Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Yemani: İran’a bağlı milislerin söylemlerini Lübnan’dan sonra Irak’a da soracağız | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Yemen Dışişleri Bakanı Halid el-Yemani, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda Husilerin ülke içindeki kabul edilemez uygulamalarından İran’ın Yemen’e yönelik düşmanca politikalarına kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu. Lübnan’a Hizbullah’ın Yemen’e yönelik açıklamaları konusunda nota verdiklerini belirten Yemani, Irak’tan da benzer şekilde hesap soracaklarını kaydetti.

Yemen Dışişleri Bakanı Halid el-Yemani, Arap ülkelerindeki İran’a bağlı Şii milis örgütlerin Yemen’e dair açıklamalarına yönelik gerekli adımları atmaya devam ettiklerini söyledi. Lübnan’a gönderdikleri notanın ardından Irak’a da nota göndereceklerini belirten Yemani, Yemen Meşru Hükümeti’nin bir başka ülkenin iç işlerine karışmama ilkesi kapsamında çalıştığını vurguladı.

Yemani, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda Hizbullah tarör örgütünün Yemen’e dair yaptığı açıklamalar nedeniyle Lübnan’a nota verdiklerini ve cevap beklediklerini söyledi. Lübnan’ın İran tarafından yönlendirilen terör örgütlerinin esiri olmasının kabul edilemez olduğunu kaydetti. Yemani, Yemen’in içişlerine müdahale eden her devlete karşı gerekli adımları atacaklarının da altını çizdi.

Yemen’i hedef alan birçok oyun oynandığını ve bunlardan birinin de Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Vekili’nin bazı siyasetçileri BM uçağıyla Yemen’e sokması olduğunu belirten Yemani, “Meşru hükümet bugün artık ülkemize karşı oynanan bütün bu oyunları durdurmuştur” diye konuştu.

Darbeciler silahlı bir parti kurmak istiyor

Yemen Dışişleri Bakanı Halid el-Yemani, Şarku’l Avsat muhabirine verdiği röportaja BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in Mayıs ayı sonunda başladığı ziyaretlerine dair bilgi vererek başladı. Griffiths’in Yemen’e gerçekleştirdiği ziyaretler kapsamında Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi ve Husilerle görüştüğünü belirten Yemani, “Griffiths, Hudeyde için yeni bir girişim planı ortaya koydu. Ancak Sana’ya gittiğinde Husilerin fikir değiştirdiklerini ve söz konuşu girişimi bölmeye çalıştıklarını gördü. Husiler, Griffiths’in önerisindeki Hudeyde’den çekilme maddesini hiçbir zaman kabul etmedi” dedi.

Husilerin Yemen’in tamamının meşru hükümetin kontrolüne geçmesi halinde bile silahlı bir güç olarak varlığını sürdürmek istediklerini iddia eden Yemani, “Eğer Husiler, Hizbullah gibi hükümete alternatif bir güç olmayı amaçlıyorlarsa bilmeliler ki Yemen halkı ve hükümeti bunu asla kabul etmeyecek” ifadelerini kullandı. Hiçbir ülkenin Hizbullah gibi siyasi hayatı silah zoruyla yönlendiren bir milis örgütün topraklarında var olmasına göz yummaması gerektiğini vurguladı.

Müzakereler, Husilerin çekilmesinden sonra başlar

Yemani, Griffiths’in Hudeyde için öne sürdüğü girişimin üç temel maddeden oluştuğunu ifade ettiği röportajında meşru hükümetin ilk aşamada kabul ettiği söz konusu şartların Husilerin Hudeyde’den çekilmesi, Hudeyde Limanı gelirlerinin Merkez Bankası’na aktarılması ve BM’nin Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanlarına gözetmenlik yapması olduğunu dile getirdi. Meşru hükümetin ilk aşamada bu maddeleri kabul ettiğini ancak Husilerin batı sahilinden şartsız olarak çekilmesini şart koştuğunu belirten Yemani, darbecilerin batı sahilinde varlığını sürdürmesinin hükümetin Hudeyde’deki çalışmalarını engelleyeceğinin altını çizdi.

Yemani, meşru hükümetin sunduğu ikinci şartın ise hükümete bağlı devlet kurumlarının batı sahiline yerleşmesi ve İçişleri Bakanlığı’nın bölgedeki güvenlik faaliyetlerini doğrudan yönetmesi olduğunu aktardı.

Dışişleri Bakanı Yemani röportajında Yemen’deki savaşın bitmesi için Husilerin sadece batı sahilinden çekilmesinin yeterli olmayacağını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Husiler batı sahilinden çekilince her şey bitmiş olmayacak. Sana, Nehm ve Saada gibi birçok bölgede savaş devam edecek. Savaşın bitmesi için Husilerin Kuveyt anlaşmasının ön gördüğü gibi balistik füzeler de dahil sahip oldukları bütün silahları teslim etmesi ve şehirleri meşru hükümete devretmesi gerekiyor. Bundan sonra Kuveyt’teki anlaşmanın siyasi bölümü olan müzakereler başlayabilir.”

Husilerin inadı devam ediyor

Yemani, röportajın devamında Yemen devletinin darbecilerden kurtarılması kararının 2015 yılındaki “Kararlılık Fırtınası Operasyonu” ile alındığını ve başkent Sana kurtarılana kadar da operasyonların durmayacağını söyledi.

Operasyonların aşamalarının sahadaki gelişmelere göre belirlendiğini aktaran Yemani, Hudeyde’nin kurtarılması halinde darbecilerin İran’dan elde ettiği kaynakların önemli bir bölümünden mahrum kalacağına dikkat çekti.

Sana Havalimanı, Yemen’in başlıca havaalanı değil

Bakan Yemani, Yemen’in başkentinin Sana’dan Aden’e taşındığını hatırlatarak uluslararası toplumun Sana Havalimanı’nı Yemen’in başlıca havaalanı olarak görmesinin tehlikeli olduğunu dile getirdi.
“Uluslararası kanunlara göre Yemen’e düzenlenen resmi uçak seferleri öncelikle Aden’e gelmeli” hatırlatmasında bulundu.

İran ve Hizbullah’ın, Yemen’e silah kaçırması

Röportajında İran’ın Yemen’deki Husi darbesini desteklemek için gerçekleştirdiği faaliyetlere de değinen Halid el-Yemani, “İran, Husilere füzeler gönderirken Hizbullah militanları da Husilere bu füzeleri nasıl kullanacaklarını öğretiyor” dedi.

İran’ın darbecilere verdiği desteğe dair kesin kanıtlara, görüntülere ve belgelere sahip olduklarını söyleyen Dışişleri Bakanı sözlerini şöyle sürdürdü;

“Hükümetimiz, İran’ın Husilere sağladığı silah desteğine dair BMGK’ya çok sayıda dosya sundu. İran’ın ihlallerine dair çok sayıda açıklamalar ve deliller sunarak daha güçlü icraatlar yapılmasını istedik. Biz işin kanuni tarafına özel bir önem veriyoruz. BM’nin 2216 sayılı kararının 14’üncü maddesi Husilere silah ve teknik destek sunması halinde İran’ın uluslararası silah sevkiyatı yasalarının dışına çıkmış olacağını açıkça belirtiyor.”

Yemani, İran’ın silah kaçırma faaliyetlerine dair yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Arap Koalisyonu’nun gözlemleri ve çok sayıda ülkenin istihbarat raporlarına göre İranlılar Kızıldeniz’de, Yemen sahilleri yakınlarındaki adalara silah taşıyor. Husiler de teknelerle bu silahları alarak Yemen’e taşıyor. BM, uluslararası yasaların uygulanması için taşınan silahların yüz tonu aşmasını şart koşuyor. Ancak Kızıldeniz’de hareket eden çok sayıda silah yüklü tekneyi gözden kaçırıyor.”

Dış müdahalelere karşı duruş

Halid el-Yemani’ye göre Yemen’e yönelik dış müdahaleler konusu ise oldukça karmaşık.

Meşru hükümetin Lübnan yönetimine Hizbullah’ın Yemen’e yönelik müdahalelerine dair bir nota gönderdiğini söyleyen Yemani konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

“Lübnan hükümetinin kısa sürede bize resmi bir cevap vermesini bekliyoruz. Çünkü Arap ülkeleri arasındaki ortak çalışma anlaşmasına ve başka bir ülkenin iç işlerine karışılmaması ilkesine yönelik bir ihlal var. Lübnan’ın resmi makamları, kendisinin ülkenin bir parçası olduğunu iddia eden silahlı bir grubun ülkenin tamamını esir almasını kabul etmiyor. Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ise birçok konuşmasında İran Dini Lideri Hamaney’den emir aldığını ve eğer savaşa yönlendirirse savaşmaktan çekinmeyeceğini açıkça söylüyor.”

Yemani röportajın sonunda Yemen Meşru Hükümeti’nin Irak’taki Şii milis örgütlerin Yemen’e dair yürüttükleri girişimler hakkında Irak hükümetine de bir nota gönderdiğini ve hükümetin gerekli adımları atacağını Bağdat’a bildirdiğini kaydetti.