Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Veliaht Prens’in ziyareti ve ABD’nin hesabı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın 3 hafta süren ziyareti değerlendirilmeyi hak ediyor.

Deyim yerindeyse Prens Muhammed’in Amerikan toplumunda parlak ve olumlu yönde bir şok etkisi yarattığını söyleyebiliriz. Çünkü Prens Muhammed, beraberinde “yenilikçi fikirler ağı” olarak bilinen düşünceleri de beraberinde taşıdı. Bu düşünceler, uzun yıllardır Araplarla Amerikalılar arasında çekişme ve anlaşmazlık konusu olan geleneksel siyasi meseleleri geride bırakıyor.

Stratejik bir vizyon ve girişim taşıyan genç lider, Amerikalılar nezdinde söz konusu olumlu şoku meydana getirdi. Zira Prens Muhammed, Amerikalıların iyi anladığı planlı ve bilimsel bir çerçevede ilerliyor.

İnsan, Amerikan basınında Prens Muhammed bin Selman hakkında yazılanları inceleyerek halkının maneviyatını yükseltme ve halkını başarıya götürme becerisinden dolayı kendisine hayranlık duyulduğunu görebilir. Prens Muhammed’in Amerikan basınına Suudi Arabistanlıların ve hatta çocukları için parlak bir gelecek inşa etmeyi hayal eden bölge halkının sesiyle konuştuğunu söyleyebilir. Bu parlak geleceği yenilik, bilgi, erdem ve ahlak aracılığıyla çalışan eller ve yaratıcı zihinler dokuyor.

Prens Muhammed’in ABD ziyareti bize geleceğin nasıl şekillendirileceğini bilen kararlı, cesur, başarılı ve aktif bir yönetimin doğuşunu haber veriyor.

Belki de Amerikalıların zihinlerini en çok etkileyen şey, bilime inanan, halkını hurafelerden ve efsanelerden uzaklaştıran bir adamı izlemeleridir. Bu, büyük üniversiteler ve bilimsel enstitülerle ortaklık ve anlaşmalara dönüşen Prens Muhammed’in gezi ve ziyaretlerinde ortaya çıkan bir durumdur.

Ziyaret sona ermeden birkaç saat önce Silikon Vadisi’ne, yani teknoloji ve inovasyon dünyasına, programlama ve yaratıcı fikirler geliştirmenin engin ufuklarına geziler yapıldı. Her şeyden önce ziyaretin merkezinde taştan önce insan, Suudi Arabistan genci, gelişim ve eğitim merkezleri inşa etme kararlılığı bulunuyor. Gelişim ve eğitim merkezleri, Suudi Arabistan gençlerini 21. yüzyılın dünyasına ve başkentlerine götürecek. Bunun arkasında ise siber alanda işbirliği yer alıyor. Suudi Arabistan’da 4 genç nesle ya da bölgedeki milyonlarca gence dayatılan fikri tıkanıklık bertaraf ediliyor.

Amerika içerisinde ülkesi, milleti ve halkının kalkınması yönünde hayaller taşıyan ve gelişim, kalkınma, imar ve ilerlemenin haritasını çizen genç bir Arap lideri görmek istemeyenlerin olduğunu söylememiz gizli bir şey değildir. Belki de bu tür kimselerle mücadele etmenin en iyi yolu, onları görmezden gelerek ve gerçekleri ele alarak ilerlemektir.

Prens Muhammed’in ziyaretin son sürecinde Lockheed Martin şirketine gerçekleştirdiği ziyaret, oldukça önemli ve dikkat çekiciydi. Lockheed Martin, Amerikan askeri endüstrisinin kalesi konumunda olup ABD’deki kararların alınmasında ve biçimlendirilmesinde en aktif ve önemli şirketlerden biridir. Bu çerçevede savunma sanayinin millileştirilerek savunma tekniğinin Suudi Arabistan’a nakledilmesinin yanı sıra yönetim, kontrol ve iletişim sistemlerinin yerlileştirilmesinden ve Suudi uydularına kadar birçok konu gündeme geldi.

Yenilikçi vizyon; coğrafi, demografik, bilimsel ve teknolojik gelecekte Suudi Arabistan’ı başta ileri sanayiye ve bilime sahip olan Amerikan halkı olmak üzere diğerleriyle ortak bir hale getirmeyi hedefliyor. Yani yenilikçi vizyon, diğerlerinin teknolojisini ithal eden değil de Suudi Arabistan Krallığı’nın tarih sahnesinde yeniden etkin hale gelmesini amaçlıyor.

Diğer bir önemli girişim ise Prens Muhammed’in Apple şirketinin merkezine yaptığı ziyarettir. Bu girişim sadece yatırımları Suudi Arabistan içerisine çekmeyi amaçlamıyor, aksine Suudi gençlerin Apple şirketinin merkezinde eğitim aldıktan sonra Suudi Arabistan’daki eğitim faaliyetini uluslararası alanda muadilleriyle uyumlu hale getirmeye çalışıyor.

Bu uzun ziyaretin siyasi sonuçlarını değerlendirmeyi ihmal mi ettik?

Burada yazmaya ayrılan bölüm sınırlı olmasına rağmen şunu söyleyebiliriz ki Prens Muhammed’in Amerikan “Time” dergisine verdiği röportaj, öz benliğinin ve ötekinin farkında olan bir politika ve sürecin manifestosu niteliğinde ya da yeterli ve net bir vizyon mesabesindedir. Öz benlik, adımını atmadan önce ayağının farkında olmaktır. Öteki ise bazen dost bazen de düşmandır. Ve bu ikisi arasında başka dost ve düşmanlar da vardır.

“Time” dergisine verilen röportaj, kapı arkasında bekleyen ve başta radikalizm ve terörizm olmak üzere herkese hâkim olmayı arzulayan felaketler konusunda bir uyarıcı niteliğindedir. Bu felaketler, çağdaş dünyamızda insanların yaşamını bozmaya çalışmaktadır. Prens Muhammed, İslam dininin, radikallerin bugün yaymaya çalıştığı İslam’dan tamamen farklı olduğunu belirterek önemli bir noktaya değindi.

Müslüman Kardeşler Örgütü’yle ilgili tehlikeye işaret ettiği zaman Prens Muhammed’in bu konudaki açık sözlülüğü, halktan önce ABD’li politikacılar üzerinde bir şok etkisi yarattı. Zira ABD, bu örgütle halen flört halinde olup şu ana kadar örgüte karşı kesin ve kararlı bir tutum sergilemedi. Prens Muhammed, Müslüman Kardeşler’in Avrupa’nın 30 yıl sonra İhvan merkezli bir kıta olmasını hedeflediğinin altını çizdi. Umulur ki bu röportaj, Hillary Clinton ve Barack Obama’nın geride bıraktığı Müslüman Kardeşler yanlılarıyla dolu Dışişleri Bakanlığı’na ulaşır. Trump, dünyada gerçekten terörizmle mücadele etmek istiyorsa bu durumu göz önünde bulundurur.

Bu ziyaretin sonuçları, İran konusunda Amerikalıları özel bir şekilde ilgilendiriyor. Prens Muhammed’e göre Ortadoğu’daki sorunların arkasında İran yer alıyor.

Amerika’nın hesabı, Prens Muhammed’in yenilik ve iletişim gibi olağandışı fikirleriyle uyumlu durumda.

Özetle Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Riyad’dan Washington’a yeni bir köprü kurmayı başardı. Bu köprü, ikili işbirliğini teşvik ediyor ve sağlam eller tarafından kavranan stratejik ilişkilerin yeni bir tarihi sürecini başlatıyor. Bu sağlam eller aynı zamanda asalet ve modernizm, doğu ve batı arasındaki başarı dümenini sıkıca kavrıyor.