Washington, DEAŞ’ı Rakka’dan gönderdikten sonra şehrin yeniden inşasına hazır olduğunu açıkladı. Halk Konseyi, içinde çatışmaların devam ettiği şehrin yönetimini alacağını doğruladı.
DEAŞ’a karşı savaşan Uluslararası Koalisyon Güçleri Komutan Yardımcısı Robert Jones, sivil koşulları ve SDG tarafından kurtarılan şehre hizmet konusunda koordine çalışmalarını öğrenmek için Rakka Kent Konseyi’ni ziyaret etti.
Jones, Rakka Halk Konseyi Merkezi’ndeki sivil işler birimi ve ordudaki bir grup uzman ile bir araya geldi. Rakka Halk Konseyi Eş Başkanı ve idari konsey üyelerinden bir heyet tarafından kabul edildi.
Suriye’nin kuzeyindeki gazeteci Aryen Şehmus, Şarku’l-Avsat’a açıklamada bulunarak, Jones’un, 72 ülkenin katılımıyla oluşan Uluslararası Koalisyon’un, Rakka Halk Konseyi’ni desteklediklerine dikkat çekerek, Rakka’nın kontrolü ele geçirildikten sonra şehrin yeniden imarı için ülkesinin hazır olduğunu ifade ettiğini söyledi. Şehmus ayrıca, Jones’un uluslararası koalisyon, BM ve sivil toplum örgütlerinin, Kuzey Suriye’deki yerel çabalar ile idare edilen mülteci kamplarını destekleyeceklerini dile getirdiğini açıkladı. Jones’un, DEAŞ bölgeden temizlendikten sonra SDG tarafından kurulan Halk Konseyi’ne ziyareti için, “Bu ziyaret, hem askeri, hem siyasidir” dediğini sözlerine ekledi.
SDG, Uluslararası Koalisyon’un hava desteği ile kentin kontrolü için ‘Fırat Öfkesi’ ismi altında, DEAŞ’a karşı şiddetli bir savaşa girmişti. Dün, Rakka kenti içinde çatışmalar devam etti. 48 saat içinde 31 hava saldırısı ile şehir hedef alındı.
Rejim güçleri Rakka’da, bölgedeki çok sayıda sivili göçe zorlayıp, güney kırsal kesimde bulunan kentlerin kontrolünü ele geçirdikten sonra, Rakka’nın güneyinden doğusuna ilerleyerek, Fırat havzasının dış mahallelerine ulaştı.
Askeri kaynaklar, SANA haber ajansına, “Suriye rejimi ve müttefik güçleri, Rakka’nın Rusafa kentinin doğusunda dün DEAŞ ile girdikleri çatışmalar sonrasında, Rakka’nın güney kırsalındaki yeni alanları kontrol altına almayı başardılar” açıklamasında bulundu. Aktivistlere göre rejim güçleri, Fırat Nehri’nden yaklaşık 18 km uzaklıktaki bir mesafeye geldi. Kaynak, Suriye savaş uçaklarının Madan şehrindeki DEAŞ’a yoğun saldırıları sonucu, örgüt mensuplarından yaralananlar olduğuna dikkat çekti.
Rusya ve Rejim güçlerinin, 24 saat içinde doğu Rakka’nın köy ve kasabalarına 60’dan fazla hava saldırısı düzenlediği ve bu saldırılarda varil ve küme bombaları kullanıldığı açıklandı.
Buna karşılık, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, DEAŞ’ın kontrol ettiği alanların doğu Rakka kırsalında, Fırat Nehri güney kıyılarında olduğunu, savaş uçaklarının yoğun saldırılarının ise farklı köyleri hedef aldığını ve hava saldırıları sonucu aralarında bir kadının olduğu 4 sivilin öldüğünü ve çok sayıda yaralı olduğunu açıkladı.
Gözlemevi kaynakları, yoğun hava saldırıları sonucu endişe ve korkunun hakim olduğunu ve Fırat Nehri’nin güneyindeki köy ve kasabalardan yoğun göç başladığını teyit etti.
Doğu Suriye’deki Suriyeli bir aktivist, Deyrizor’un batısında yer alan köylerden, özellikle de Rus uçakları tarafından desteklenen rejim saldırılarının artması sebebiyle, Madan şehrinden göç akını başladığını söyledi. Aktivist, Madan’ın Deyrizor’dan 70 km uzak olduğuna değinerek, SDG’nin nehrin kuzeyinde yayıldığı, rejimin ise Fırat Nehri’nin güney kıyısında yerleşik hale geldiğine dikkat çekti.
18 Temmuz’dan bu yana bölgede hava saldırıları artmaya başladı. Koalisyon uçaklarının Fırat Nehri’nin güney kıyılarındaki köylere düzenlediği saldırılar 15 sivilin hayatına mal oldu.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, hava saldırılarının artması, rejim güçleri ve ona bağlı militanların devam eden askeri operasyonları ile birleştiğinde, taraflar arasında daha fazla kayıplar olduğunun altını çizdi.
Suriye topraklarında hala var olan DEAŞ’a karşı askeri operasyonlar durmadı. Aksine her gün şiddeti artarak devam ediyor ve bütün taraflar, diğerinin bölgedeki varlığını ve kontrolünü sona erdirmek istiyor.