Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Yaşananlar buzdağının görünen kısmı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

‘Tüm Lübnanlılar Ziyad Eytani’den özür diliyor, beraat etmesi de yetmez.’

2 Mart’ta söylenen bu çarpıcı cümle, Lübnan İçişleri Bakanı Nihat Meşnuk tarafından bir tweetle duyuruldu ve 23 Kasım 2017’den beri İsrail’e casusluk yapmakla suçlanan, sevilen ve entelektüel birikimiyle tanınan tiyatro sanatçısı Ziyad Itani’nin beraat ilanıdır. Evet, yanlış okumadınız, Itani düşmana ajanlık yapmakla, sanatçı ve politikacıları öldürmek maksadıyla gözetlemekle ve Lübnan’ı İsrail’le kültürel normalleştirme sürecine sokmakla suçlandı. CIA’nın yarısı bu işlere tahsis edilse dahi bu mümkün değildi. Ancak Itani, bunları yapmakla suçlandı!

İçişleri Bakanı Meşnuk’un tweeti Ziyad Itani’yi bir casus ve ajandan suçsuz bir insana çevirdi. Yapılan suçlamalar büyük bir yankıyla patladı. Ama şarapneller Itani’ye değil, suçlamaları yapan güvenlik birimlerine isabet etti. Olaya politikacılar, yetkililer, güvenlik sorumluları, aktivistler, gazeteciler ve medya kuruluşları birçok komplo üreterek ve bir çok gerçeği bile bile hasıraltı ederek karıştı ve insanların kafasını bilerek ve planlayarak karıştırdı. Sanatçı Itani’nin düşman lehine casusluk ve ajanlık yaptığına dair itiraflarını içeren ön soruşturma sızdırıldı ve tüm Lübnanlılar sanatçıyı ikna eden Kolet adında bir casus devşiren kadından bahseder oldu. Adaletteki ‘Sanık suçu sabit olana kadar suçsuzdur’ kaidesine rağmen, amatörlerin kurduğu ve adaletsizlik kokan mahkemeler havada uçuştu (…..) Amatör kişiler TV kanallarında ahkam keserek sanatçıyı en kötü şekilde kötüledi. Kötüleme ve teşhir sanatçıyla kısıtlı kalmadı. Ailesi ve yakın grubuna da ulaştı. 10 yaşındaki tek kızı bile kendisine ‘ajanın kızı’ denildiği için okuldan ayrıldı ve kendini evine hapsetti!

Ziyad Itani’nin suçsuzluğu ile ilgili açıklamanın, ülkenin ve vatandaşların güvenliğinden sorumlu İçişleri Bakanı’ndan çıkmış olması hasebiyle birçok tarafa ilginç geldi. Zira; başkalarından daha fazla bilgi sahibi olması olağan olan bakanın açıklaması, hukukun konuyla ilgili görüşünden önce gelmesi, sanıkla yapılan soruşturmadan aldığı bilgilere dayalı olduğunu akıllara getirmektedir. Suçlamaları yapanların özür dileme veya istifasını isteyen gençlerin çağrılarını bir tarafa bırakırsak, Bakan Meşnuk’un açıklaması, çok önemli bir konuya parmak basmaktadır. Zira; Lübnanlı ünlü sanatçı Muhammet Şamil’in torunu olan ve sanatsever bir ailenin mensubu olan Ziyad Itani’nin zan altında bırakılması, Lübnan’da makamların ve otoritelerin ne denli bozulduğunun göstergesidir. Bu skandal, politik sistemi ve devletin değerlerinin ayaklar altına alınmasından sorumlu olan tüm tarafları kalbinden vurmuştur.

Seçim arifesindeki Lübnanlılar kendi güvenlikleleri ile ilgili çok çirkin medyatik ve hukuki kokteyl önünde buldular. Itaniler Beyrut’un en büyük ailelerinden sayılmaktadır. Skandalın büyüklüğü bu ailenin ünüyle doğru orantılıdır. Skandalın ortaya çıkması ve ana hatlarının belirmesi için Aralık ayının ortaları beklenmeliydi. Zira Aralık ayının ortalarına doğru davaya bakan hakim ön soruşturmadaki hukuksuz ve prosedür dışı soruşturmayla ilgili ek bilgiler talep etmesiyle ve sanatçıdan alınan itirafların zorla alınmasına bağlı olarak; aynı hakimin sanığın soruşturmasının ‘Devlet Güvenliği Şubesinden’ alınarak ‘Bilgi Enformasyon Şubesine’ verilmesi yönünde karar vermesi ve kararın yetkili makamlar tarafından göz ardı edilerek sanığın aylarca boş yere hapiste kalmasıyla olayın vahameti ortaya çıktı. Düşünün, Ziyad Itani’nin dosyası ancak Şubat ayında ‘Bilgi Enformasyon Şubesine’ teslim edildi, yani doyanın teslim edilmesi ‘Parlamento Seçimleri’nin arifesine kadar ertelendi.

Devlet kurumlarının yetkilerini kötü yönde kullanmasının Lübnan’da yeni bir şey olmadığı biliniyor. Lübnan tarihinin ‘Şehabiler Devri’nde İkinci Ofis Hikayeleri, ‘Sultan Selim’ ve meslektaşlarının taşkınlıkları iyi bilinir. 70’lerin başlarında, dinleme ofisinin kapatılması ve insanların dinlenmesinin durdurulması tiyatrosu yaşandı. Zira dinlemeler durdurulmadı. Vatandaşları dinleyen memurlar, yetkililere daha kolay bilgi veren başka dinleyicilerle değiştirildi. İç savaş dönemindeki yetkilerin kötü kullanımı vakalarını es geçersek, Lübnan’ın yetkili makamları, Suriye’nin Lübnan’ı doğrudan işgal ettiği dönemlerde daha da ileriye giderek yetkilerini kötüye kullandı. O dönemlerde bilinen bir hikayeyi aktarmakta yarar var; Lübnan Başbakanı Refik Hariri, politik yazar Semir Kassar’ı arabasına alıp yolculuk yaparken Semir Kassar, kendilerini takip eden bir arabaya işaret ederek Hariri’ye; “Bu arabadakiler beni takip ediyor” dediğinde, Hariri Kassar’a; “Merak etme, Semir, seni değil, beni takip ediyorlar” demiş.

2005 yılında meydana gelen, Şam ve Beyrut’un güvenlik sistemlerini derinden sarsan ‘İstiklal İntifadası’ndan sonra ard arda gelen Lübnan hükümetleri, yapılması gerekenlerin asgarisini yerine getirmemiş ve İçişleri ve Adalet Bakanlıkları umursamaz tavırlarını sürdürmüştür. Lübnan’da durum o denli kötüleşmişti ki, devletin güvenlik kurumları mezhep başkanlarının ajanda ve çıkarlarına göre şekillendiriliyordu. Durum buyken bu kurumlardakiler devlete hizmet edeceğine devletçiklerine veya devlet içindeki devletlere hizmet etmeye başlamıştı. Devlet bu haldeyken, Eski Bilgi Enformasyon Müdürlüğü Başkanı Yüzbaşı S.H.H, Suudi Arabistan ve Suudi kadınlara karşı bir tweeti retweet ederken, Sanatçı Ziyad Itani tarafından eleştirildiği için başkanın gazabına uğradı ve milleti savunma ve güvenliğini korumakla görevli bu kurum, Itani hakkında, hiç de profesyonel olmayan bir şekilde kumpas kurup, hakkında kovuşturma başlattı. Bazı mezhepçi kafalar, fabrikasyon suçlamaya mal bulmuş Mağribi gözüyle bakmış ve olayı bazı yandaşların isimlerini parlatma aracı olarak kullanmaya çalışmış… Ne de olsa güvenlik güçlerimiz düşmanın bir hücresini ortaya çıkarmış ve durdurmuş. Hücre bilgileri (içişleri bakanı ve eski savunma bakanı dahil olmak üzere) hedef aldıkları kişilerin önüne konulmuş ve tebrikleri alınmış, milyonlarca kişi tebrik ve teşekkürlerini kahramanca iş başarmış güvenlik kurumlarına sunmuş!

Ne büyük ve yaratıcı adamsın, ey Ziyad Itani, ülkeyi tar-u mar ettin, içinde olduğun durum ülkenin içindeki skandal durumun buz dağının görünür yüzü olduğunu ve ülkenin mukadderatını elinde tutanların ne denli ayıplı olduğunu Lübnanlılara hatırlattın. Ya ön soruşturmanın sızmasına neden olanlar? Bir çok TV kanalının delil olduğunu söylediği şeyin sesli ve görüntülü yayınlanmasına kim izin verdi?

Abartısız, devletin değişik kurumları arasında çatışmaya yol açan ve hala kapanmayan Ziyad Itani dosyası, tüm Lübnanlıların dosyası haline geldi. Bir tek Ziyad Itani değil, onun gibi, ama kimsenin bilmediği ve korumadığı, parmaklıklar ardında yatan birçok kişi var. Vatandaş olayın hasıraltı edilmesini ve hakikatın karanlıkta kalmasını kabul etmiyor. Vatandaş devletin lime lime dağılmasından sorumlu olanların ortaya çıkarılmasını istiyor. Düşünebilir misiniz? Bir devlet kurumu kendisini eleştirenleri ‘vatani bağları sorunlu ve kuşkulu taraflar’ olarak nitelendiriyor ve onları işlerini baltalamakla suçluyor! Bu sorun tüm devletini geri almak ve çiftlik gibi yönetilmek istemeyen Lübnanlıların sorunu. O yüzden yargı erkinin bağımsızlığını geri kazanması oldukça önemlidir. Yargı ve yürütme kurumlarının politik iradeye tabi olması güvenilirliği ve bağımsız devlete olan bağlılığı köreltmiştir. Itani’ye destek veren aktivistler, bu iki kurumun bağımsızlığına kavuşmasının devlete olan güvenirliğinin ilk adımını oluşturduğunu, olayın patlak verdiği ilk günden itibaren savunmaktadır. Yine aynı aktivistler, yalan ve fabrikasyon suçlamayı üretenlerin bulunması ve cezalandırılması için gerekirse yurtiçi ve yurtdışı kanuni mecralara gideceklerini söylemiş, bunun sadece Itani’nin beratini ispatlamak için değil, devleti ve ülkeyi korumak için ve en önemlisi, bozulmayı ve fesadı koruyan mezhepler ve dinler arası yetki bölüşme sistemine razı olan herkesi sarsmak için yapacaklarını söylüyorlar. Zira; bu aktivistlere göre, mezhepler ve dinler arası yetkiyi bölüşme sistemi, devletteki bozulmayı körüklediği gibi, art niyetlileri de koruyor. Ve bu sistem, buz dağının ancak görünen kısmını oluşturuyor.