Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Vekalet savaşı arenası: Suriye | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Dünya liderlerinin bu hafta Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde düzenlenen oturumlarda yaptıkları konuşmaların ana gündem maddesi barış… Suriye’nin İdlib kenti sakinleri de diplomasinin olası büyük bir saldırıyı önlemesini umuyor.

Ancak diplomasi şu ana kadar Suriye’de işe yaramadı. İdlib’deki durumun barışçıl düzlemde sonuçlanması için müzakerelerde bulunan dünya güçleri, Suriye’yi yıllardır bir ‘vekalet savaşı arenasına’ çevirenlerden başkası değil… Associated Press (AP) tarafından yayınlanan haberde Suriye’deki aktörlerin birbirine olan ihtiyacı vurgulandı.

Rusya ne istiyor?

Suriye’ye denince akla Rusya’nın ‘sürücü koltuğuna’ oturması geliyor…

Rus güçleri, Suriye’deki radikalizm yanlılarına karşı yürütülen uluslararası savaşın seyrini değiştirdi. Moskova daha sonra da Suriye direnişini felce uğratmak ve dağıtmak için savaş uçaklarını gönderdi, Suriye rejimini güçlendirme kararı aldı.

Suriye’deki savaşı yeniden şekillendirme girişiminin ardından Türkiye ve İran’la yaptığı ittifak sayesinde Batı’nın barış çabalarını bir kenara iten Rusya şimdi de ‘barışın gelmesini’ istiyor.

Rusya geçen hafta Rusya, İdlib’de yaşanacak olası savaşı – en azından şimdilik – önlemek için Türkiye ile bir anlaşma imzaladı. Ayrıca Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov bu hafta BM Genel Kurulu’nda söz konusu anlaşma için daha geniş bir destek arayacak ve Suriye’nin maliyetli yeniden yapılanma süreci için Batı fonlarının seferber edilmesine çalışacak.

Rusya, savaşın sona ermesinin ardından Şam üzerindeki nüfuzunu sürdürmek, Ortadoğu’daki stratejik konumunu korumak, silah ve ticaret mallarının istikrarlı ‘müşterisini’ elinde tutmak ve ABD ile müttefiklerini gelecekteki müdahalelerine karşı uyarmak üzerine kurulu rolünü devam ettirmek istiyor. Rusya’nın pazartesi günü Suriye hükümetine S-300 hava savunma sistemlerinin teslim edileceğini açıklaması, tüm bu mesajların yüksek sesle ve net bir şekilde yerlerine ulaşmasını sağladı.

Türkiye ne istiyor?

Türkiye arka çıktığı Suriyeli muhaliflerin ‘son umudu’ konumunda. Ancak yıllar geçtikçe değişen sadakatin ardından etkisi azaldı.

Türkiye, Suriye’deki Rusya-İran eksenine katılarak çok az bir kazanç sağladı. Türkiye’nin ABD ve Avrupa ile ilişkileri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde aşamalı olarak arka plana gitti.

Türkiye yeni bir mülteci dalgasından kaçınmayı ve desteklediği muhalif grupları durdurmayı hedefliyor. Her şeyden önemlisi Ankara, Kürt bölgesinin sınırlı bir alanda kalmasını istiyor.

İdlib, Türkiye için ikilem olmaya devam ediyor. Türkiye İdlib’i koruyan birliklerine takviye güç gönderdi. Ancak şu ana kadar Rusya ve İran tarafından desteklenen Suriye rejiminin başlattığı savaşların çoğunda geri planda kaldı. Diğer yandan Türkiye, İdlib’de ateşkes ve silahsız bölge oluşturulması için Moskova ile 11 saatlik bir anlaşma yaptı. Bununla birlikte bu hafta bir yandan BM Genel Kurul toplantıları sürerken diğ yandan da analistler ve müttefikler, Ankara’nın isyancılara boyun eğdirip eğdiremeyeceğini sorguluyor.

İran ne istiyor?

Suriye’nin en yakın müttefiki olan İran, Suriye’de uzun süredir varlığını sürdürüyor. 2011 yılında, savaş başlamadan önce de İran’ın Suriye topraklarında isyancıları vardı. AP’nin haberine göre İran’ın gelecekte Suriye’den çekilme gibi bir planı yok. İran temel olarak Hizbullah milisleri ile korumak ve Suriye rejimi ile ittifakını sürdürmek istiyor.

AP haberinde İran’ın bölgedeki ABD nüfuzunun yayılmasını görmek istemediğini ve Batı’nın radikalizm yanlılarını desteklediğini iddia ettiğini aktardı.

Yapılan yorumlar, İran ekonomisinin ABD’nin 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan çekilmesiyle sarsıldığı ve Tahran’a yönelik yeni yaptırımların uygulanmasının beklendiği süreçte İran’ın tüm taraflar çekilene kadar Suriye’de kalacağı yönünde.

ABD ve müttefikleri ne istiyor?

AP’nin haberinde ABD ve müttefiklerinin Suriye savaşında farkında olmadan ‘kaybeden tarafı’ destekledikleri ancak bunu itiraf etmedikleri belirtildi. Muhalifler bölündükçe eski ABD Başkanı Barack Obama’nın savaşta veya Suriye rejiminde büyük çaplı değişiklikler yapma konusundaki isteksizliği de artmıştı.

ABD, teröristlerin ve radikallerin ortadan kaldırılmasının yanı sıra Suriyeli sivillere insani yardımların ulaşmasını ve herhangi bir kimyasal saldırıya maruz kalmamalarını sağlamak için bölgedeki askeri varlığını sürdürüyor.

Uzun yıllardır Esed’in Suriye’nin geleceğinde yeri olmadığını dile getiren Batılı güçler, Beşşar Esed’in yer almayacağı siyasi bir çözüm için çabalıyor.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Rusya ve Türkiye bu hafta BM’de bir araya gelen Batılı ülkelere siyasi seçenekleri de içerecek bir şekilde anlaşmayı genişletme teklifinde bulunabilir.