Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Velayeti: NATO’nun bölgede askeri üs kurmasına asla izin vermeyeceğiz | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’in Başdanışmanı ve Uluslararası İlişkiler Danışmanı Ali Ekber Velayeti dün Bağdatlı yetkililerle bir araya geldi.

Velayeti, Tahran’ın öncülük ettiği direniş cephesinin ABD güçlerinin Fırat’ın doğusuna yerleşmesine izin vermeyeceğini vurguladı.

“Direniş cephesi, NATO’nun bölgesel üs kurmasına asla izin vermeyek”

Bağdat ziyareti kapsamında Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Nuri el-Maliki ile bir araya gelen Velayeti, direniş cephesinden Fırat’ın doğusundaki ABD güçlerini kademeli olarak bölgeden çıkarmalarını isteyerek, ‘’Direniş cephesi NATO’nun bölgesel üs kurmasına asla izin vermeyecektir’’ ifadelerini kullandı.

İran’ın bölgedeki müttefikleri Irak ve Suriye’ye verdiği desteğin devam edeceğini belirten Velayeti, ‘’Direniş cephesi, DEAŞ’ın son bulmasının ardından bölgede daha çok teyakkuz halinde olmalıdır’’ dedi.

İran Devrim Muhafızları’na yakınlığıyla bilinen Tesnim Haber Ajansı’nın haberine göre, Velayeti ile Maliki arasında gerçekleşen ikili görüşmede, önümüzdeki Irak seçimleri, siyasi güçlerin rolleri ve direniş cephesinin geleceği ele alındı. Velayeti, görüşmeler sırasında ayrıca ABD güçlerinin tekrar Irak’a dönüşüne İran’ın karşı olduğunu ifade etti.

Öte yandan Hamaney’in Askeri Başdanışmanı Rahim Safevi açıklamasında, ülkesinin Suriye’de fosfat madenlerinden çıkarılan ürünleri ihraç ettiğini vurgulayarak, ‘İran’ın Suriye’de yaptığı harcamaların telafi edilmesini’ istedi.

Safevi dün katıldığı ‘Suriye krizinde siyasi ve sahadaki son gelişmeler’ isimli konferansta, Irak ve Suriye’nin jeostratejik olarak ABD ve Rusya için çatışma alanı olduğunu belirtti.

Safevi, ABD, Rusya ve AB ülkelerinin jeopolitik konumundan dolayı Batı Asya’da büyük rekabet içinde olduklarını ifade etti.

Safevi, jeopolitik ve jeostratejik konumundan dolayı Suriye ve Irak’ta ise ülkesinin, Suudi Arabistan ve Türkiye ile rekabet ettiğini belirtti.

İran’ın Suriye’de yaptığı harcamaları karşılaması gerektiğini vurgulayan Safevi, ‘’Suriyeliler petrol, gaz ve fosfat madenleri gelirleriyle borçlarını ödemeye hazır’’ dedi.

Rusya’nın 49 yıllığına Suriye ile anlaşma imzaladığına işaret eden Safevi, Moskova’nın siyasi ve ekonomik imtiyazların yanında bir de Suriye’de askeri üs kurduklarını kaydetti.

Lübnan Hizbullah’ının Suriye savaşındaki rolünü savunan Safevi, İsrail karşıtı güçlere, Hizbullah’ın kendi milislerini aktardığını söyledi.

Safevi, Suriye’nin kuzeyinde Kürtlerin ABD destekli bir federasyon yönetimi kurmasına karşı uyarıda bulundu, ‘’Fırat’ın doğusunda Kürt bölgesinin kurulmasına Suriye, İran, Irak ve Türkiye karşıdır’’ dedi.

Türkiye’nin Afrin operasyonuna dolaylı yoldan destek veren Safevi, ‘’Fırat’ın doğusunda Kürt yönetimi kurulsa bile Kürt koridorunun Akdeniz’e uzanmaması için Türkiye Afrin’e operasyonu sürdürecek” dedi ve ekledi, “Türkiye’nin, Halep ve Soçi’de başka çıkarları var.’’

Safevi, Suriye’nin yeniden imarı için gerekli miktarın 300 ila 400 milyar dolar arasında olduğunu ifade etti.

Öte yandan İran Meclis Başkan Danışmanı Emir Abdullahiyan, İran’ın Ulusal güvenlik kapsamında Suriye’ye müdahale etmekle çok doğru bir karar aldığını söyledi.

Hükümet kanalı Mehr Ajansı ile röportajında Abdullehiyan, Tahran’ın bölgedeki rolünü savundu. Ülkesinin bölgesel ve uluslararası krizlerde ve İran ulusal güvenliğine ilişkin konularda aldığı kararların İran Dini Lideri Ali Hamaney’in izlediği dış politika ile doğru orantılı olduğunu söyledi.

Ülkesinin bölgedeki savaşta üstlendiği role değinen Abdullehiyan, ‘’Bölgedeki bazı krizlerde manevi ve siyasi gücümüzü kullandık. Ancak Irak ve Suriye’de teröristlerin çıkardığı bazı krizlerde ise silahlı kuvvetlerimizden ve gönüllülerden oluşan askeri danışmanlarımızı göndererek müdahale ettik’’ dedi.

Abdullehiyan, Tahran’ın bölgesel müdahalelerine içerden gelen muhalif tepkileri eleştirdi ve bu müdahaleleri Ulusal Güvenlik kararlarını uygulamak olarak nitelendirdi.

Abdullehiyan, “İster maddi isterse manevi olsun İran’ın ödediği tüm bedeller Ulusal güvenliğimizi üst seviyeye taşıdı. Bölgede bir bedel ödenmesi gerektiğine inanmayanlar Uluslararası meseleleri iyi idrak etmeleri gerekir’’ dedi.