Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Vatanlarında yurtsuzlar | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Fakirlik yeni bir olgu değil. Tersine, yaratılışın başından itibaren var olan bir gerçek. Vatanları içinde insanların yurtsuz olmaları ve başkaları için alın teriyle çalışan çiftçilerin aç kalması, toplumlar ve ülkelerde tuhaf bir şey değil. Aşırı fakirliğin yerkürenin dört bir yanında ezelden beri bulunduğu ispatlanmış bir şey ve dünyanın sonuna dek sürmesi beklenmekte. Problemlerin temelinde, gözün kapatılması ve görmezlikten gelme var. Bazıları, aç kişileri doyurma ve muhtaçlara yardım etme sorumluluğu varken, bu ihtiyaca gözlerini kapatıp, yolsuzlukla gelir elde etmeye hevesli. Başkalarının rızkına göz dikenleri teftiş ve muhasebeyle görevli bazı müdür veya başkanlar ise kendilerine faydası olan, gelir elde ettikleri işler söz konusu oldığunda, zalimlerin zulmüne rıza gösteriyor.

Bir yurttaş doğduğu bir ülkede kendini evsiz bulabilir, bir çocuk, yaşıtları gibi büyüdüğü ve sonra başarılı olduğu gençliğini geçirdiği ve yaşamını sürdürdüğü vatanında kendini evsiz ve yurtsuz bulabilir, kaldırımlarda kaybolabilir ya da merdiven altlarında, karanlık köşelerinde veya gün boyunca en lüks mallar satan dükkan cephelerinin önünde yer alan karton kutuların kalıntıları üzerinde geceyi geçirmek için yer arayan duruma düşebilir.

Ne zaman evsiz bir kişinin yanından geçsem, özellikle yaşlıysa, sanki evsiz olan benmişim gibi içim sızlar ve aynı akıbete uğramamak için dualar ederim. Rakamlar, İngiltere’de evsizlerin sayısının arttığını gösteriyor. Resmi istatistiklere göre, ülkede insani koşullarda barınmayan kişi sayısının, 2009 ve 2010 yılları arasında yüzde 32 artarak 2016 yılında 271 bine yükseldiğini gösteriyor. Dünyanın en güçlü beşinci ekonomisi olan İngiltere’de yemek yemek için Yemek Bankası olarak adlandırılan aşevlerine 2017 yılında 41.000 kişi başvurdu. 2010 yılında kadar bu sayı 1 milyon 200 bine yükseldi. Bir tek son iki yılda bu aşevlerine başvuran yoksul kişilerin sayısı son 560 bine ulaştı.

Görüldüğü gibi, evsizlik problemi kısıtlı kaynaklara sahip ülkelerle sınırlı değil. Ama toplumların fakirliği, rüşvet alan yöneticiler, zengin kesimi gayrı meşru yollarla daha zengin etmekle uğraşan idarecilerle daha da problemli hala geliyor. Arap ve Müslüman toplumlarında süregelen düzen hakkında uzun uzun konuşmayacağım ama gazeteci olarak rahmetli Filistin Lideri Yaser Arafat’ın Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) ve özellikle Fetih Hareketi’nin, bazı kurumlarının bozulmasıyla ilgili şikayetlerini aktarmadan da edemeyeceğim. Bir gece kendileriyle Yemen’in başkenti Sana’da Salah Halef’in (Ebu İyad) hazır bulunduğu bir gece yarısı toplantısındaydık ve toplantıda Yaser Arafat sevdiği Mısır şivesiyle ‘Ne yapmamı istiyorsun? Yordular beni, bıraktım, hırsızlık yapsınlar ki, umarım bir zaman doyarlar’.

Yaser Arafat, Fetih Hareketi ve FKÖ müdürleriyle ilgili konuşuyordu. Zira şehit ailelerine ve yardıma muhtaçlara para ödenirken komisyon istedikleri bilinmekteydi. Tabii ki, rahmetli Arafat’ın söyledikleri hiçbir şekilde mantıklı olmamasına rağmen, gerçekte var olan şeyi dillendirmişti.

Acı bir gerçekle yüz yüzeyiz, kuşkusuz, binlerce insanın acı çektiği bir gerçek, özellikle de bayram gününde. Çocukların açken çiftliklerde çalışmak, ilaç alacak parası olmazken hastane koridorlarını temizlemek veya bir yetimin bayram elbisesi almak için yola çıkan babasını kaybetmek ne acı bir şey. Bayram günü bir yetimi ya da bir fakiri mutlu edene veya onun gözyaşını silene ne mutlu. Zira mutlu ettiğiniz insanlar kadar, sizin de bayramınız mutlu olmaz mı? Tabii ki, evet.