Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Washington ile Avrupalı müttefikleri arasında Tahran ikilemi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Avrupa ülkelerinin çabalarına rağmen geçtiğimiz Çarşamba günü İran ile imzalanan nükleer anlaşmadan çekilmesinin yankıları sürüyor.

Tahran’a yönelik ticari ve ekonomik yaptırımlara yeniden başlanacağının duyurulması, Avrupa ülkelerinde tepkiye yol açtı.

Fransa, Almanya ve İngiltere başta olmak üzere pek çok ülke, Trump’ın kararının yanlış olduğunu savunuyor.

Durum, ABD ile Avrupa arasında ekonomik “savaş” işaretleri görülmesine yol açıyor.

Avrupa ülkeleri, kendi çıkarlarını savunmaya çalışırken, Tahran’ın anlaşmada kalmasını da garantilemek istiyor.

İran’ın vizyonuna göre bu yöndeki güvenceler, Avrupalı şirketlerin İran’la ticari faaliyetlerini, ekonomik ortaklıklarını veya çeşitli yatırımlarını sürdürmeleri anlamına geliyor.

Geçtiğimiz Çarşamba günü İran Dini Lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile gerçekleştirilen telefon görüşmesinde de bu “güvencelere” dikkat çekti.

Ruhani, İranlıları anlaşmadan çekilmemeye ikna etmek için İran’ın “ulusal çıkarlarının” garanti altına alınarak bu güvencelerin hızlı bir şekilde sağlanmasını istedi.

Fransa Dışişleri Bakanı: ABD hamlesinin bedelini Avrupa ödememeli

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian ise 11 Mayıs’ta gazetecilere yaptığı açıklamada, “Avrupalılar, imzaladıkları anlaşmada ABD’nin geri çekilmesinin bedelini ödemek zorunda değil” ifadelerini kullandı.

Le Drian, Avrupalıların, ABD’den kopmak istemediğine, fakat NATO’da “hareket bağımsızlığına” sahip olmak istediklerine dikkati çekti. Fransız Bakan, ABD ile yapılacak müzakerelerin ise “zorlu” geçeceğini düşündüğünü belirtti.

Jean-Yves Le Drian, Avrupalıların, Washington’la yüzleşmek için “yeni bir güç” veya “stratejik bir bağımsızlığa” ihtiyaç duyduğunu kaydetti.

Almanya Başbakanı Merkel de geçtiğimiz Çarşamba günü Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile gerçekleştirdiği görüşmede bu bağımsızlığa atıfta bulunmuştu.

Merkel, “Avrupalıların kendi kaderlerini ellerinde tutmaları” için “varoluşsal bir zorunluluk” olarak adlandırdığı birleşik bir dış politikanın şart olduğunu söylemişti.

AB ülkelerinden İran için diplomatik hamle

Öte yandan önümüzdeki Salı günü, İngiltere, Fransa ve Almanya dışişleri bakanları, Brüksel’de, İran nükleer anlaşmasını görüşecek.
Yetkililer daha sonra İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ile de bir araya gelecek.

Fransa anlaşmayı sürdürmekte kararlı

Fransa Ekonomi Bakanı Bruno Le Maire ise bir an önce harekete geçmeleri gerektiğini düşünüyor.

İngiliz ve Alman mevkidaşlarına, ABD’nin uygulamalarına karşı alınacak ve Avrupalı şirketlerin çıkarlarını koruyacak önlemleri görüşme çağrısında bulunan Bakan, Le Drian ve Le Maire, Airbus, Peugeot, Renault, Puig ve Danone gibi İran’da faaliyet gösteren büyük Fransız şirketleriyle bir araya gelecek.

Le Maire, dün Fransız medyasına yaptığı açıklamada, Avrupa’nın ABD yönetiminin, ‘dünyanın ekonomi polisi’ rolü oynamasını kabul etmemesi gerektiğini söyledi.

Ekonomi Bakanı, “ABD’nin kararlarına itaat eden, pantolonunun paçasına yapışan tebaa mı olmak istiyoruz yoksa ekonomik çıkarlarımız var, İran ile ticareti sürdüreceğiz mi demek istiyoruz?” sorusunu yöneltti.

Bruno Le Maire ayrıca, ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin ile Avrupalı şirketlerin İran’daki faaliyetlerini sürdürmeleri için “muafiyet” istemek veya işlerini yönetebilmek için ek zaman talep etmek üzere temas kurduğunu açıkladı.

Fransız Bakan, Avrupalıların, yaptırımların yanı sıra ABD’nin ekonomik ve mali baskılarıyla yüzleşmek için üç öneride bulundu. İlk öneri, 1996’da kabul edilen ve Avrupalı şirketleri, Amerikan yaptırımlarından korumak üzere geliştiren bir Avrupa kararını tekrar yürürlüğe koymak. Bu karar, ABD’nin boykot sistemine maruz kalan Küba’da faaliyet göstermiş şirketleri kapsıyordu.

İkinci öneri, Avrupalıların “ABD açısından bağımsızlık sağlamak için mali araçlar” geliştirmesi.

Son olarak ise Fransız Bakan, AB’nin yurtdışındaki ABD şirketlerinin faaliyetlerini takip edecek özel bir ofis kurulmasını önerdi.

Öte yandan Washington, İran’daki tüm büyük şirketlere yaptırımlardan kaçınmaları için 3 ila 6 aylık bir zaman tanıdı.