Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Yargı, Trump’a baskıyı artırdı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

ABD Başkanı Donald Trump’ın eski seçim kampanyası şefi Paul Manafort’ın suçlu bulunmasının ardından, ABD Başkanı’nın eski avukatı Michael Cohen, seçim kampanyası finans kurallarını ihlal suçunu Trump’ın isteği ile işlediğini söyledi.

Trump, Twitter hesabı aracılığıyla yaptığı açıklamada, eski avukatı Cohen’in, kendisine yöneltilen suçlamaları hafifletmek için bir anlaşmaya ulaşmak amacıyla “anlatılanları saptırmaya” çalıştığını söyledi. Trump, federal müfettişlerle iş birliği yapmayan eski seçim kampanyası şefi Paul Manafort’a “çok cesur adam” ifadeleriyle de övgüde bulundu.

Trump, seçim finans kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle Cohen’e suçlamalar yöneltirken, özel savcı Robert Mueller’in Rusya’nın ABD seçim kampanyasına müdahalesine ilişkin yürüttüğü soruşturmanın “cadı avından” başka bir şey olmadığını vurguladı.

Bu durum Mueller’in soruşturması kapsamında iş birliği yapmaya hazır olduğunu söyleyen Cohen’in, başkanın Rusya ile gerçekleştirdiği kampanya hakkında yeni ve doğrulanabilir gerçekleri ortaya çıkarmasıyla da değişebilir.

“Adalet Bakanlığı’nı tamamen kapatmalı”

Chatham House kuruluşunda ABD Programları ve Amerika kıtası Müdür Yardımcısı Jacob Parakilas Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Trump’ın seçim kampanyasındaki en üst düzey yetkili olan Manafort hakkında suçlamaların bulunduğunu belirtti. Parakilas, Cohen’in itiraflarının, iki farklı mahkeme tarafından yayınlanmaları dolayısıyla önemli bir gelişme olduğunu söyledi. Manafort, Virginia’nın doğu bölgesindeki bir mahkemede, Robert Mueller liderliğinde soruşturma altında. Cohen’in duruşması ise, Mueller’in dosyayı Manhattan’daki Federal Soruşturma Bürosu’na göndermesinin ardından söz konusu soruşturmadan farklı bir boyut aldı. Bu bağlamda Parakilas, “Mueller, Cohen ve diğerlerine karşı olan farklı davaların niteliği göz önüne alındığında Başkan Trump’ın, özel savcının soruşturmalarına son verme girişimi kendisine yöneltilen suçlamaları sonlandırmayacak. Bunu başarmak için Adalet Bakanlığı’nı tamamen kapatmalı” dedi.

Washington’daki Arap Körfezi Ülkeleri Enstitüsü’nde kıdemli araştırmacı olan Hüseyin İbiş, “Cohen, Trump’ın direktiflerini uygulayarak seçim kampanyası finans kurallarını ihlal ettiğini kabul etti” ifadelerini kullandı.

Parakilas, bu durumun veya başka sorunların Trump’ı veya pozisyonunu etkileme olasılığını uzak görürken, ABD Başkanı’nın görevden alınmasının da sadece ‘başarı şansı düşük olan’ iki yolla olacağını düşünüyor. Bu çerçevede ilk olarak, ABD Kongresi’nde başkanın tecrit sürecinin başlatılması gerektiğini söyleyen Jacob Parakilas, şu ana kadar demokratlar arasında herhangi bir yankının oluşmadığını, cumhuriyetçilerin de bu fikre karşı çıktığını vurguladı. Demokratlar, Kasım ayında yapılacak Kongre seçimlerinde Temsilciler Meclisi’ni yeniden kurmada başarılı olursa, Başkan Trump ile ilgili yeni sorunlar ortaya çıkabilir. Zira demokratlar siyasi baskıya boyun eğebilir, milletvekilleri çoğunluğunun (50+ 1) onayını gerektiren tecrit uygulamalarını yürürlüğe koyabilir. Onayın üçte iki çoğunluğu gerektirdiği durumlarda, demokratlar orta vadeden sonra Kongre’yi kontrol etmeyi başarsalar bile söz konusu bu durum mümkün olamaz. Zira bu durumda demokratların, en az 17 cumhuriyetçi senatöre ihtiyaçları olacak.

Nixon ve Clinton vurgusu

Parakilas, bu tür eylemlerin ve popülerliğinin büyük ölçüde ülkedeki hakim siyasi atmosfere bağlı olduğunu ifade etti. Jacob Parakilas, Başkan Nixon ve Clinton’ın görevden alınma uygulamaları arasındaki farklara da atıfta bulunarak, Nixon’un partisindeki çoğunluğu kendisine çekmeye, Clinton’un ise Kongre ile yüzleşmeye karar verdiğini ve Nixon’un bunu başardığını söyledi.

Öte yandan George Washington Üniversitesi’nde siyaset bilimci olan Emma Lahi konuya dair, “Cumhuriyetçiler, Demokratların çabalarına katılmaya karar verirse, Trump’ın en yakın destekçilerinden şiddetli bir tepkiyle karşı karşıya kalacaklar” dedi. Şarku’l Avsat’a konuşan Lahi, “Cumhuriyetçi seçmenlerin kısa vadede desteği, Başkan Trump için bir güvenlik politikasıdır. Başkanlıktaki güçlü duruşunun sürmesine izin verir. Aynı şey 1973 ve 1974’te Başkan Nixon için geçerliydi. Cumhuriyetçi Trump’a destek sağlanırsa (Nixon’un istifa etmesinden önce olduğu gibi) parti seçmenleri, yardımcısı Mike Pence’e ofis idaresini yürütmesi için iyi bir alternatif olarak bakabilir” dedi.

Parakilas’a göre Trump’ın görevden alınmasını sağlayacak ikinci yol ise, ABD anayasasında yapılan 25 değişikliğin yani görev süresi boyunca başkana yönelik suçlamaların yürürlüğe koyulmasıyla sağlanabilir. Ancak bu senaryonun gerçekleşmesi mümkün değil.

Araştırmacı Hüseyin İbiş de bu görüşe katılırken, demokratların Kasım ayında Temsilciler Meclisi’nin kontrolünü ele geçirmeleri halinde Trump’ın görevden alınması uygulamalarına başlayacağını vurguladı. Şarku’l Avsat’a konuşan İbiş, “Cumhuriyetçi milletvekillerinin, Kongre’ye olan sadakati güçlü ve başkana tamamen bağlılar. Görevden uzaklaşmasına dair ikna girişimi çerçevesinde herhangi bir yeni suçlama başarılı olmayacak, özellikle de kampanya finansı kurallarının ihlal edilmesiyle ilgiliyse” dedi.

“Trump, benzeri görülmemiş bir sistem uyguluyor”

İbiş, bu suçlamaların Trump’ı ve pozisyonunu etkilemeyi başarmaması durumunda ikinci dönem adaylığını kesinlikle etkileyeceğini belirtti. Ancak yetkili, “Trump, benzeri görülmemiş bir siyasi sistem uyguluyor. Çoğu kurala uymuyor. İlk kez seçilmesi olağandışıydı. Çoğu politikacıyı ortadan kaldıracak rekor sayıda siyasi skandallar yaşadı” dedi. Trump söz konusu olduğunda hiçbir şeyin uzak olmadığını belirten Hüseyin İbiş, “Başkan bu krizi aşabilir ve ikinci bir dönem için seçilebilir” ifadelerini de kullandı.

Aktarılana göre Trump, ikinci dönem için seçilmemesi halinde, yeni bilgiler ortaya çıkmadığı ve Beyaz Saray’daki herhangi bir halefinden başkanlık affı almadığı sürece, olası yargı takibi ile karşı karşıya kalabilir.