Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Yemen Başbakanı Dağr’dan Şarku’l Avsat’a: Griffiths doğru olduğu kadar yanlış kararlar da aldı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Yemen Başbakanı Ahmed Ubeyd bin Dağr, Şarku’l Avsat’a e-posta yoluyla açıklamalarda bulundu. Dağr, Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in Yemen’deki krizi çözmek adına bazı doğru kararlar verdiğini belirtse de diğer kararlarında hatalı olduğunu savundu. Dağr, Suudi Arabistan’ın çabalarına da övgüde bulundu.

Griffiths’i, çözüm arayışında gösterdiği çabadan ötürü öven Yemen Başbakanı Dağr, barış sürecinin karmaşık olduğunu ve 3 temel referansın uygulanmasının gerektiğini belirtti. Dağr, bunları, Körfez girişimi ve onun uygulanması mekanizması, ulusal diyaloğun sonucu ve BM Güvenlik Konseyi kararlarına uygunluk olarak açıkladı.

Yemen Başbakanı’ndan Suudi Arabistan’a övgü

Ahmed Ubeyd bin Dağr, Yemen halkına destek olan Suudi Arabistan’dan da övgüyle bahsetti. Riyad yönetiminin çabaları ve dostane desteğinden ötürü Suudi Arabistan’a teşekkür eden Dağr, Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın tüm kararlarının Yemen halkının çıkarına olduğunu belirterek destek verdiğinin altını çizdi.

BM destekli uzlaşı çabalarına ilişkin olarak ise Yemen Başbakanı, barışın tesisinin, Husilerin şu 3 şartı kabul etmesine bağlı olduğunu açıkladı: Körfez girişimi ve onun uygulanması mekanizması, ulusal diyaloğun sonucu ve başta 2216 sayılı yasa olmak üzere BM Güvenlik Konseyi kararlarına uygunluk olarak açıkladı.

Barışın 3 koşulu

BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in Yemen için çözüm planına da değinen Yemen Başbakanı, “BM Temsilcisi (Griffiths), fikirlerini sundu. Bunlardan bazıları doğru, bazıları ise yanlıştı. Kendisinin çözüm bulma yönündeki çabalarını takdir ediyorum ancak Yemen’deki barış süreci zorlu bir mesele. 3 koşulun sağlanması gerekiyor” dedi.

Griffiths’in Hudeyde’de ‘kısmi çözüm’ istediğini belirten Ahmed Ubeyd bin Dağr, bunun sonuç vermeyeceğini kendisine anlattığını vurguladı. Yemen Başbakanı, krizin son erdirilmesi için ‘kalıcı, kapsamlı ve sonuç odaklı’ çözüm gerektiğini söyledi.

3 koşula ilişkin detay da veren Dağr, Yemen halkının talepleri ve iradesine saygı duyulan, uluslararası hukuk, anlaşma ve kuruluşlara uyumlu, kapsamlı ve kalıcı bir çözüm sağlanması gerektiğini belirtti. Griffiths’in ateşkes istediğini ancak Husilerin, siyasi çözümün ötesinde askeri ve güvenlik tedbileri almadıkça, kendilerinin ateşkesi kabul etmeyeceklerini BM Temsilcisi’ne söylediklerini belirtti.

Yemen Başbakanı’ndan BM’ye sitem

Uluslararası yardım kuruluşlarının rolüne de değinen Dağr, Yemen’e yönelik ‘ayrımcılık’ yapıldığını söyledi. “BM yetkililerine, Yemen’de faaliyet gösteren ofisleri hakkında sık sık şikayette bulunduk. Tedavide ayrımcılık yapılıyordu. BM’nin tüm örgütleri, Sana’da ofis kurdukları halde, başkent Aden’de ofis kurmak konusunda isteksiz davrandılar”dedi.

Öte yandan Yemen Başbakanı, Husilerin yanı sıra, terör örgütü DEAŞ, el-Kaide ve çeşitli suç çetelerinin şiddet, yağmalama ve soygunlarına maruz kaldıklarını da söyledi. Sınırlı kapasitelerine rağmen mücadele ettiklerini vurguladı.

Teröristlerden arındırılıp özgürleştirilen bölgelerde Yemen hükümetinin performansının nasıl olduğuna ilişkin soruya ise, karşılaştıkları başlıca sıkıntının ‘güvenlik’ konusu olduğu yanıtını verdi. Dağr, maaşların ödenmesi ve hizmetlerin sorunsuz verilmesi konusundaki sıkıntılara da değindi.

“Husilere çok sanş verdik ama onlar bunu silah ve mühimmat temininde kullandı”

Husilere geçmişte çok şans verdiklerini ancak onların bu şansı doğru kullanamadığını söyleyen Dağr, “Ne zaman ateşkes söz konusu olsa, onlar bunu kendi pozisyonlarını güçlendirmek için kullandılar. Silah ve mühimmat ele geçirdiler” dedi.

Dağr’dan ekonomi çıkışı: Husiler ve spekülatörler, Yemen parasına komplo kurdu

Yemen Başbakanı Dağr, Şarku’l Avsat’ın ülkede son dönemde yaşanan ekonomik sıkıntılara ilişkin sorusunu da yanıtladı. Meşru hükümetin özellikle son dönemde Husilerin çeşitli komplolarına maruz kaldığını ve buna karşı önlem aldıklarını vurguladı.

Yemen Başbakanı ekonomiye ilişkin şunları söyledi:

“Yemen riyali, iki grubun komplosuyla karşı karşıya. Bu gruplardan biri, geçtiğimiz günlerde piyasaya yaklaşık 200 milyar Yemen riyali (345 milyon dolar) pompalayan Husilerdir. Husiler, bu fonları, Sana’yı istila ettikleri sırada Merkez Bankası’ndan aldılar. Fonların bir kısmı ise şirketlerin ve bankaların faiz gelirleriyle silah zoruyla halktan elde ettikleri vergiler ve haraçlardır. Diğer grup ise borsadaki spekülatörlerdir.”

Son iki gün içinde alınan tedbirlerle doların 670 riyalden 580 riyale düştüğünü kaydeden Bin Dağr, “Bu durum, Yemen riyalinde kayda değer bir iyileşme anlamına geliyor. Gelecek günlerde daha fazla iyileşeceğini düşünüyorum” diyerek sözlerini sürdürdü.

Hükümetin, lüks ürünlerin ithalatının geçici süreliğine durdurulması ve ruhsatsız döviz bürolarının kapatılması gibi önemli önlemler aldığını ve çok sayıda mekanizma aracılığıyla faaliyetlerde bulunduğunu belirten Bin Dağr, “Hükümet, petrol ve doğal gaz üretimini iyileştirmek ve artırmanın yanı sıra kaçakçılığın önüne geçmeye çalışarak, vergi ve gümrük gibi önemli gelir kaynaklarının geliştirilmesini sağlayacak” açıklamasında bulundu.

Yemen’in yeniden inşası çalışmaları

Yemen’in yeniden inşasına yönelik hükümetin önceliklerine ilişin soruya ise Dağr, bunların, sağlık, eğitim, ulaştırma, elektrik, su, hijyen ve iletişim olduğunu söyledi.

Yemen’in yeniden yapılanması ve inşasına ilişkin Suudi Arabistan’ın Yemen Büyükelçisi Muhammed al-Cabir’in başarılı çalışmalarına vurgu yapan Yemen Başbakanı, Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi (KSRelief) Genel Sorumlusu Dr. Abdullah el-Rebia’ya da katkılarından ötürü teşekkür etti.

Son olarak, meşru hükümetin, askeri çözümün, siyasi istişareleri çevreleyen karamsarlık altında daha etkili olacağına inanıp inanmadığına ilişkin bir soruya ise, Yemen Başbakanı, 3 temel referansa olan bağlılığını yineledi. Devam eden savaş halinin sorumlusunun, meşruiyeti ihlal edip, halka zarar verenin Husiler olduğunu vurguladı.

“Araplar, İran’ın Yemen’e küstahça müdahalesinin farkında”

Yemen’deki savaşın sadece kendileri için değil, Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri ve Arap ülkeleri açısından da gerekli olduğunu söyleyen Dağr, Arapların bu işin ciddiyetine vardığını ve İran’ın küstahça müdahalesinin farkında olduklarını belirtti.