Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Veliaht Prens: ABD’den aldığımız tüm silahların parasını ödedik, güvenliğimiz için başka ödeme yapmayacağız | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Bloomberg kanalına son dönemin gündemden düşmeyen konularına dair önemli açıklamalarda bulundu. Veliaht Prens Trump’ın söylediği sözlerden Türkiye’de kayıp Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’ya kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Trump’ın, Suudi Arabistan’la ilgili yaptığı açıklamalara dair soruya cevap verirken, “Suudi Arabistan güvenliği karşılığında herhangi bir bedel ödemeyecektir. ABD’den aldığımız tüm silahların parasını ödedik. Bunlar bedavadan gelen silahlar değil” ifadesini kullandı.

Bloomberg: Trump, ABD olmadan iki hafta bile dayanamayacağınızı söyledi.

Veliaht Prens: Suudi Arabistan, ABD’nin daha öncesinde, 1744’ten beri var. Yani ABD’nin kuruluşundan yaklaşık 30 yıl kadar önce. Eğer yanlışım varsa özür dilerim ama bana göre, Başkan Obama, 8 yıllık cumhurbaşkanlığı döneminde, yalnızca Suudi Arabistan’da değil, Ortadoğu’da da gündemimizin çoğuna karşı çalıştı. ABD’nin gündemimize karşı çalışmasına rağmen çıkarlarımızı koruyabildik. Sonuçta biz başarılı olduk ve Obama liderliğindeki ABD başarısız oldu. Mısır, bunun örneklerinden biridir. Bu yüzden Suudi Arabistan’ın yaklaşık iki bin yıllık bir süreye ihtiyacı olduğu doğru değil.

Bloomberg: Eğer Başkan Trump istediğiniz diğer şeyleri yaparsa, söz konusu kötü ibareleri kullanmanızın bir sakıncası olmaz mı?

Veliaht Prens: Herhangi bir arkadaşın iyi veya kötü şeyler söyleyebileceğini kabul etmek gerektiğini biliyorsun. Bu kişi ailenden biri bile olsa yüzde yüz iyi şeyler söylemesini bekleyemezsin. Burada bir yanlış anlaşılma söz konusu. Bu sebeple konuyu burada bırakalım.

Bloomberg: Bence Almanya ve Kanada iki dosttular. Yaptıkları şey o kadar da kötü değil.

Veliaht Prens: Bu tamamen farklı bir mesele. Kanada, Suudi Arabistan’ın iç meselelerine ilişkin bir konuda emir verdi. Kanada’nın Suudi Arabistan hakkındaki görüşü böyle değil. Bu nedenle bunun tamamen farklı bir konu olduğunu düşünüyoruz. Trump ise ABD içerisindeki halkıyla bir mesele hakkında konuşuyordu.

Bloomberg: Trump’ın ilgili mesele hakkındaki görüşüne bakılırsa, Suudi Arabistan’ın kendi güvenliği hususunda daha fazla harcama yapması gerekiyor. Buna katılıyor musunuz?

Veliaht Prens: Güvenliğimiz karşılığında hiçbir şey ödemeyeceğiz. ABD’den aldığımız tüm silahların ödemesini yaptığımızı düşünüyorum. Bunlar silahlar ücretsiz değillerdi. Suudi-ABD ilişkileri başladığından beri, her şeyi parayla satın aldık. İki yıl önce, silahlarımızın çoğunu başka  ülkelerden temin etmek doğrultusunda bir stratejimiz vardı. Fakat Trump başkan olunca, önümüzdeki 10 yıllık silahlanma stratejimizi tekrar değiştirdik. İhtiyaçlarımızı karşılayacağımız kaynağın yüzde 60’ını ABD oluşturuyor. Bu nedenle 400 milyar dolarlık ekonomik büyüklükte silah, yatırım ve diğer ticari alanlarda bazı fırsatlar yarattık. Bu, Başkan Trump ve Suudi Arabistan için başarı sayılır. Anlaşmalar arasında bu silahların bir kısmının üretiminin Suudi Arabistan’da gerçekleştirilmesi de yer alıyor. Bu, her iki ülke için de iyi bir ticareti faaliyet olacak. Bu durum, güvenliğimize destek olurken, kayda değer bir ekonomik büyümeyi de beraberinde getirecek.

Bloomberg: Bahsettiğiniz şeyleri göz önünde bulundurduğumuzda, Amerikan-Suudi ilişkilerinin şu anda iyi olduğunu anlıyoruz. Fakat bu, Trump’ın sözlerinden 24 saat önceydi?

Veliaht Prens: Elbette. Genel resme bakarsanız işlerin yüzde 99’unun iyi olduğunu göreceksiniz. Sadece yüzde 1’lik bir sorun var.

Bloomberg: Başkan Trump’a baktığımızda yüzde 1’den daha fazlaymış gibi görünüyor.

Veliaht Prens: Yüzde 1. Onunla çalışmayı seviyorum. Gerçekten onunla çalışmayı seviyorum. Ortadoğu’da, özellikle aşırıcılık, aşırılık yanlısı ideolojiler ve terörizm ile Irak ve Suriye’de DEAŞ’ın kayıplara karışması hususunda kısa bir sürede çok şey başardık. Son iki yılda aşırılıkçı hikayelerin çoğu sona erdi.Ortadoğu’da tek bir strateji üzerine 50’den fazla ülke ile çalıştık. Bu ülkelerin çoğu bu stratejiye uygun hareket etti. Şu anda biz, aşırılık yanlılarına, teröristlere ve İran’ın Ortadoğu’daki olumsuz hareketlerine kayda değer bir şekilde karşı koyuyoruz. Bu gerçekten büyük bir iş.

Bloomberg: Sanırım Trump’ın ifadelerinin özü, petrol fiyatlarının düşmesine ilişkin. 80 dolar olan petrol fiyatının Trump’ı neden öfkelendirdiğini biliyor musunuz?

Prens Muhammed: Suudi Arabistan tarihi boyunca, petrol fiyatının doğru olup olmadığına hiçbir zaman karar vermedi. Petrol fiyatları arz ve talebe bağlıdır ve ona göre belirlenir. Suudi Arabistan olarak taahhüt ettiğimiz şey, arz sıkıntısının yaşanmamasını sağlamaktır. Bu sebeple OPEC’deki müttefiklerimizle ve OPEC üyesi olmayan devletler ile birlikte petrol arzının devamlılığı üzerine çalışıyoruz. Bu hususta herhangi bir noksanlık söz konusu değil. Tüketiciler, onların planları ve büyümeleri için herhangi bir sıkıntı oluşmayacak.

Bloomberg: Petrol için özel bir talepte bulundu mu?

Veliaht Prens: Aslında evet. Amerika’nın Suudi Arabistan ve diğer OPEC üyesi olan devletlerden talebi, İran kaynaklı oluşacak arz eksikliğinin giderimesiydi ki, bunu yaptık. Eğer yanlış hatırlamıyorsam, İran’ın petrol ihracatı yaklaşık 700 bin varile kadar düştü. Suudi Arabistan ve OPEC’deki müttefikleri ile üye olmayan diğer ülkeler ihracatlarını günde yaklaşık 1,5 milyon varil atırdı. Bu durumda İran tarafından kesilen her bir varil için yaklaşık 2 varil ihraç ediyoruz. Böylece üzerimize düşeni fazlasıyla yaptık. Geçen ayki yüksek fiyatların nedeni İran değil, Kanada, Meksika, Libya, Venezuela ve diğer ülkelerde yaşananlardan kaynaklanıyor. Yani durum İran’la ilgili değil. Nitekim İran günlük ihracatını 700 bin varile düşürürken, biz günlük 1,5 milyon varilden fazla ihracat artışı yaptık.

Bloomberg: Krallık ne kadar üretim yapıyor?

Veliaht Prens: Eğer yanılmıyorsam günde yaklaşık 10.7 milyon varil üretiyoruz.

Bloomberg: Önümüzdeki birkaç ay içinde durum nasıl olacak?

Veliaht Prens: Herhangi bir yatırım söz konusu olmaksızın elimizde günlük olarak yaklaşık 1,3 milyon varil rezerv var. Dolayısıyla pazarda gerçekleşebilecek herhangi bir ihtiyaç durumu halinde 1.3 milyon varile sahibiz. OPEC ülkeleri ve üye olmayan ülkeler ile birlikte biraz daha fazlasına sahip olduğumuza inanıyoruz. Önümüzdeki üç ila beş yıl içinde yatırım yapmak için kesinlikle bir fırsat var.

Bloomberg: Tarafsız bir bölgede üretimi yeniden etkinleştirmek için sanırım Kuveyt’te bir toplantı gerçekleştirdiniz. Durum nasıl oldu?

Veliaht Prens: 1,3 milyon varil, Kuveyt’teki bu fırsat olmaksızın sahip olduğumuz bir stoğu temsil ediyor. Kuveyt ile bir şeyler başarmaya yaklaştığımıza inanıyoruz. Sadece son 50 yıl boyunca askıda kalmış bazı sorunlar var. Biz bölgede üretime devam etmeden önce Kuveyt tarafı bu sorunları şimdi çözmek istiyor.

Bloomberg: Onlar bu durumla ilgili olmayan herhangi bir şey istiyorlar mı?

Veliaht Prens: Askıda kalan meseleler, egemenlikle ilgili sorunların bir parçasıdır. Krallık ve Kuveyt arasındaki bu sorunlar geçtiğimiz 50 yıl boyunca çözülemedi. Biz bölgede üretime devam etmeden önce bunu çözmek istiyorlar. 50 yıldır süre gelen bir sorunun birkaç hafta içinde çözülmesinin neredeyse imkansız olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden önümüzdeki 5 ila 10 yıl boyunca üretime devam etmek için Kuveyt ile bir anlaşmaya varmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda, egemenlik sorunlarını çözmek için de uğraşıyoruz.

Bloomberg: Bunun yakın bir zamanda gerçekleşeceğini düşünüyor musunuz?

Veliaht Prens: Suudi Arabistan olarak hazır durumdayız ve şu an Kuveyt ile birlikte çalışıyoruz. Yakın zamanda bir şeyler elde edebileceğimizi düşünüyoruz. Kuveyt’i egemenlik meseleleri hakkında konuşmaya ikna etmeye çalışıyoruz. Bunun yanı sıra sorun çözülene dek üretim yapmaya devam ediyoruz.

Bloomberg: Toplantıda bu konuya ilişkin herhangi bir ilerleme kaydettiniz mi?

Veliaht Prens: Kuveyt liderliği bu hususta gerçekten bir ilerleme kaydedilmesini istiyor. Bazılarının, herhangi bir ilerleme kaydedilmeden önce egemenlik meselelerine bağlı kalmak istediğini düşünüyoruz. Kuveyt’in diğer bazı kimseleri ise söylemeye çalıştığımız şeyi destekliyor. Bu, Kuveyt ve Suudi Arabistan için iyi bir durum. Bence mesele, zaman meselesi.

Bloomberg: Şimdi burada başka bir büyük anlaşma var. Meslektaşlarımın da ilgilendiğini bildiğim bu büyük anlaşma hakkında konuşmamız gerekiyor. Bu mesele ise SABIC şirketindeki hisselerin satın alınmasına dair Aramco müzakereleri. Bunu nasıl yapacağınıza dair bir fikriniz var mı? Durum nasıl cereyan edecek?

Veliaht Prens: Aramco’nun hisse senetlerinin halka arzının Suudi Arabistan tarafından iptal edildiği ve ertelendiği söylentilerini herkes duydu.  Bu doğru değil. Aslında, 2017 ortalarında “Aramco’nun geleceğinin ne olacağı” gibi bir sorunla karşı karşıya kaldık. Aramco bugün, petrol üretiyor ve elinde sadece birkaç downstream proje bulunuyor. Bundan 20, 30 ve 40 yıl sonra Aramco’nun güçlü bir geleceğe sahip olmasını istiyoruz.

Aramco downstream projeler hususunda daha fazla yatırım yapmak zorunda. Çünkü bundan 20 yıl sonra petrol talebinin petrokimyasallar üzerine odaklanacağını biliyoruz. Petrokimyalara yönelik artan talebi gördüğümüz vakit, bu artışın yüzde 2 ila yüzde 3 arasında olacağını düşünüyorum. Aramco’nun geleceği downstream projelerde. Bu nedenle downstream projelere yatırım yapmak zorunda. Aramco bunu yaptığında, SABIC ile arasında ciddi bir çatışma söz konusu olacak. Çünkü SABIC petrokimyasallar ve downstream projeler hususunda uzmandır. Aramco, SABIC’in baş petrol ihracatçısı. Aramco bu stratejiyi takip ettiğinde SABIC kesinlikle bundan etkilenecek. Dolayısıyla bunu gerçekleştirmeden önce, Aramco’nun SABIC’den istifade etmesini güvence altına alacak ve SABIC’in bu süreçten etkilenmemesini sağlayacak bir çeşit anlaşma yapılması gerekiyor. Bu yüzden Kamu Yatırım Fonu’nun (PIF) SABIC’teki hisselerini satması noktasına ulaştık. Aramco ise bu alanda Suudi Arabistan’da ve dünyada dev bir şirket sahibi olabilmek için entegrasyon çalışmasının geri kalan kısmını üstlenecek. Elbette, bu anlaşmadan gelecek miktar Kamu Yatırım Fonu’na gidecek. Fakat bu anlaşmadan hemen sonra Aramco’nun halka arzı gerçekleşmeyecek. Çünkü halka arz edilmesinin öncesinde en az bir mali yıla ihtiyacınız vardır. Bu yüzden anlaşmanın 2019’da gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla halka arz edilmesi 2020 yılının sonuna doğru gerçekleşebilir.

Bloomberg: 2019’un başlangıcını mı kastediyorsunuz?

Veliaht Prens: 2019’un ortası gibi olacak. Daha erken veya daha geç olabilir. 100 milyar dolarlık anlaşmalardan bahsediyoruz. Oldukça büyük bir iş.

Bloomberg: Tarif ettiğiniz yapının ne tür bir şey ve nasıl olacağını anlatır mısınız?

Veliaht Prens: Henüz ayrıntılarından emin olmamakla birlikte oldukça karmaşık bir durum. Ona ulaşacağız. Anlaşma 2019’da olacak. Bir mali yıl sonra, yani 2020 yılında Aramco’nun halka arzı gerçekleşecek. Bunu mümkün olan en kısa zamanda gerçekleştirmeye çalıştık. Fakat mevcut durumdaki zaman çizelgesi bu şekilde. Bunun Vizyon 2030 planlarına herhangi bir zararı olmayacak. Eğer yanılmıyorsam, Kamu Yatırım Fonu 2019 yılında 70-80 milyar dolar gibi rakamla SABIC anlaşması tarafından finanse edilecek. 2020’nin sonları ve 2021’in başlarında, Kamu Yatırım Fonu 100 milyar dolara sahip olacak. Bu, Kamu Yatırım Fonu’nun finansal boru hattıdır: 70 milyar dolar- 70 ila 80 milyar dolar- 100 milyar dolar. Yani 170 ile 180 milyar dolar civarında bir rakamdan bahsediyoruz. Bundan dolayı gerek Kamu Yatırım Fonu, gerekse de Suudi Arabistan’ın ekonomik durumu oldukça iyi durumda. Söz konusu anlaşma, Suudi Arabistan’daki downstream sanayi için oldukça iyi olacak. 2030 yılına kadar 3 milyon varilden fazla petrokimya üreteceğimize inanıyoruz. Çoğu Suudi Arabistan Krallığı içinden olmakla birlikte bir kısmı Krallık toprakları dışından olacak. Bu, ekonomik büyüme ve muazzam  iş fırsatları yaratacak olan Aramco ve SABIC aracılığıyla gerçekleşecektir.

Bloomberg: Hala halka arzın ülkenin menfaatine olduğuna inanıyor musunuz?

Veliaht Prens: Elbette, yüzde 100.

Bloomberg: 2020 mi 2021 mi?

Veliaht Prens: Sanıyorum 2020’nin sonu ya da 2021’in başı.

Bloomberg: Düşüş tam olarak %5 oranında mı olacak, zira siz 100 milyar dolardan bahsediyorsunuz?

Veliaht Prens: Evet.

Bloomberg: Bu 2 trilyon doların pazara dayalı olabileceği anlamına mı geliyor?

Veliaht Prens: Göreceğiz. Fiyatı o gün yatırımcı belirleyecek.

Bloomberg: Önceki 2 trilyon dolarlık değerlendirmenizde hala ısrarlı mısınız? Nitekim bugün buna şüphe ile yaklaşılıyor.

Veliaht Prens: Bence 2 trilyon dolar ya da ondan daha fazla olacak.

Bloomberg: 2 trilyon dolar hem SABIC hem ARAMCO ile mi ilişkili peki?

Veliaht Prens: Elbette. Bence 2 trilyon dolardan yüksek olacak diyorum ya, işte bu yüzden. Zira bir dev olacak.

Bloomberg: ARAMCO şirketine genel katılımla alakalı pek çok haber vardı. Duyduğumuza göre yolda duraklayan işlerden biri de uluslararası derecelendirmeymiş. Siz New York’ta derecelendirilmesini ister misiniz? Ama yasal bir sorun da söz konusu. Ya da Londra’da veya Asya’da derecelendirilmesini?

Veliaht Prens: İnsanlık tarihinin en geniş katılımlı şeyinden bahsediyorsanız tabi ki elde olan seçeneklerin tümüne ve kararın ne olduğuna bakmanız gerekir. Şirketin çıkarlarını sürdürecek olan karar alınacak; ARAMCO için en iyi genel ihale.

Avukatımızın ve bankalarımızın söylediklerine dayanarak bu yönde neler olacağı hakkında konuşmak, zannediyorum benim yetkilerimi aşıyor. Ama karar uygun zamanda alınacak

Bloomberg: SABIC anlaşmasına gelelim… 70 ila 80 milyar dolar aralığında değişiyor dediniz. ARAMCO’nun onu nasıl finanse edeceğini söyleyebilir misiniz? Bir kısmı nakit çoğunluğu borç şeklinde mi olacak?

Veliaht Prens: ARAMCO’nun gerçekten düşük bir borcu var ve dünyanın dört bir yanında diğer enerji şirketleri ile karşılaştırıldığında borçları gerçekten az. Bizim şimdi iyi bir petrol ücretimiz var. Onların da ARAMCO’da sermaye yatırımında yeniden değerlendirmek üzere kullanabilecekleri ek fonları var. Dolayısıyla önümüzdeki 10 yıl içerisinde diğer özel alt stratejilere ek olarak SABIC’e yatırım için çok fazla araçları var.

Bloomberg: Öyleyse, nasıl finanse edeceklerine dair alınmış bir karar yok henüz?

Veliaht Prens: Sizin de bildiğiniz gibi ARAMCO, ayrı bir şirket. Halid Falih ve başka isimlerin başkanlığını yürüttüğü bir meclisi var. Bundan dolayı ARAMCO’nun ne şekilde davranacağına dair konuşmam uygun olmaz.

Ekonomik açıklamalar

Bloomberg: Biraz da ekonomiden konuşalım. Yanlış hatırlamıyorsam reformlar hakkında konuşmaya yaklaşık 3 yıl önce başladınız. Bu dönemde farklı bir yolla gerçekleştireceğiniz herhangi bir şey var mıydı?

Veliaht Prens: Elbette. Herhangi bir hükümet, şirket veya takım, zamanla tecrübe edinir. Bu insani bir şeydir. Haliyle birtakım hatalar ve kayda değer başarılar olacaktır. Tabi eğer doğru yola yönelmişseniz. Bunun için bence son üç sene gayet iyiydi. Sunduğumuzdan daha iyisini yapamayız. Ekip ve tüm sisteme dair çok şey öğrendik. Bu yönde ilerlemeye ve gelişmeye devam edeceğiz. Burada önemli olan ana resmin, temel hedeflerin ve planın var olmasıdır. Biz bunu geliştirmeyi ve işi bu yönde devam ettirmeyi sürdürüyoruz. Bu açıdan herhangi bir değişiklik yok.

Bloomberg: Görüştüğünüz hükümetlerin çoğunun hep beklentileri yönetmek ile alakalı bir sorunu vardı. Farklı görüşler söz konusu. Ya zirveyi hedeflemeniz ya da sadece sunabileceğiniz şeyi hazırlamanız gerektiğini bilmeniz gerekir. Siz oldukça yüksek hedefler koydunuz.

Veliaht Prens: Tabii. İnsanların, çalışanların, bakanların ve tüm ilgili kişilerin motivasyonunu canlı tutmalısınız. Eğer çıtanız düşük olursa bu, hedefinizin basit olduğunu anlamına gelir; bunu gerçekleştirmek için ciddiyetle çabalayacak kimsenin olmadığı anlamına gelmez. Hedeflerinizi yüksek tutmalı ve olabildiğince gerçekleştirmeye çalışmalısınız. Biz hedeflerimizin yüksek olduğunu açıkça söyledik. Tamamını gerçekleştirirsek harika olur. Çoğunu gerçekleştirirsek yine güzel olur. %50’sini gerçekleştirsek bile iyi olur! Hiçbir şey yapmamaktan çok daha iyidir. Hedeflerimizi yüksek tutmamızın bir sakıncası yok.

Bloomberg: Olay sizin güvenilirliğinize kaldı diyelim. Bütçe dengesi için 2019 tarihini ve işsizlik oranı için %9 oranını vaat ettiniz. Rüzgâr, geminin istemediği yönde eserse bundan geri adım atmanız gerekir mi?

Veliaht Prens: Bütçe dengesi için 2023 tarihini söz vermiştik sanki.

Bloomberg: Şimdi öyle. Ama aslında 2019’du.

Veliaht Prens: Evet. Merkez Bankası ve Dünya Bankası da dahil olmak üzere pek çok banka ve kurumdan ekonomi için daha fazla harcayabileceğinize dair tavsiye alıyorsanız; bu harcamayı neden erteleyelim? Bu parayı harcadık ve stratejimizi yeniden tasarladık. Bunun için bütçemizi artırmak ve harcama yapmak adına 2023 olarak değiştirdik. Suudi Arabistan’da iş fırsatlarının çok olduğundan, yatırım ve ekonomik büyümenin varlığından emin olmak için.

Bloomberg: Siz beklentileri çok yüksek konumlandırdınız. Ama şimdi işsizlerin, sizin gerçekten de işsizlik oranını düşürme yolunda olduğunuzu düşünmelerinden çekiniyorsunuz. Nitekim şu an yükseliyor ve bu oran öncekinden fazlalaşıyor.

Veliaht Prens: Evet, hâlihazırda %13 civarlarında. Ancak ekonomiyi yeniden yapılandırmak için iki yıl geçirdik; elbette ki bunun yan etkileri olacaktır. Yan etkiler olmadan yeniden yapılandırma gerçekleştirmeniz mümkün değil. Bu da ekonomiyi yeniden yapılandırmanın yan etkilerinden bir tanesi.

Ancak bugün çok daha güçlüyüz. Bugün, Suudi Arabistan Krallığı’nda bir ilk olarak 1 trilyon dolar artan 2019 bütçesinden bahsediyoruz. Şu an bütçe 1.1 trilyon dolara ulaşmış durumda. Aynı şekilde gelirlerdeki ya da petrol dışı gelirlerdeki artış %300’e vardı. Dolayısıyla 100 milyar riyalden 300 milyar riyale doğru bir artış var. Bundan sonra sorunları çözmede daha başarılı olabiliriz.

Bana kalırsa işsizlik oranı 2019’dan itibaren düşüşe geçecek ve 2030 vizyonunda hedeflendiği üzere %7’ye kadar gerileyecek.

Rakamlara bakacak olursanız bu daha da ilgi çekici. Erkekler arasındaki işsizlik oranı, %5 ila 6 arasında ki bu normal orana oldukça yakın bir rakam. Kadınlar arasında işsizlik oranı ise %20’den fazla. Bu oran içerisinde iş aradıkları halde işsiz kalanların veya iş aramayanların sayısı nedir bilmiyorum. Biz inanıyoruz ki iş fırsatları 2019 yılından itibaren artmaya  başlayacak. Belki de 2018’in sonundan itibaren, kim bilir.

Bloomberg: İstihdam yaratmadan bahsedelim. 2030 Vizyonu, özel sektöre imkân tanımaya odaklanıyor. Özel sektörün iş imkânı yaratması için özel sektör alanında bir büyümenin olması gerekir. Ekonomi yeniden yapılanma sürecinde olduğu için büyüme biraz yavaşladı. Yeniden resmi istihdam yaratılır mı ve insanlar bunu 2030 Vizyonu’na aykırı olarak görürler mi; ne diyorsunuz?

Veliaht Prens: Hükümette gördüğümüz oran, çalışanlar için devlet bütçesinden harcadığımız tutarların oranıdır. Bundan dolayıdır ki 2015-16’da çalışanların maaşları, bütçemizin %50’sini oluşturuyordu. Eğer yanlış bilmiyorsam şimdi bu oran, %42. Sanıyorum 2020 yılında %40’ın altına düşecek. Ana hedef, hükümetin resmi istihdam için harcadığı paranın 2030 yılında %30 dolaylarında olmasıdır.

Bu yüzden bu harcamanın hacmi bizim için önemli olmayacaktır. Nitekim % 40’ın aşağısına düşecek ve 2030 yılında da %30’a yaklaşacak. Çünkü bütçemiz ve harcamalarımız, devlet çalışanlarına yönelik harcamalarımızdan çok daha fazla olacak.

Elbette Suudi Arabistan Hükümeti, ülkedeki, ordudaki, güvenlik kurumlarındaki ve heleki eğitimdeki ihtiyaçlardan ötürü halen çok sayıda istihdam yaratma ihtiyacı içerisindedir. Aynı şekilde yeni kurulan spor ve farklı pek çok alanlarda da. Bundan dolayı ekonomi, ülke ve halk bu hizmetlere gereksinim duyuyor. Ve tabi biz de bu istihdamı yaratacağız. Bizce özel sektördeki iş imkânları zamanla artış gösterecek.

Bloomberg: Siz özel sektör ve yabancı yatırımcıların ekonomideki gelecek ve değişim vizyonunun önemli bir parçası olmasını isteyeceksiniz. Şurası net ki yatırımcıların güven duyması oldukça önemli. Ritz Carlton tutuklamalarının yatırımcıların güveni üzerinde bir etki bıraktığını düşünüyor musunuz? Bu konu illa ki konuşulmuştur.

Veliaht Prens: Bu konuda pek çok söylenti ortaya çıktı ama ben güven zedelenmesi olduğunu düşünmüyorum. 2018’in ikinci çeyreğinin sonunda Suudi borsasındaki net yabancı yatırım, 2017 yılının aynı dönemine kıyasla % 40.4 oranında yükseldi.

Bloomberg: Doğrudan yabancı yatırım, toplamda büyük oranda geriledi ama.

Veliaht Prens: Evet, 2017 yılında 2016’ya göre % 80 düştü. Ancak 2018 yılında 2017 yılına göre %90 artacak. Bu, ilk yarı için verilen orandır ve tüm yatırımları kapsayacaktır. 2017’deki % 80’lik düşüşe gelince… Bizim kanaatimize göre Krallık şirketinin yabancı yatırımcılardan hisse almak yoluyla Suudi-Fransız bankasının bir kısmını devralması sonucu paranın büyük kısmını dışarıya kaçırdı.

Şuna da işaret etmek gerekir ki dünya çapında doğrudan yatırımdaki düşüş, 2017 yılında %20’den fazla oldu.

Bloomberg: Ancak bölgede genel olarak arttı.

Veliaht Prens: 2018 rakamlarına bakalım… 2017 rakamlarından %90 daha fazla. Bu demek oluyor ki biz doğru yolda ilerliyoruz.

Bloomberg: Yılın herhangi bir döneminde böyleydi.

Veliaht Prens: Bu artış, 2017 yılının ilk iki çeyreğine kıyasla yılın ilk iki çeyreğindeydi.

Bloomberg: Sizce bu artışın bir kısmı petrol dışı alanlarda da oldu mu? Zira petrol fiyatları, petrol yatırımlarının çoğu için tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Önemli olan petrol dışı doğrudan yabancı yatırımdır.

Veliaht Prens: Bize göre her ikisinde de oldu. Sanırım bundan iki hafta sonra güzel bir anlaşma yapacağız ve tutarı da yüksek olacak. Bu anlaşma, petrolden çok uzak bir alanda olacak ve Yatırım Geleceği Girişimi Konferansı’nda tamamlanacak. Bununla birlikte daha sonra duyurusu yapılacak olan başka anlaşmalar da olacak.

Bloomberg: Hangi alanda olacağına dair bilgi alabilir miyiz?

Veliaht Prens: Petrol dışı bir alan.

Bloomberg: Teknoloji alanında mı?

Veliaht Prens: Belki. Ama Suudi Arabistan’da ve büyük tutarlı olacak.

Bloomberg: Bu, otomotiv sektörü ile ilgili mi?

Veliaht Prens: Göreceğiz. Dediğim gibi sadece iki hafta sonra.

Bloomberg: Başka bir konuya geçelim… Biz daha önce Tesla otomotivi sürüp sürmediğinizi gerçekten merak ediyoruz.

Veliaht Prens: Aslında bizde Kamu Yatırım Fonu, ABD’deki birçok şirkete özellikle de borsada yatırım yapıyor. Tesla şirketi de Kamu Yatırım Fonu için iyi bir fırsat gibi göründü ve hisselerinin birazını satın aldık. Şu an şirket hisselerinin yaklaşık %5’ine sahibiz.

Bloomberg: Peki Tesla şirketinin üretimi olan bir aracı sürdünüz mü?

Veliaht Prens: Hayır, hiç. Tesla otomotivlerini defalarca gördüm. Ürdün Kralı Abdullah ile birlikte bir Tesla otomotivine binmiştim. Onu genelde Los Angeles’ta kullanıyordu. Ama ben Tesla üretimi bir otomotiv sürmedim. Ama çok iyi olduğu söyleniyor.

Bloomberg: Hiç sürmek istemediniz mi?

Veliaht Prens: Hiç aklıma gelmedi. Ama araç, aerodinamik ve rahatsız edici bir ses çıkarmıyor. İnanıyorum ki gelecek vaat eden bir sanayisi olacak.

Bloomberg: Tesla’dan şahsınıza özel bir araba talep etmek gibi bir düşünceniz var mı?

Veliaht Prens: Bugün değil belki daha sonra

Bloomberg: Petrol için katalizör görevi görmek istiyor

Veliaht Prens: Bunun hakkında daha önce de konuşmuştuk. Biz elektrikli arabaların artmasının, petrol ve özellikle de Suudi Arabistan için zarar doğuracağını düşünmüyoruz. Petrole yönelik talep, 2030 yılına kadar %1’den fazla; mesela %1’den 1.5’e belki daha da fazla artışla devam edecek. Bazıları, 2030’dan sonra düşeceğini düşünüyor. Öte yandan biz bunun yanı sıra birçok üreticinin ortadan kaybolduğunu da göreceğiz. Örneğin; Çin bundan beş yıl sonra geri çekilecek. Petrol üreticisi olarak başka ülkeler de yavaş yavaş çekilecek. 19 yıl sonra Rusya, 10 milyon varil gerileyecek. Bunun için petrole olan yüksek talep ile tedarikçilerin yok olmasını birlikte değerlendirdiğimizde Suudi Arabistan’ın arzı artırması bile gerekecek. Dolayısıyla biz bu konuda Suudi Arabistan için bir tehdit görmüyoruz. Bugün kimse elektrikli uçaktan veya yakıt olarak elektriğin kullanılacağı gemilerden bahsetmiyor. Ayrıca petrokimyasallardan veya bunların 10, 20 ya da 30 yıl aralığındaki geleceğinden doğacak bir talep de söz konusu.

Hem sonra herkes plastik kullanacak. Elbisenizden kaleminize kadar her şeyde var.

Bloomberg: Suudi Arabistan, mevcut dönem ile bu yılın sonu arasında üretimi artırmayı düşünüyor mu?

Veliaht Prens: Suudi Arabistan, eğer talep olursa, gerçekleştirme gücünü de göz önünde bulundurarak arz yapabileceğini duyurdu.

Bloomberg: Suudi Arabistan ile Rusya arasında petrol üretimini büyük oranda artırmaya dair bir anlaşma söz konusu idi.

Veliaht Prens: Biz Suudi Arabistan’da herhangi bir talebe cevap vermeye veya İran’ın petrol açığını telafi etmeye hazır olduğumuzu belirttik.

Bloomberg: Tesla şirketinde büyük oranda bir yatırım planınız var mı?

Veliaht Prens: Biz sıradan bir yatırımcı olarak Tesla’ya yatırım yaptık. Pek çok şirket ve fon arasında müzakere yürütülüyor. Ancak bu konuda herhangi bir açıklama yapmadık.

Bloomberg: Elon Musk ile bir araya geldiniz mi?

Veliaht Prens: Onunla hiç görüşmedim.

Bloomberg: Sizce Tesla’ya yatırım yapmak riskli mi? Öyle ya maliyetli ve şirketi, sıra dışı tavırları olan biri yönetiyor.

Veliaht Prens: Kamu Yatırım Fonu, Tesla’ya yatırım yaptı. Eğer dersem ki Tesla’ya yatırım yapmak risklidir, bu bir çıkar çatışması doğurur. Zira Kamu Yatırım Fonu, Tesla şirketinde aktif hisselere sahip.

Bloomberg: Suudi Arabistan’da Tesla otomotivleri için tanıtım fuarları olacak mı?

Veliaht Prens: Bence Suudi Arabistan’da bir ya da iki yıl sonra Tesla otomotivleri için tanıtım fuarları yapılacak. Şu an Suudi Arabistan’da yabancı yatırımlar için tam mülkiyete izin verdik. Bunun için Tesla, kendisine özel sergi salonları açıp %100’üne sahip olabilir.

Bloomberg: Herhangi bir sektörde mi tam mülkiyet?

Veliaht Prens: Tüm sektörlerde. Özellikle de perakende alanında. Mesela Apple şirketi yakın zamanda Riyad’da bir mağaza açacak.

Bloomberg: Pil üretimine geleceğin bir parçası gözüyle bakıyor musunuz peki?

Veliaht Prens: Biz inanıyoruz ki pil üretimi, gelişecek ve ilerleyecek ama olgunlaşması zaman alacak. Bunun için pillerin geleceği hakkında bir şey bilmiyoruz. Bu yüzden Suudi Arabistan içinde ve dışında pil üretimine yatırım yapmanın gerçekten riskli olduğuna inanıyoruz. Önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde pillerin ve enerjinin kaynağı değişebilir. Bundan ötürü pillerin ne tür bir malzeme ve teknoloji kullanacağını bilmiyoruz. Çünkü talep artıyor. Kanaatimizce bu alanda yatırımdan önce gözlem yapmamız gerekir.

Bloomberg: The Ritz Carlton Oteli tutuklamalarından elde edilen tutar nedir?

Veliaht Prens: Emin değilim ama sanırım bugün 35 milyar doların üstüne çıktı. Nihai rakama zannediyorum iki yıl içerisinde ulaşırız. Tutarın % 40’ı nakit olarak tahsil edildi. Kalanı da mal varlığı üzerinden tahsil edilecek.

Bloomberg: Bu, Estidama şirketi üzerinden mi yönetiliyor?

Veliaht Prens: Evet. Şirketler ve mal varlıkları Estidama tarafından idare ediliyor. Ama para Maliye Bakanlığı’na gönderiliyor. Bundan iki yıl sonra bu dosya tamamen kapanacak.

Bloomberg: Şu an herhangi bir soruşturma yürütülüyor mu?

Veliaht Prens: Üzgünüm, sizi yanlış bilgilendirmek istemiyorum.

Bloomberg: Çok sayıda tutuklu isim var. Onlara ne şekilde muamele edilecek?

Veliaht Prens: Özür dileyerek söylüyorum ki bu konuda net bilgilere sahip değilim. Yaklaşık sekiz kişi kalıyor. Onlar da şu an şahsi avukatları ile birlikte Suudi Arabistan kanunları ile yüzleşiyor.

Bloomberg: The Ritz Carlton olayı hakkında duyduğumuz şeylerden biri, yurtdışındaki Suudi bir işadamından duyduğumuz bir rivayet ile örtüşüyor. Nitekim Katar ile bir kriz veya anlaşmazlık yaşıyorsunuz. Sonra The Ritz Carlton olayı ve Almanya ile yaşanan sorun. Rivayet şu şekilde: Büyük oranda bir belirsizlik var ve böylesi bir durumu ne yatırımcılar ne de Suudiler kaldıramaz.

Veliaht Prens: Bu sorunun ciddi olduğuna inanmıyorum. Zira Amerika, şu an dünyanın pek çok ülkesi ve yeni ekonomi anlaşmaları ile Çin, Kanada ve Meksika ile ilgili pek çok sorunla boğuşuyor. Anlaşmazlıklar yaşayıp müzakereler yapmak, en iyi anlaşmaların ve ülkeler arasında ortak anlayış peşinde koşmak son derece doğal bir şey. Bu ABD için ne kadar normalse Suudi Arabistan ve ülkesini en iyi duruma eriştirmek için çalışan tüm yöneticiler için de o kadar normaldir. Bu; ekonomi, güvenlik, siyaset veya tüm alanlarda Suudi Arabistan’ı daha iyi yerlere taşımak için Suudi Hükümeti’nin gösterdiği çabanın bir parçası. Bugün Almanya ile her zamanki anlayış temelinde yeni bir anlaşma ve çalışmamız var. Bu dönemde Suudi Arabistan’daki Alman yatırımcılar zarar görmedi ve işlerine devam ediyorlar. Duran tek şey, sadece yeni fırsatlardı o da şimdi geri döndü. Bence herhangi bir yatırımcı, anlaşma veya Suudi Arabistan’ın bu konudaki yükümlülükleri konusunda herhangi bir tehlike söz konusu değil.

Bloomberg: Önceki büyükelçi Almanya’ya geri dönecek mi?

Veliaht Prens: Evet.

Bloomberg: Prens Faysal b. Ferhan mı yani?

Veliaht Prens: Önceki büyükelçi gidecek. Sanırım o daha sonra başka bir makama getirilecek ve orada yeni bir büyükelçimiz olacak.

Bloomberg: Peki ya Kanada?

Veliaht Prens: O iş onlara kalmış. BM kanunlarına ve eylem ilkelerine aykırı bir tavır alarak Kanada’yı ilgilendirmeyen bir meseleye dâhil oldular. Onlar Kanada vatandaşı değiller ve Kanada çıkarlarının bununla bir ilgisi yok. Bu tamamen Suudi Arabistan’ın iç meselesidir. Bunu yapmalarına müsaade edilmez. Medya, başka bir meseleden bahsediyor olabilir.

Bloomberg: Bu sorun nasıl çözümlenecek?

Veliaht Prens: Özür dilemeleri gerekir. Bu kadar basit. Aynı şekilde hata yaptıklarının da farkında olmaları lazım. Öyle tahmin ediyorum ki hata işlediklerini biliyorlar. Ama bakalım, olaylar normal akışına nasıl dönecek.

Bloomberg: Beklenmedik nokta şu: İnsanların birçoğu sizin farklı olduğunuza, toplumu değiştirmek ve kadınlar için bir sistem, yasama ve reform olacağına inandı. Bunun için insanlar bu meseleler hakkında konuştuklarında, yeni mi eski mi, diye sorguluyor.

Veliaht Prens: Bunun Suudi Arabistan’da olanlarla ne alakası var? Bir insan ve onun aleyhinde ulusal güvenlik meselelerine dair suçlamalar söz konusu ve tüm bilgiler sağlanmış. Eğer vaktiniz varsa ve başsavcıyı ziyaret edip duruma göz atmak istiyorsanız hoş geldiniz. Bunun ifade özgürlüğü ile bir ilgisi yok. Ama Kanada Hükümeti, olaya burnunu sokuyor. Bunu yaparken de ne olaya dair bir malumatı var ne de bu meseleye karışma hakkı. Bu gerçekten çok garip bir şey.

Bloomberg: Diplomatlar bu dosya hakkında bilgi almak istemişlerdi ama başaramadılar.

Veliaht Prens: Bu onların işi değil. O Kanadalı bir diplomat; Suudi değil. Medya bu konuda hoş görülür. O düşüncelerini ve gördüklerini yazar ama Kanada Hükümeti’nin Kanada çıkarları ile ilgilenmesi gerekir; Suudi Arabistan’ın çıkarları ile değil.

Blommberg: Cemal Kaşıkçı olayı nedir?

Veliaht Prens: Olayla ilgili bir şeyler duyduk. Suudi vatandaşın kendisine ne olduğunu bilmek isteriz. Türk hükümeti ile Cemal Kaşıkçı hakkındaki görüşmelerimizi devam ettireceğiz

Blommberg: O zaman şuan da konsoloslukla değil?

Veliaht Prens: Evet içerde değil

Blommberg:Türk yetkililer içerde olduğunu söylüyor

Veliaht Prens: Türk yetkililerin konsolosluğu aramalarına hazırız. Konsolosluk, siyasi bir alan ancak onların girip araştırma yapmasına izin vereceğiz. Kesinlikle saklayacak bir şeyimiz yok

Blommberg: Suudi Arabistan herhangi bir suçlamaya maruz kalacak mı?

Veliaht Prens: Gerçekten Cemal’in nerede olduğu bilmek istiyoruz

Blommberg: O zaman Suudi Arabistan yeni suçlamalarla karşı karşıya kalabilir?

Veliaht Prens: Eğer Suudi Arabistan’da olsaydı biz bunu zaten bilirdik

Blommberg: Yani o kişi Suudi basınının bahsettiği kişi değilse ?

Veliaht Prens: Kesinlikle o değil

Bloomberg: Almanya, Kanada ve Ritz gibi olaylar bir araya getirildiğinde ortaya çıkan genel tablo, sadece uluslararası yatırımcılar arasında değil, aynı zamanda Suudi işadamlarının da gelecekte beklenmedik yeni bir karar alınmasına ilişkin endişeler olduğunu gözler önüne seriyor.

Veliaht Prens: Bu konuyu daha önce de birçok kez konuştuk. 2015 yılında çok fazla sürpriz yapmamız gerekiyordu. Kaçırmak istemediğimiz birçok fırsat vardı. Ama şuanda sürprizlerin olasılığı yüzde 1’e düştü. Şu anda bir vizyona odaklanmış durumdayız. Yakında 2020 ve ardından 2025 programını açıklayacağız. 2030 yılına kadar yeni bir vergilendirme olmayacak. Ekonomiyi güçlendirmenin yanı sıra özel sektör ve tüm sanayi alanlarının gelişimini desteklemek için elimizden gelenin en iyisini yapacağız.

Bloomberg: Harcamaları artırarak mı?

Veliaht Prens: Sermaye harcamalarının yanı sıra bir takım farklı fonlar içeren yeni Suudi Arabistan Kalkınma Fonu’nun (SIDF) hacmini ve hem yurt içinde hem yurt dışında yatırım yapmak üzere yasaları kolaylaştırmak için kurulan Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu’nun (PIF) fonlarını artırarak. Bununla birlikte büyüme için daha fazla fırsat yaratarak ve daha fazla ticari etkinliği ülkemize çekebilmek için diğer endüstrileri yeniden yapılandırarak.

Bloomberg: Özelleştirme hakkında neler söyleyeceksiniz?

Veliaht Prens: 2019’da 20’den fazla özelleştirilmiş ticari sektöre sahip olacağız. Büyük bir kısmı su, tarım ve enerji sektörlerinde ve bazıları da spor alanında olacak.  Şimdi kimi yurt içinden kimi yurt dışından bir takım yatırımcılarla görüşmeler yapıyoruz. Bu yatırımcıların iş yönetimindeki verimliliğinden emin olmak istiyoruz. Suudi Arabistan hükümeti performans kalitesini artırmak için bir süreliğine bu şirketlerden birkaçında hisselere sahip olacak.  Ayrıca, bu şirketlerin çoğunun, özel sektöre yönelirken piyasadaki hisselerini paylaşmalarını da istiyoruz. En büyük pay yatırımcıların olacak. Hükümetimiz ise en düşük paya sahip olacak. Bu şirketlerin çok azı borsaya açılacak. Şeffaflığı artırmak için bunu yapmamız gerekiyor. Ayrıca acele edip tanımadığımız yatırımcılarla bu işe girmek istemedik. Planımız doğru yatırımcıyı seçmek. Bazı şirketlerin hisse senetleri borsaya açılarak, buradaki işlem hacmi yakından takip edildi. Böylece herhangi bir problem yaşanmadan nasıl karşı önlem alabileceğimizi ve müdahale edebileceğimizi gördük.

2019 yılında çoğunluğu deniz suyu arıtma sektöründe olmak üzere 20’den fazla şirket özelleştirilecek.

Bloomberg: Ülkenin sermaye akışına dair ne gibi endişeler var?

Veliaht Prens: Tahminimce rakamlar iyi. İlk iki çeyrekte, yüzde 90 oranında bir yatırım artışı elde ettik. Endişelenecek bir şey olduğunu düşünmüyorum. Bildiğiniz gibi, Suudi Arabistan’da fonların dolaşımını sağlayan serbest piyasa sistemi var. Suudi Arabistan’ın geçmiş ve şimdiki kayıtlarına bakıldığında örneğin 1990’daki Körfez Savaşı sırasındaki kayıtlarda herhangi bir fon akışının aksamadığı görülebilir. Buna bağlı kaldık. Halen serbest piyasa olarak çalışmaya devam ediyoruz.

Bloomberg: Bazı fonların geri dönüş nedenlerinden biri, petrol fiyatlarının daha yüksek olması. Ekonomiye daha geniş bir bakış açısıyla baktığınızda, petrol fiyatlarının eski sebeplerden arttığını görebilirsiniz. Ancak bununla birlikte harcamalar da artıyor. Bu yıl ekonomiye yardımcı olacak bir yükseliş göreceğiz, ama bu gelecek vizyonuyla değil bilakis eskiye dönerek olacak.

Veliaht Prens: Peki, ne yapmalım? Petrolden gelen parayı kullanmayalım mı? 2023 Orta Vadeli Finansal Denge Programı’na odaklandık. Böylece belirlediğimiz programlara harcama yapmaya devam edebileceğiz. Petrol fiyatlarının artmasından kaynaklanacak tek fark açığın azalması olacak. Ancak harcamalarımızın büyük bir kısmında etkili olmayacak ve ek fonların bir kısmı Suudi Arabistan hazinesinin parçası olmaya devam edecek. Bir kısmı PIF ve SIDF’ye devredilecek.

Bloomberg: Peki, bu yıla ait ek harcamalar?

Veliaht Prens: Eğer yüzde 10 aralığında kalırsa, doğal seyrinde olacağına inanıyorum. Bildiğiniz gibi, 10 yıl önce yüzde 45 oranından daha fazla harcama yapmıştık. Suudi Arabistan’ın 2005-2015 yılları arasındaki bütçesine baktığınızda, bütçenin yüzde 25 ila yüzde 50’sini harcadığımızı göreceksiniz. Bu yüzden herhangi bir artış olmadığı takdirde yüzde 10’nun normal bir seviye olacağına inanıyoruz.

Bloomberg: Avrupa ülkelerinden bir maliye bakanı, bir keresinde politikacıların sadece pencerenin kenarına geldiklerinde aşağıya baktıklarını söyledi. Bana öyle geliyor ki, reformları sürdürmeniz zor. Petrol fiyatı 80 dolara ulaştı. Bu durum reformların uygulanmasındaki aciliyeti azaltmıyor  mu?

Veliaht Prens: Bugün reformların gerçekleştiğini hissediyorum. Suudi Arabistan’da yakıt fiyatlarında reformlar yapıldı. Bununla birlikte elektrik fiyatlarında da iyileştirmeler yapılarak başarılı olundu. Su fiyatları yeniden düzenlendi. Katma Değer Vergisi (KDV) uygulanmaya başlandı. Bu yüzden uygulamaktan çekineceğimiz bir reform yok. Çünkü petrol fiyatları zaten yüksek ve biz de buna göre reformları gerçekleştiriyoruz.

Bloomberg: İlgili bir soru daha var. Geçtiğimiz yıl KDV uygulanmaya başlandığında fiyatlar arttı. Dört gün sonra, bir yıllık bir yardım paketi açıklandı. Şimdi de Uluslararası Para Fonu (IMF), bütçe açıklarınızın bu paketin genişletilemeyeceği varsayımıyla önümüzdeki yıl önemli ölçüde düşeceğini söyledi. Yardım paketinin süresini uzatmayı düşünüyor musunuz? Yoksa bir senelik olarak kalmasında kararlı mısınız?

Veliaht Prens: Kral Selman bin Abdulaziz ve bakanlarla birlikte geçtiğimiz yıl programın bir parçası olarak vatandaşlardan vergi alınmasının doğru olmayacağını düşündük. Bu yüzden 2018’de vatandaşların KDV’den etkilenip etkilenmeyeceklerinden emin olmak istedik. Şuan hükümet içerisinde bu konuyla ilgili bir tartışma var. Büyük ölçüde KDV’yi devam ettirme niyetindeyiz. Konuya ilişkin tartışma hükümet içinde devam edecek. Ancak bunun harcamalara zarar vermeyeceğine inanıyoruz. Çünkü bunun için bir miktar fon tahsis edildi. Hükümet şimdi bu fonu halkın yararına nasıl harcayacağını tartışıyor.

Bloomberg: Bence, geçtiğimiz yıl en heyecan verici değişikliklerden biri kadınların araba kullanmasına izin verilmesiydi.  Bununla birlikte, aynı zamanda kadınlara araba sürme hakkı verilmesini isteyen kadınlar da olmak üzere hükümeti eleştiren birçok kişiye yönelik büyük bir tutuklama dalgasının yaşandığını gördük.

Veliaht Prens: Birçok insanın kadınların araba kullanma hakkına sahip olmasını istediklerini düşünüyorum. Artık özgürler. Dolayısıyla, söz konusu kişiler kadınlara araba kullanma hakkı vermesini istemiyorlardı. Bunun onların tutuklanmasının ardındaki gerçek sebeple bir ilgisi yok. Bazı detayları bilmek isterseniz, size bunları anlatırım. Böylece tutuklanmalarını gerektiren suçlamaların sebeplerini öğrenebilirsiniz.

Bloomberg: Suçlandılar mı?

Veliaht Prens: Evet. Bu durumun bazı insanların yaydığı söylentilerle bir ilgisi yok. Bu kadınların diğer ülkelerin istihbarat ajanslarıyla bağlantıları vardı. Diğer hükümetlerin lehine bilgi sızdırmak üzere hükümet yetkilileriyle aralarında kurulmuş bir ağ vardı ve bir takım temasları oluyordu.

Bloomberg: Bunlar casuslukla ilgili suçlamalar mı?

Veliaht Prens: Evet. Böyle de diyebilirsiniz.

Bloomberg: Bu, yabancı diplomatlar ve gazetecilerle konuşmak anlamına mı geliyor?

Veliaht Prens: Gazeteciler mi? Hayır. Ama kastedilen istihbaratsa evet. Elimizde bazılarının suçlarını kanıtlayan video kayıtları var. İsterseniz bunları sizinle paylaşabiliriz. Yarın sana bunlardan kesitler gösteririz.

Bloomberg: Onlara karşı resmi davalar açılacak mı?

Veliaht Prens: Suudi Arabistan kanunları kapsamında kendilerine karşı resmi davalar açılacağını düşünüyorum.  Onlara karşı kanunlar ve Suudi Arabistan yaklaşımlarına aykırı bir muamelede bulunulduğuna dair herhangi bir bilgi almadım. Bu nedenle, yapılan tüm işlemler hukuk çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Suçlarını kanıtlayan video kayıtları ve telefon görüşmeleri var.

Bloomberg: Yabancı diplomatlarla mı konuşuyorlardı?

Veliaht Prens: Bir diplomatla konuşmak, istihbarattan birileriyle konuşmaktan ve bilgi sızdırma karşılığında para almaktan çok farklıdır.

Bloomberg: Burada hangi ülkelerden bahsediyoruz?

Veliaht Prens: Bu insanlarla bağlantı kuran ülkelerden biri Katar. Bununla birlikte İran ile dolaylı olarak çalışan bazı ajanslar var. İran ve Katar bu kişilerle iş tutan başlıca ülkeler. Bu kişilerden bir kısmı istihbarat servisinin izlemelerine takıldıklarını bilmiyorlardı. Onları bir süre takip ettik. Ancak diğer kısımdakilerle ilgili suçlamalar yapılan soruşturma ve toplanılan delillerle, Suudi Arabistan’a karşı bilerek bir istihbarat eylemi içinde olduklarını kanıtladı.

Bloomberg: Sizce kadınlara araba sürme hakkı verilmesi gibi kampanyalarla hiçbir ilgileri yok muydu?

Veliaht Prens: Kesinlikle. Çünkü talep ettikleri şeyler, Suudi Arabistan’da binlerce kişi tarafından da talep ediliyordu.

Bloomberg: Bu, Vesayet Yasası’nın da sona ermesi anlamına mı geliyor?

Veliaht Prens: Kadınlara araba kullanma hakkı verilmesi ile ilgili konudan hemen önce Suudi Arabistan’ın her köşesinde Vesayet Yasası tartışılıyordu.

Bloomberg: Bu konuda herhangi bir değişiklik yapılacak mı?

Veliaht Prens: 1970’lerdeki duruma göz attığımızda o dönemin şimdikinden farklı olduğunu göreceğiz. Yanlış hatırlamıyorsam vesayet kanunu, 1979 yılında çıkartıldı. Şu an biz, 1979 yılından sonra çıkartılan kanunlara bakıyoruz. Zira bu konuda hangilerinin İslam’a uygun olup olmadığını görmek için Kıdemli Âlimler Konseyi’nin birçok üyesiyle bu kanunları inceliyoruz. Zannediyorum ki bu konuda elimizde bir fırsat var.

Bloomberg: Siz, pek çok ekonomik reform gerçekleştirdiniz. Sosyal reformlar alanında en büyük başarıya imza attınız. Yani kadınların araç kullanmasına olanak tanıdınız. Fakat siz, reformları henüz bitirmediniz. Öyle değil mi? Daha fazla sosyal reform açıklayacak mısınız?

Veliaht Prens: Elbette. Suudi Arabistan Krallığı’ndaki hedefimiz, rekabetçi bir devlet olmaktır. Örneğin, benim Misk derneğim var. Geçtiğimiz aylarda Suudlu olmayan yeni bir müdür tayin etmek istedim fakat gerçekleştiremedim. Çünkü Suudlu olmayan müdürler, Suudi Arabistan’da yaşamak istemiyorlar. Bu da bir problem. Nedeni ise hayat kalitesinin ve yaşam tarzının iyi olmaması. Onlar, bir hafta Dubai’de bir hafta Suudi Arabistan’da yaşamak istiyorlar. Allah aşkına! Neler oluyor? Bunun için en kısa sürede en iyi standartları gerçekleştirmemiz gerekiyor ki insanlar, ülkemizde çalışmak istesinler.

Bloomberg: Güzel. Sunmanız gereken minimum iyi yaşam şekli nedir?

Veliaht Prens: Bu insanları Suudi Arabistan’a getirmek. Üzerimize düşeni yapmaya çalışacağız. Suudi Arabistan’ın dayandığı din ve kanun çerçevesinden ayrılmadan Bu insanları Suudi Arabistan’a getirmek için üzerimize düşeni yapmaya çalışacağız. İslam dininin model olduğuna inanıyor, radikallerin İslam’ı yanlış yöne çekmeye çalıştıklarını düşünüyoruz. Fakat son 30 yıla kıyasla geçen yıl birçok şeyi gerçekleştirdiğimize inanıyorum. Dolayısıyla söz konusu ivmeye bakarsanız, meselenin sadece zaman olduğunu göreceksiniz.

Bloomberg: Yaklaşık 17 yıldır Suudi Arabistan’la ilgili haberler yapıyorum. Tutuklamalar meselesine dönelim. Geçen ay buradaydım. Uzun süreden beri tanıdığım birçok insan vardı. Benimle konuşmayı kabul etmediler. Onlar, bir gazeteciyle konuştuğunuzun görülmesinin çok tehlikeli olabileceğini söylüyorlar. Suudi Arabistan’da önceden görmediğim bir tür korku vardı. Bunu nasıl açıklıyorsunuz?

Veliaht Prens: Belki de 20 milyon insandan sadece birkaçını tanıyorsunuz. Ben o insanları tanımıyorum. Senin o kişilerin isimlerini verebileceğini de düşünmüyorum. Fakat bunun olup olmadığını söylemem için gerçek ya da resmi bir sayı elimde yok. Sanırım kamuoyu yoklamalarına göre Suudi Arabistanlıların çoğu, dünyada ve Suudi Arabistan’daki birçok şirket ve merkez, kamuoyu anketlerini gördü. Suudi Arabistan’da çoğunluğun desteklediğine yönelik büyük bir oran var. Bizi ilgilendiren rakamlar bunlar. Son iki yılda birkaç kişinin başına gelmesinden dolayı basına konuştukları zaman sorun yaşayacaklarını düşünen insanlar varsa, onların bu kuruntusunu doğru kabul edemeyiz. Umarım onları basına konuşmaya teşvik edebilirsin. Sen, Bloomberg haber ajansı için çalışıyorsun. Seninle konuşacaklardır. Onlara bir zarar gelmeyecek. Beni eleştirme noktasında Bloomberg için iyi bir hikâye olacak. Onları bu şekilde konuşmaya teşvik edebilirsin.

Fakat ben, dünyanın her yerinde meydana gelen birçok hareketin bir bedeli olduğunu düşünüyorum. Örneğin, ABD’yi ele alalım. Köleleri özgürleştirmek istediler. Bunun bedeli neydi? Amerika’yı birkaç yıllığına bölen iç savaş. Kölelerin özgürlüğünü gerçekleştirmek için iç savaşın ardından binlerce hatta on binlerce insan öldürüldü. Burada ise biz, bütün alanlarda gelişmenin devam etmesiyle birlikte iç savaş çıkartmadan ve ülkenin gelişmesini engellemeden radikalizm ve terörizmden kurtulmaya çalışıyoruz. Bunun için ödenecek basit bir bedel, etkisi uzun süre devam edecek kayıplar yaşamaktan daha iyidir. Daha da önemlisi biz bu meselelere ciddiyetle eğilip mümkün olduğu ölçüde kimsenin sıkıntıya maruz kalmamasına dikkat ediyoruz.

Bloomberg: Bazı eleştiriler karşısında nasıl hissediyorsunuz? Belki siz, bazı ekonomik reformlar yaptınız ve araç kullanmaları için kadınlara izin verdiniz. Ancak aynı zamanda siz, bazı kişileri tutukladınız. Aslında siz, bir reformist değilsiniz. Bazı insanlar böyle söylüyor. Eminim ki siz, bu eleştirileri duydunuz ve gördünüz. Bu eleştiriler karşısında ne hissediyorsunuz?

Veliaht Prens: Aslında kendimi bir reformist olarak görmüyorum. Ben, Suudi Arabistan Veliaht Prensiyim. Veliaht ve Başbakan yardımcısı olarak tüm gayretimle çalışmaya özen gösteriyorum. Rakamlara bakalım. Çünkü rakamlar yalan söylemez. Terör ve radikalizmle ve ifade özgürlüğünü kullanarak insanları kullanan ve korkutanlarla mücadele kapsamında son üç yılda gözaltına alınanların sayısı, önceden açıkladığımız gibi 1500 kişidir.

Bloomberg: Ne zamandan beri?

Veliaht Prens: Son üç yılda. Fakat Türkiye’de gözaltına alınanların sayısı ne kadar? 50 bin civarında. Öyleyse yaklaşık 1500 kişinin içinden çoğunun davası, ifade özgürlüğü değil. Nitekim bunların çoğu, sürecin ardından evine geri dönecek. Aleyhinde kesin ve net bilgi olan herhangi bir şahıs, Suudi Arabistan yasalarına göre ülkeye karşı faaliyet gösteren istihbarat servisleriyle, radikalizmle ya da teröristlerle bağlantısı var demektir. Bu kişi, Suudi Arabistan yasasıyla yüzleşecektir. Bunu yapmamız gerekiyor.

Bloomberg: Kendinizi reformist olarak görmediğinize dair sözünüzü önemsiyorum. Çünkü 2016 yılında yapılan bazı röportajlarda size Suudi Arabistan’ın Margaret Thatcher’i olup olmadığınız soruldu. Siz de “kesinlikle” diye yanıt verdiniz. Siz hala Margaret Thatcher misiniz?

Veliaht Prens: Belki de bununla ülkeye yeni bir şeyler sunanları kastediyorlardır. Dünyanın şahsıma nasıl baktığı beni ilgilendirmiyor. Beni daha çok ülkenin ve Suudi Arabistan halkının çıkarları ilgilendiriyor. Şahsıma yönelik oluşacak izlenimlere bakmaksızın Suud halkına ve Suudi Arabistan’a hizmet eden her şeyi, güçlü bir şekilde gerçekleştireceğim. Eğer bu şey, iyiyse sağ olsunlar. Bu, harika bir şey. Fakat yapacağım şey, kötü bir şeyse net olmaya çalışacağım. Başarılı olursa güzel bir şey. Eğer başarılı olmazsa ülkem ve halkım için güzel olanı yapacağım.

Bloomberg: 2016 yılında Aramco’nun mülkiyetinin Kamu Yatırım Fonu’na aktarılacağını söylediniz. Bu plan, hala geçerli mi?

Veliaht Prens: Hayır. Aramco’nun mülkiyeti hükümette kalacak. Ancak halka arzdan gelen paralar, Kamu Yatırım Fonu’na gidecek.

Bloomberg: Kamu Yatırım Fonu’na yönelik mevcut değerlendirmeniz nedir? 2016 yılında bize sunduğu strateji, Aramco hariç yüzde 50 yerel yatırım ve yüzde 50 küresel yatırım şeklindeydi.

Veliaht Prens: Doğru.

Bloomberg: Bugün Kamu Yatırım Fonu’na yönelik durum nedir?

Veliaht Prens: Şu an 300 milyar doları geçerek 400 milyar dolara yaklaştık. 2020 hedefimiz ise yaklaşık 600 milyar dolara ulaşmaktır. 2020 yılının gelmesiyle birlikte bu hedefi aşacağımızı düşünüyorum.

Bloomberg: Şu an yatırımlar eşit mi?

Veliaht Prens: Hâlihazırda yatırımların yüzde 50’den fazlası Suudi Arabistan’a ve yüzde 50’den aşağısı da yurtdışına yöneliktir. Bundan dolayı gelecek yıl farklı yerlerde yatırım yapacağız.

Bloomberg: SoftBank şirketi, yatırım yaptığınız yerlerden birisi sayılıyor. Elde etmeye çalıştıkları ek 100 milyar doların bir parçası olacak mısınız?

Veliaht Prens: Elbette. SofBank’ın vizyon fonunu biz kurduk. Yüzde 45’ine sahibiz. Kamu Yatırım Fonu olmadan SofBank’ın vizyon fonu olmaz.

Bloomberg: Ek 100 milyar dolardan ne kadarına sahip olacaksınız?

Veliaht Prens: Yaklaşık aynı miktara

Bloomberg: Bu, ek 45 milyar dolar mı demek?

Veliaht Prens: Doğru

Bloomberg: Yani toplamda 90 milyar dolar.

Veliaht Prens: Doğru. Bizim birinci yatırımdan büyük karımız var. İlk yıl 45 milyar doların büyük gelir getirdiğine şahit olmasaydık Kamu Yatırım Fonu olarak ek 45 milyar dolar vermeyecektik.

Bloomberg: Gelir ne kadara ulaştı?

Veliaht Prens: “MaSa”, son yabancı kurumsal yatırımcı endeksindeki rakamları açıkladı. Biz, ilk 5 ayda yüzde 20’den fazlasını gerçekleştirdik. Bunu hayal edebiliyor musun!

Bloomberg: Mutlu musunuz?

Veliaht Prens: Kesinlikle!

Bloomberg: Bahreyn?

Veliaht Prens: Bugün Bahreyn’de bir açıklama duyacaksın. Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinden vazgeçemeyiz. Bahreyn’i desteklemek için Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan toplu olarak bir açıklama yapacak.

Bloomberg: 5 yıl boyunca açığı finanse etmeye yönelik 10 milyar dolar kadar yardım yapılacağını duyduk.

Veliaht Prens: Bu para, 5 yıl boyunca Bahreyn’in ihtiyaçlarını karşılayacak. Bahreyn’in geçen yıl çok ciddi reformlar yaptığını ve büyük bir ilerleme kaydettiğini düşünüyoruz. Bahreyn’de güçlü ve harika bir ekip var. Bahreyn kralına ve Bahreyn veliahdına “Ekonomi ekibinden birini çıkartırsanız onu biz istihdam edeceğiz” dedim.

Bloomberg: Yemen. Gelişmeleri nasıl görüyorsunuz? Çatışma ne zaman bitecek?

Veliaht Prens: Çatışmanın en kısa sürede bitmesini ümit ediyoruz. Sınırımızda çatışma olmasını istemiyoruz. Ayrıca biz, Arap Yarımadası’nda yeni bir Hizbullah’ın ortaya çıkmasına da karşıyız. Bu, sadece Suudi Arabistan için değil, aksine tüm dünya için kırmızı bir çizgidir. Hiç kimse, dünya ticaretinin yaklaşık yüzde 15’inin geçtiği bir boğazda Hizbullah’ın varlığını istemez. Onlara baskı yapmaya devam edeceğiz. Müzakereye ve en kısa sürede anlaşmaya hazır olmalarını ümit ediyoruz.

Bloomberg: Bu durum, Birleşik Krallık gibi müttefiklerle ilişkileriniz üzerinde büyük bir baskı oluşturdu mu?

Veliaht Prens: Bütün savaşlarda yanlışlar oluyor. Yani savaşta hatalar ve acı durumlar olacak. Bunları en yakın zamanda çözmeye çalışacağız.

Bloomberg: Öyleyse müttefikleriniz, size endişelerini dile getirdi. Fakat siz, aslında bu durumun müttefiklerle ilişkilerinizi tehlikeye atmayacağını düşünüyorsunuz. Öyle değil mi?

Veliaht Prens: Bu, ilişkileri tehlikeye atma meselesi değil. Aksine bu, milli güvenlikle ilgili bir meseledir. Bunu anlamalarını umuyoruz. Onları ikna etmeye çalışıyoruz. Onların bu durumun bölge üzerindeki tehlikelerini anladıklarını düşünüyoruz. Fakat bu durum, problem oluşturacaksa oluştursun. Diğer ülkelerle ilişkilerimiz iyi olsun diye milli güvenliğimizi tehlikeye atamayız.

Bloomberg: SoftBank’ın CEO’su Masayoshi Son?

Veliaht Prens: İki büyük duyurumuzun olacağını düşünüyorum. İlki önümüzdeki aylarda olacak. Tarihi tam olarak bilmiyorum. Suudi Arabistan’da güneş enerjisi yatırımının iskeletini bitirdik. Bunun için yaklaşık 2019’un ortasında bir yerimiz olacak. Anlaşma ve yapı, önümüzdeki 10 yıl geçerli olacak. Ayrıca 2 gigawatımız(GW) olacak. İnşaat, Suudi Arabistan’da 2019 yılında başlayacak. 2020-2021 yıllarında 4 gw’ye sahip olacağız. Fakat diğer 196 gw, 2019 yılındaki zamana bağlı olarak ilan edilecek. Bugün ise 2019’dan 2021’e kadar yaklaşık 4 gw’ye sahibiz.

Bloomberg: Neom?

Veliaht Prens: Hadimu’l-Harameyn, bu yıl tatilini Neom’da geçirdi. Bunda kralın 40 yıldan fazla süredir ilk defa tatilini ülkesi Suudi Arabistan’da geçirdiğine dair bir işaret var. Neom şemsiyesi altında denize sınır 12’den fazla şehir ve kasaba var. Bunun dışında bazısının vadi içerisinde bazısının da dağlarda bulunduğu 6-7 belde, büyük bir sanayi bölgesi, dev bir liman, 3 havalimanının yanı sıra büyük bir uluslararası havalimanı yer alacak. Neom içerisinde birçok dev proje bulunuyor. Aslında Neom, büyük bir devlet içerisinde küçük bir ülkedir. “Neom Riviera” olarak isimlendirdiğimiz bölgedeki ilk kasaba, 2020 yılında tamamlanacak. Görevlilerin çoğu buraya gidecek. Ben, 2019 yılında tamamlanması için baskı yapıyorum. Başarılı olup olamayacağımı bilmiyorum. Öte yandan her yıl Neom’da 2-3 kasaba yapılmış olacak.  Böylece Neom, 2025 yılında tamamlanmış olacak. Ortadoğu’da ve dünyada ilgilenen şirketler var. Bunlar, dikkat çekici isimler. Birçok güzel hikâye duyacağımızı düşünüyorum. İlk hikâyeyi Şubat 2019’da duyacağız. Yeni bir yatırımcı, Neom’da bir şey yapacak. Biz, bununla ilgili son detaylar üzerinde çalışıyoruz. Bitirmek üzereyiz.