Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Yemen meşru hükümeti, İsveç’teki müzakerelere katılmayı kabul etti | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Yemen hükümeti dün yaptığı açıklamada Husi milisleriyle barış anlaşmasına ulaşılması amacıyla İsveç’te düzenlenmesi planlanan istişarelere katılmayı kabul ettiğini duyurdu. Açıklamada ayrıca Husilerin kayıtsız şartsız istişarelere katılmalarını sağlamak için baskı yapılması gerektiği vurgulandı.

Şarku’l Avsat’a konuşan Yemen Kültür Bakanı Mervan Demac, ülkesinin “Yemen halkı ve onların ulusal çıkarları pahasına İran’a hoşnutluklarını sunmak için bir yer hazırlamaya çalışan Batılılar tarafından uygulanan baskıyı reddettiğini” vurguladı. Demac ayrıca söz konusu dosyanın Suudi Arabistan’a baskı yapmak için kullanılmasını kabul etmediklerini söyledi.

İran yanlısı Husi milisleri, Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in arabuluculuğunda İsveç’te düzenlenmesi planlanan görüşmelere katılımları konusunda henüz net bir açıklama yapmadı. Yüce Devrim Komitesi Başkanı olarak bilinen grubun lideri Muhammed Ali el-Husi, Griffiths’in talebine verdiği yanıtta roket saldırılarını durduracaklarını söylemekle yetindi.

Dün Yemen Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan resmi bir açıklamada hali hazırda tedavi amacıyla ABD’de bulunan Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi’den “BM Elçisi’nin çabalarının desteklenmesi ve üzerinde anlaşılan üç temel referans çerçevesinde siyasi bir çözüme ulaşmak amacıyla hükümet heyetinin istişarelere katılması hususunda” talimat aldıklarının Griffiths’e bildirildiği kaydedildi. Söz konusu üç referans Körfez girişimi ile yürütme mekanizması, Yemen’deki ulusal diyalogun kararları ve Güvenlik Konseyi’nin ilgili 2216 sayılı kararı olarak sıralandı.

Yemen hükümeti tarafından Griffiths’e iletilen ve hükümetin istişare katılımı konusundaki tutumunu ortaya koyan açıklamada Husilerin kayıtsız şartsız bir şekilde istişarelere katılmalarını sağlamak için baskı yapılması gerektiği vurgulandı. Yemen’deki meşru hükümet, BM ve uluslararası topluma “milislerin belirlenen zamanda istişarelere katılmamaları veya ertelemeye çalışmaları karşısında kararlı bir tutum takınmaları” çağrısında bulundu.

İran destekli Husi milisleri geçen eylül ayında BM arabuluculuğundaki barış görüşmelerinin yeniden başlatılmasını engellemiş ve müzakere heyetlerinin Cenevre’ye gönderilmemesi konusunda ısrar etmişti.

Meşru hükümet ile darbeci milisler arasında istişarelerin yeniden başlatılmasına yönelik Batılı ülkeler tarafından yapılan baskıların arttığı ve Yemen’de Meşrutiyeti Destekleme Koalisyonu’ndan destek alan ordu güçlerinin Hudeyde şehrini milislerin elinden kurtarmaya yaklaştığı bir zamanda söz konusu baskılar, Yemen sokaklarında geniş bir memnuniyetsizlik ile karşılandı. Yemen Kültür Bakanı Mervan Demac konuya dair yaptığı açıklamalarda Batı ülkelerini Yemen dosyasına yönlendiren unsurun Suudi Arabistan Krallığı’nı baskı altına almak ve birçok seviyede kazanımlar elde etmek olduğu değerlendirmesinde bulunarak bu tutumun Yemen hükümeti tarafından reddedildiğini belirtti.

Bakan Demac, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamalarda söz konusu ülkelerin bölgedeki sorunları tek bir bakış açısıyla görmeye eğilimli olduklarını dile getirerek İran’a yapılan baskılar karşılığında Yemen’de hoşnut olmasını sağlamaya yönelik tutumu reddettiklerini vurguladı. Demac sözlerini şöyle sürdürdü:

“Arap halklarına baskı yapılması kapsamında gelen söz konusu çabalar geri kalmışlıklarından kurtulmalarını engelliyor ve aralarındaki savaşı, İsrail’in mutlak üstünlüğünü garanti eden yapısal ve sürekli bir duruma sürüklüyor. Ayrıca bölge ülkelerinin Batı’ya ve büyük uluslararası güçlere olan bağımlılığının sürdürülmesine sebep oluyor.”

Bazı ülkelerin bölgedeki insani durumu politik bir araç olarak kullanma girişimlerini de eleştiren Yemen Kültür Bakanı, Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanması ile ilgili olarak Batı’daki ikilemi de eleştirilerdi. Bakan, “Tabii ki önceki uluslararası kararlar bu büyük güçlerin onayıyla verildi. Ama onların uygulanması sorunu başka bir konu. Yemeniler olarak bizim esas şartımız gerici Husi projesi üzerinde zafer elde etmektir” ifadelerini kullandı.

Bakan Demac açıklamasının devamında Husilere karşı kazanılacak herhangi bir başarının ulusal ve demokratik bir proje ile gerçekleştirilmesinin ve söz konusu projenin tüm Yemen halkının çıkarına olmasının sağlanması gerektiğini vurguladı. Ayrıca bütün bölgeyi kapsayan ve halkların ortak çıkarlarına dayanan bir vizyon oluşturulması ve Arap Koalisyonu’nun güçlendirilmesi gerektiğini de belirtti.

Yemenli Bakan, Arap bölgesi kapsamında bir çözüm arayışına duyulan ihtiyacı vurgulayarak tehlikeler konusunda atılacak adımlara hiç kimseyi ayırmadan geleceğe yönelik koşulların oluşturmasıyla ilgili Arap ufkundan başlanması gerektiğinin altını çizdi.

Husilerin önde gelen lideri Muhammed el-Husi dün yaptığı açıklamada roket saldırılarının durdurulacağını bildirdi. Grubun resmi kaynaklarınca yapılan açıklamada söz konusu kararın Yemen BM Elçisi’nin çabalarını desteklemek, iyi niyetli olduklarını göstermek ve barışa yönelik çabaları güçlendirmek kapsamında alındığı belirtildi.

Ancak, Yemen ordusunun saha kaynaklarından dün verilen bilgide sınırdaki Hacca ilinin kuzey batısındaki bölgenin ve milislerden kurtarılan Midi Müdürlüğü’nün balistik bir füze ile hedef alındığı kaydedildi. Bu durumun Husilerin barışa yönelik girişimlerindeki ciddiyetsizliği ortaya koyduğu kaydedildi.

Şarku’l Avsat’ın Hacca, Mihvet ve Hudeyde’deki yerel kaynaklardan edindiği bilgilere göre milis liderleri dün birçok bölgede silah altına alma kampanyaları düzenlemeye devam etti. Husilerini mezhep politikasını sürdürme konusundaki ısrarı ortadayken BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths “İsveç’te milisler ve meşru hükümet arasında yapılacak istişarelerde ilerleme kaydedileceği” görüşünü savundu.

Martin Griffiths iki gün önce Güvenlik Konseyi’ne verdiği brifingde siyasi ve güvenlik düzenlemelerini içeren kapsamlı bir barış ile yeni bir geçiş aşamasına dair Husilerin Yemenli tarafların bir parçası olmasının sağlanacağı bir yol haritası sundu. Ancak birçok gözlemci Husilerin barış hususundaki ciddiyetini sorguluyor ve grubun İran’ın bölgedeki gündemini terk etmeye hazır olmadığını dile getiriyor. Yapılan yorumlar milislerin görüşmeleri saflarını yeninden düzenlemek için zaman kazanmak için kullandığı yönünde.