Birleşmiş Milletler, krizde önceliğinin terörün finansmanının kesilmesinde olduğunu vurguladı. ABD’nin Birleşmiş Milletlerdeki Elçisi Nikki Haley, Temsilciler Meclisi’nde şöyle dedi, “Bizim Katar’da birçok üssümüzün olduğu doğrudur. Ancak öncelik teröre verilen finans desteğinin durdurulmasıdır.”

Bu, terörü arka planda desteklediği için, terörü destekleyen ülke ve bölgelere kadar uzanacak başka önlemler de almak üzere Körfez ülkelerinin Mısır’la birlikte Davha’ya karşı boykot kararlarının açıklanmasına denk geldi. Birleşik Arap Emirlikleri Elçisi Ömer Gobaş Moskova’da İngiliz The Guardian gazetesinin naklettiği açıklamalarında şöyle dedi, “Katar’ın İşbirliği Konseyi üyeliğinin iptal edilmesi birçok muhtemel cezalarında geleceğini gösteren bir durumdur. Fakat bu ceza, mevcut olan tek ceza değildir. Bu cezaların şirketlerimiz üzerine şartların zorunlu kılınıp, eğer bizimle çalışmak istersen ticari şartlarımızı da yerine getir diye bildirim de bulunulmasına kadar devam edeceğine işaret etti.”

Bu rolü sebebiyle Kahire, Güvenlik Konseyi platformunda, Katar hükümetini ve Libya’daki ‘terör örgütlerine’ desteklemeleri sebebiyle bölgedeki diğer ülkeleri isim vermeden suçladı. Diplomatik kaynaklar, Katar’dan çıkan para transferlerini gözetleme mekanizması koymak için, ABD yönetiminin de katıldığı çabaların olduğunu belirtti.

Kesin olarak ortaya çıktı ki, Davha Körfez ambargosu kalkmadan Körfez’in taleplerini görüşmeye yanaşmayacaktır. Katar Dışişleri Bakanı Muhammed İbn Abdurrahman Al Sani, ABD’li mevkidaşı Rex Tillerson’la görüştükten sonra geri adım atarak şöyle dedi, “Kuşkusuz Katar ve Amerika Birleşik Devletleri taleplerin rasyonel olmasının gereği hususunda fikir birliği içindedir… Biz istenildiği zaman Katar’ın krizi aşmak veya çözmek için ilgili taraflarla birlikte yapıcı bir diyaloga gireceği üzerinde ittifak etmiş durumdayız.”