Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdulaziz’in dün başladığı Washington temasları, Veliaht olmasından bu yanaki ilk ziyaret olmasından dolayı ABD medyasında geniş yer aldı. Veliaht’ın ziyareti Ortadoğu bölgesindeki güvenlik tehditlerinin yanı sıra başta Suriye, Yemen ve diğer ülkelere müdahale ederek terörü finanse eden İran olmak üzere Arap devletlerindeki siyasi istikrarsızlığın olduğu dönemde önemli bir adım oldu.
Çok sayıda ABD medya organı Prens Muhammed bin Selman’ın ABD Başkanı Donald Trump ile bugün Beyaz Saray’da yapacağı toplantının öncelikli gündem başlığı olan İran dosyasına ön plana çıkardı. Suudi Arabistan’ın ekonomideki petrol bağımlılığını azaltmaya çalıştığı bir dönemde tarafların ABD nükleer reaktörlerini Suudi Arabistan’a satmasına yönelik görüşmeler gerçekleştirmesi de bekleniyor.
The Wall Street Journal, Prens Selman’ın İran’a yönelik sert tutumuna değinerek bunun Ortadoğu’daki kabul edilemez faaliyetlerinden dolayı Tahran’a karşı daha sert bir politika yürütmek isteyen Trump yönetimiyle aynı olduğuna değindi. Gazete, ABD Başkanı Donald Trump’ın Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ı görevden alarak yerine CIA Başkanı Mike Pompeo’yu getirdiğini işaretle bu durumun İran’a karşı sert tutum sergilemek isteyen ABD yönetimindeki bazı isimlerin önünü açtığını belirtti.
Atlantic Enstitüsü’ndeki uzmanlardan Owen Daniel, Prens Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Trump arasındaki görüşmede ele alınacak en önemli dosyalardan birinin İran’ın ABD-Suudi Arabistan stratejisiyle nasıl yüzleşeceği olduğunu ifade etti. Daniel, ABD’nin önümüzdeki dönemde bireysel olarak ya da müttefikleriyle birlikte İran’a daha sert tutum sergileyeceğini sözlerine ekledi. Başkan Trump, bazı yaptırımların kaldırılması karşılığında İran’ın nükleer faaliyetlerini kaldırmasının öngörüldüğü ve 2015 yılında Tahran, ABD, Almanya, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere arasında imzalanan nükleer anlaşmanın gözden geçirilmesi isteğini daha önce de birçok kez dile getirmişti. Trump yönetime geldiğinden bu yana İran’a karşı sert bir duruş sergiliyor ve bölgeyi istikrarsızlaştırmakla suçluyor.
İran’ın Yemen’deki Husi milislerini finanse ettiğine ve bunun bölge güvenliği için tehdit oluşturduğuna işaret eden Daniel, ziyaret sırasında ABD’nin Yemen’de Suudi Arabistan liderliğindeki Koalisyon’a verdiği desteğin de ele alınacağını dile getirdi.
Birçok ABD gazetesi Prens Muhammed bin Selman’ın özellikle kadın hakları ve cinsiyet eşitliği alanında gerçekleştirdiği sosyal reformlarına dikkat çekti. ABD’li uzmanlar ve yetkililer bunu Suudi Arabistan’daki en önemli değişim olarak değerlendirdi. Kadınlara yönelik reformların başında araba kullanmaları ve çalışma sahasında önlerinin açılması bulunuyor.
Ziyaretin ekonomik yönü
RBK Sermaye Piyasaları uzmanı Halima Croft, ziyaretin ekonomik yönü ile ilgili olarak Prens Muhammed bin Selman’ın özellikle gelir kaynaklarını çeşitlendirmek ve yabancı yatırımcıları çekmek için yatırım prosedürlerini kolaylaştıran reform paketi ile Suudi Arabistan’a yabancı yatırım çekmeyi amaçladığını ifade etti. Veliaht Prens’in Vizyon 2030 çerçevesinde çok sayıda reform gerçekleştirdiğini de sözlerine ekledi. Prens, bu ziyaretle yerel ekonomiyi yeniden inşa etmek için yürütülen kapsamlı bir planın parçası olarak kapılarını yabancı yatırımcılara açıyor.
The Washington Post gazetesi, Suudi Arabistan’ın ekonomik reformları hakkında Prens’in bu programla Suudi ekonomisini yeniden yapılandırmayı ve uzun yıllar boyunca petrole dayanan ekonomisini çeşitlendirmeyi hedeflediğini dile getirerek ekonomik sistemi yeniden inşa etmeyi istediğini belirtti. The Washington Post, Prens’in Suudi liderlerin 40 yıldır karşı karşıya kaldığı tüm zorluklarla yüzleşmek için kararlı olduğunu vurguladı.
Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü’nde uzman olarak görev yapan Plutkin Bogardt, Prens Muhammed bin Selman liderliğinde Suudi Arabistan’da yapılan değişim programlarına ABD’nin destek verdiğini söyledi.
The Wall Street Journal gazetesi de Prens Muhammed bin Selman’ın reform paketiyle siyasi ve özellikle ekonomi alanında olmak üzere Suudi Arabistan’ın on yıllardır süren tutumunu değiştirdiğini dile getirdi. Gazete, Suudi Arabistan’ın petrole dayalı gelirlerini çeşitlendirerek ekonomisini garanti altına almaya çalıştığını işaret etti. Ayrıca bölgedeki İran etkisini durdurmak için geleneksel dış politika tutumunu terk ettiğini kaydetti.