Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Yazarın gergin Arap ilişkileriyle problemi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Bugünkü konuya başlamadan önce sayın araştırmacı Yakup Yusuf el İbrahim’in bana geçen Salı günü hakkında bahsettiğim Aziz el Mısri’nin aslında 18. yüzyılda Basra’dan Kafkaslara göç eden bir aileden olduğunu söyledi. Bunu teyit edecek bilgiye sahip değilim. Fakat eğer sayın el İbrahim’in dedikleri doğruysa, el Mısri’nin Arap kimliğine sahip olduğunu söylemede katkısı olacaktır.

İttihat ve Terakki Cemiyeti paşaları arasında Aziz el Mısri’nin Mısır’a sürgün edilmesinde kimin sorumlu olduğu konusundaki anlaşmazlık beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren şey, Aziz el Mısri’nin Arapların kimliğini, yapısını ve varlıklarını tehdit eden mezhepçilik, sınıfçılık, farisilik, ırkçılık, İhvancı, DEAŞ’çı ve el Kaideci gibi dar görüşlerden Arapların kurtulması için Cemal Abdul Nasır ve özgür subay arkadaşlarına Mısır’ın Arap kimliğini korumayı ve Arap milliyetçiliğinin birliğine inanmayı öğütlemiş olmasıdır.

Eski ve modern Arap tarihini araştırma konusunu sayın el İbrahim’e ve Arap tarihçilere bırakıyorum. Bense Arap nesillere bilmedikleri şeyleri anlatmak için bu tarihin istasyonlarında ara sıra şahit olarak duran gazeteci bir yazarım. Sistemler ise tarih ve icraatları yok etti. Belki de “görüş” bölümündeki yazıları takip eden okuyucular, benim uzun bir süreden beri Araplarla ilgili meydana gelen sıcak olaylara yorum yapmaktan uzaklaştığımı fark etmiştir. Olayları takip edememekten ya da cereyan eden önemli gelişme ve olayları ihmal etmekten dolayı uzaklaşmadım; aksine bazı rejimlerin, yazarların ve yorumcuların yazdıkları karşısında artan basın hassasiyetinden kaçınmak için yorum yapmaktan uzaklaştım.

Birtakım yazarlar –ben de onlardan birisiyim- çalıştıkları gazetenin tutum ve politikalarına bağlı kalıyorlar. Yazarlar, böyle yaparak Arapların meselelerine ve Arap çıkarlarına hizmet etmenin daha uygun olduğunu düşünüyorlar. Fakat onlar, fikirlerini arz ve takdim ederken, bu uygunluktan çok az uzaklaşılabileceğini zannediyorlar.

Bu önemsiz uzaklaşmanın gerekli olduğunu neden düşünüyorum? Çünkü medya, Arap politikalarına hizmet etmeye artık uygun değildir. Yorumlar ve siyasi analizler, resmi açıklamalarla tamamen uyumlu olmaya başladı. Bu uyum, kararsız Arap okuyucuyu artık ikna etmiyor. Arap okur, bugün bilinçli bir vaziyette olup çelişkili ve resmi tutumlara daha fazla dikkat ediyor. Yazar, arz ve üslup teknikleri açısından faklı bir yöntem bulamadığı zaman okur, özgür bir şekilde başka bir gazeteye yöneliyor ya da televizyon, radyo ve Arap kamuoyunun yararına karşı zehirli birtakım görüşlerin sunulduğu sosyal iletişim sitelerinde mevcut eğlence araçlarına dalıyor.

Gücünün en zirvesindeyken Saddam’ın yaptığı şeyleri yazıp eleştiren gazeteci ve yazarlardan birisiydim. Şarku’l Avsat gazetesinde çalıştığımdan dolayı değil, aksine 1980 yılında İran’a karşı saldırıya kalkışmadan önce Saddam’ın özellikle Körfez Araplarına yaptığı gibi birliğin zorla, ihanetle ya da anlaşma ve taahhütleri bozarak kabul ettirilemeyeceğine inandığımdan dolayı eleştiren birisiydim.

Şarku’l Avsat gazetesinde gayretli bir yazar olarak 28 yıl çalıştım. Bununla beraber gazeteyle herhangi bir Arap ülkesi arasında sorunlara yol açmadım. Gazetenin Londra’daki ofisini ziyaret etmedim. Şu ana kadar ofiste çalışan meslektaşlarımızdan birisini bile tanımıyorum.

Lübnan’daki bağımsız gazeteciliğin sönmesiyle birlikte diğer Arap gazetelerinin finansal açıdan artan resmi destek konusunda problemleri ortaya çıktığı görülüyor. Dolayısıyla siyasi sorumlunun özellikle hâlihazırda Arap ve bölgesel ilişkileri aşan gergin siyasi dönemde gazeteleri herhangi bir Arap devletine ya da büyük yabancı bir devlete karşı sorunlar ve krizlerle karşı karşıya getirmemeye özen göstermesinden dolayı gazeteciliğin özgürlüğü etkilendi.

İlişkiler gerilip tehlikeli bir hale gelince gazetecilik, neredeyse resmiyetini kaybetti ve karmaşık Arap meselelerini özgür bir şekilde inceleyemez oldu. Örneğin; çalıştığım gazete haftalık yazdığımı mizah ve eleştiri köşesini kapatmak zorunda kaldı. Arap karikatüristler, siyasetçileri ve sıradan şahsiyetleri artık çizemiyorlar. Çünkü gazete, daha fazla otorite ve yetkilere bağlı kalarak yakın veya uzak dost bir ülkenin gazetesinin yönelttiği herhangi bir eleştiri ve mizaha karşı daha geniş bir şekilde tehdit etmeye, protesto yapmaya ve kriz çıkarmaya başladı. Birtakım rejimler, siyasi sorumlunun doğrudan gazetelere müdahale etmesiyle vasat bir çözüm buldu. Bunu da medyanın katı bir şekilde sansürlenmeden siyasetçileri ve gazetecileri ya da yayın sorumluluğunu üstlenmek için yazı kuruluşlarını görevlendirerek yaptı.

Söz konusu bu vasat çözümün metni silmek, kaldırmak, değiştirmek ve yıllardır kullanımına alıştığı müfredatı düzeltmesi için yazarın üslubuna müdahale etmek gibi işlemlerden kaçınmak konusunda başarılı olup olmayacağını bilmiyorum.

Sayın el İbrahim’e Aziz el Mısri’nin Arap kimliğine sahip olduğunu belirtmesinden dolayı yeniden teşekkür ediyorum. Şarku’l Avsat gazetesinin şahsına münhasır bu dava adamının Arap kökeniyle alakalı el İbrahim’in yaptığı araştırmaların detaylarını ve Arapları ve Arap dilini Türkçeleştirmeye çalışan İttihat ve Terakki Cemiyeti’ndeki paşalarla olan anlaşmazlığını yayınlamasını ümit ediyorum.