Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Venezuela’dan göç, insani felaketin eşiğinde | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Birleşmiş Milletler (BM), geçtiğimiz yılın başlarında Venezuela’nın insani bir felaketin eşiğinde olduğu uyarısında bulunurken, söz konusu krizin komşu ülkelere mülteci akını, sağlık ve sosyal koşullardaki bozulma bakımından en az Suriye krizi kadar ciddi olabileceği ifade edildi.

Dünyadaki en büyük petrol rezervlerine sahip olan ülkede sosyal, ekonomik ve politik krizin hızla bozulması; şu ana kadar Karakas rejimini ‘totaliter eğilimleri ve muhalefetle siyasi diyalog kanallarını açma konusunda’ ikna etmede başarısız olan bölgede her yönden bir krize dönüşüyor.

Peru, 25 Ağustos’ta binlerce Venezuelalıya yönelik uygulamalarını zorlaştırdı. Öyle ki geçtiğimiz hafta Peru tarafından yapılan açıklamada, yalnızca pasaport sahiplerinin 25 Ağustos’tan bu yana ülkeye girişine izin verileceğini duyurdu. Peru tarafından alınan bu söz konusu karar, kapıları çok sayıda kaçağın suratına kapatmak anlamına geliyor. Zira pasaport alma işlemlerinin karmaşık olduğu Venezuela’da yiyecek, ilaç ve hatta kâğıt sıkıntısına yol açan ekonomik kriz nedeniyle bu işlemler uzun bir zaman sürüyor. Peru, şimdiye kadar Venezuela vatandaşlarının ülkelerine kimlik ile girmelerine izin veriyordu.
Yetkililer, Peru, Şili ve Arjantin’e gitmek isteyen göçmenler için bir geçiş noktası olan Ekvador’un da benzer bir karar aldığını duyurdu. Komşu Ekvador yetkilileri tarafından oluşturulan göçmen otobüsleri, zamana karşı yarışarak Peru sınırlarına ulaşıyordu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre, Ekvador İçişleri Bakanı Mauro Toscanini, “35 otobüs şu anda insani koridordan geçiyor ve bu süreci mümkün olduğunca devam ettireceğiz” açıklamasında bulundu.

En son istatistikler, 2014 krizinin başlamasından bu yana 2,5 milyondan fazla Venezuelalı göçmenin Kolombiya, Brezilya, Meksika, Arjantin, Ekvador, Peru, Kosta Rika ve Şili’ye gittiğini gösteriyor.

İstatistiklere göre, son altı ayda nüfusun yarısından fazlası Venezuela’yı terk etti. İki yıl boyunca temel gıda maddeleri, ilaç ve birincil hizmetlerden ciddi bir sıkıntı çeken Venezuela’da geçim sıkıntısı yaşayan mülteciler, göç ettikleri bölgelerde şiddet ve ırkçı tutumlara maruz kalıyor.

Amerikan Devletleri Örgütü’nün başarısızlığından sonra Venezuela krizinden politik bir çıkış bulmak için çağrı yapan ülkeleri içeren Lima (Peru’nun başkenti) grubu sözcüsü yaptığı açıklamada, “Durum, krizin kontrolü ele geçirmesini önlemek için tüm ilgili ülkeler tarafından hızlı ve koordineli bir eylem gerektiren insani ve güvenlik düzeylerinde bir tehlikeye ulaştı” dedi.

Bölgede en yüksek ekonomik büyüme oranına sahip olan Peru, önümüzdeki haftalarda 100 bin Venezuelalı mülteciyi kabul edeceğini ve böylece sayılarının toplamda 500 bine ulaşacağını duyurdu.

Öte yandan genellikle 200 yolcu tarafından kullanılan Aguas Verdes sınır kapısı, Venezuelalıların akınına uğrarken, birçok zorlukla da karşı karşıya kaldı.

Bir süpermarket işleticisi olan ve yaşları 1 ila 15 arasında değişen 4 çoğuyla birlikte sınır kapısına gelen Carolina Velandia, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Çocuklar yoruldu ve yolculuk karmaşık olduğu için başım dönüyor” ifadelerini kullandı.

Öte yandan yaklaşık 50 bin Venezuelalının yasadışı yollarla Kolombiya sınırının ötesine geçtiği ve Kolombiyalı yetkililerin yasadışı göçmenleri takipte zorlandığı vurgulandı.

Kolombiya’ya yönelik mülteci krizinin yanı sıra sınır bölgelerinin çoğu hala silahlı grupların kontrolünde olup uyuşturucu, silah, yakıt ve kereste kaçakçılığı yapılmakta.

Bu çerçevede yeni Kolombiya hükümeti Meksika ve Arjantin ile koordineli olarak, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve Uluslararası Göç Örgütü (IOM) aracılığıyla komşu ülkeleri tehdit eden krizi ele almak üzere çalışmalar yürütüyor. Aynı şekilde Brezilya, Avrupa Birliği (AB) ve Asya ülkelerine de yardım çağrısı yapılırken, gözlemciler de özellikle enflasyon ve parasal kriz sonrasında Nicolas Maduro rejimi üzerindeki baskının artması konusunda uyarıda bulunuyor. Aynı şekilde aktarılana göre muhalefetin zayıflığı, parçalanması, taraflar arasındaki keskin bölünmeler, saflar arasında açık bir liderlik eksikliği nedeniyle durumun şiddetlenmesi uluslararası çaba ve baskıların meyve vermesinin de önüne geçiyor.

El Salvador’da eski bir isyancı lider ve şu anda bir çatışma çözme merkezine başkanlık eden Joaquin Villalobos, “Maduro, bölgeye stratejik bir tehdit oluşturdu. Venezuela’daki durum, eski krizler sırasında Küba’da yaşanan duruma benzer. Ancak Küba bir adadır ve rejim, Karakas rejiminde olduğu gibi milyonları yurtdışına kovamaz” açıklamasında bulundu.

Muhalefetin dediği gibi ‘açık bir cezaevi’ haline dönüştürülen Venezuela’da göç krizi, komşu ülkelerin çoğunluğunun ülkelerine girmelerine izin vermek için pasaport şartı koymasının ardından pasaport ticareti yapan mafyaların gelişmesine yol açtı. İçişleri Bakanı, bu mafyaların aktif ve pasaport verilmesinden sorumlu idarenin başında olduğunu kabul etmesine rağmen, pasaportlar hala karaborsada 5 bin dolara kadar fiyatlarla satılmaya devam ediyor.

IMF tahminlerine göre Venezuela’da enflasyonun 2018 yılında yüzde 2 milyona ulaşması, GSYİH’nin de yüzde 18 oranında azalması bekleniyor.

BM, bölgesel kriz birimi oluşturuyor

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Sözcüsü Stephane Dujarric, BM’nin Venezuela göç olgusu karşısında bölgesel bir kriz hücresi kuracağını belirtti.

Yapılan ortak bir yazılı açıklamada, BM Mülteci Örgütü Yüksek Komiseri Filippo Grandi ve IOM Genel Direktörü William Lacy Swing, uluslararası topluma “göç hacmi” konusunda daha fazla destek sağlama çağrısında bulundu. Taraflar, Venezuelalı mülteci ve göçmenleri etkileyen son olaylar hakkında da endişelerini dile getirdi.

Söz konusu iki kuruluş, özellikle pasaportların sağlanması, Peru ve Ekvador’a erişimin, Peru’daki Venezuelalılar için geçici ikamet koşullarında uygulanan değişikliklere dair yeni şartlara da değindi. Ancak Peru İçişleri Bakanı Mauro Medina, “Hiç kimse sınırın kapanmasından bahsetmiyor. Durum, güvenlik nedeniyle göç konusunda daha iyi kontrol uygulamaları sağlamakla ilgili” ifadelerini kullandı. Medina ayrıca, Peru’ya gelen Venezuelalıların yüzde 80’inin pasaportunun olduğuna da dikkati çekti.