin halkı, Doğu Kudüs’ü 1967 sınırlarına kurulan bağımsız bir Filistin Devleti’nin başkenti olarak görmek istiyor.

Filistin liderliği Cuma günü, ABD tarafından atılacak herhangi bir tehlikeli adımın yıkıcı etkileri konusunda uyarıda bulundu. Liderlik, “ABD elçiliğinin Kudüs’e taşınması, barış sürecinin geleceğini aynı ölçüde tehlikeye sokacak ve bölgeyi istikrarsızlığa itecektir. Herhangi bir adil çözüm, Doğu Kudüs’ün, bağımsız bir devletin başkenti olma konusunu kapsaması gerekmektedir.” dedi.

Ramallah’taki bazı yetkililer ise, ABD yönetiminin barış sürecini başlamadan bitirmemesi gerektiğini kaydetti. Yetkililer, çatışmaların sona ermesi ve barışın sağlanması için ABD vizyonunun, taraflara resmi bir şekilde sunulmadığını söyledi.

Öte yandan iki İsrailli bakan da, ABD Başkanı Trump’ın, “anlamsız durum” olarak nitelendirilen bu durumu sonlandıracağına ve seçim kampanyasında söz verildiği gibi ABD elçiliğinin Kudüs’e taşınacağına dair umutlarını ile getirdi.

Diğer taraftan Başkan Trump’ın danışmanı ve damadı Jared Kushner’ın, bugün Washington’un Ortadoğu politikasına değinmesi bekleniyor.

Kushner, Washington’daki Brookings Enstitüsü tarafından organize edilen ABD- İsrail yetkilileri arasındaki yıllık “diyalog” sırasında konuşacak.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun da diyaloğa video mesajı aracılığıyla katılacağı belirtildi.

FKÖ’nün ABD’deki statüsünün değiştirilmesini talep eden Filistin’e, Washington’un nasıl bir yanıt vereceği henüz bilinmiyor. Zira geçtiğimiz yıllarda FKÖ’ye, ABD’de ofis açma izni verilmiş, İsrail’le kalıcı bir barışın sağlanması için çalışmalarının sınırlandırmasının ardından da ofis tekrar kapatılmıştı. Filistinliler ise örgütün adının terörle mücadele listesinden silinerek bu durumun tamamen ortadan kaldırılmasını talep etti.

1987’de Washington, terörle mücadele yasası kapsamında, FKÖ’yü terör örgütü olarak ilan etti ve Washington’da ofis açmasını engelledi. 1994’te ise ABD Kongresi, Orta Doğu’da barışın sağlanmasını kolaylaştırma yasasına itimat ederek, ABD Başkanına terörle mücadele yasasındaki maddelerin askıya alınması çağrısı yaptı. Bu çağrı, FKÖ’nün ofis açmasına izin veriyordu. Bu bağlamda örgütün, terör eylemi gerçekleştirmediği ve maddelerin askıya alınmasının ABD’nin ulusal çıkarlarına hizmet ettiği ifade edildi. ABD yönetimi aynı yıl, FKÖ temsilciliğini, ABD’de Filistin Devletini temsil etmeksizin faaliyet gösteren yabancı bir misyon olarak değerlendirme kararı aldı.