Yemen’de yaşayan yerel bir insan hakları grubu, Husi milislerini geçen sene 5 binden fazla sivili kaçırmakla suçladı.

Yemen’in güneybatısındaki Taiz kentinde Yemen Kaçırılanların Anneleri Derneği’nin yayınladığı yıllık raporda, 2017 yılında Husi milislerinin çeşitli bölgelerde 6 binden fazla ihlali olduğunu belgelediğini bildirdi.

Raporda, geçen yıl örgütün kontrolünde olduğu bölgelerde 5 bin 347 vatandaşın kaçırıldığını ve zorla ortadan kaybolunduğu yazıldı. Listede başkent Sana’nın kaçırılma sayısı bakımından diğer bölgeleri geride bırakıp üst sırada yer aldığı ve ardından listeyi Damar kentinin takip ettiği belirtildi.

Raporda, milislerin Sana’da kaçırdığı bin 80, Damar’da 689 vaka belgelediğini ve Hacca ilininde 613 kaçırılma vakası ile üçüncü sırada yer aldığı bildirildi.

Dernek, geçtiğimiz yıl Husi darbecilerin Sana’daki 56 kişi de dahil olmak üzere 142 işkence olayını belgeledi ve işkence sonucu Husi cezaevlerinde 19 kişinin öldürüldüğünü bildirdi.

Dernek, meşru hükümeti ve yetkililerini, “kaçırılanların ve zorla ortadan kaybolunanların serbest bırakılmasını hızlandıracak ve bu tür ihlalleri sona erdirmek için her türlü imkân ve araçları” kullanmaya çağırdı.

BM İnsan Hakları Konseyi, Husi grubuna karşı bu ihlalleri durdurması, tüm kaçırılanların derhal serbest bırakılması için çalışma ve kaybolanların yerlerini gösterme ve koşulları olmaksızın serbest bırakmaları yönünde baskı yapılması çağrısında bulundu.

Bu bağlamda Ürdün başkenti Amman’ın ev sahipliğinde düzenlenen ve uluslararası toplum tarafından sonuçlandırılan İnsan Hakları Konferansı, Husilerin terörizm kavramının uluslararası yasalar, sözleşmeler, antlaşma ve tanımlarına dayanan bir “terör örgütü” olarak sınıflandırılmasını istedi.

İnsan Hakları Konferansı, BM’den, eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih ve Genel Sekreteri Arif Zuka da dahil olmak üzere Genel Halk Kongresi Partisi liderlerinin öldürülmesini ve tasfiyesini soruşturacak bir komite kurmaya çağırdı.

Konferans, “Husi milislerin kontrolü altındaki bölgelerdeki sivillerin korunması ve gözaltındaki kişilerin serbest bırakılmasının hızı konusunda sorumluluk almaya” davet etti.

3 gün boyunca düzenlenen konferans, İran’a bağlı Husi grubunun işlediği suçlarla ilgili kapsamlı tartışmalara tanık oldu ve birçok liderinin BM yaptırımları listesine dahil edilmesini istedi.

Son olarak, uluslararası insan hakları örgütlerini, özellikle de BM’yi Husi milisler tarafından Yemen’de sivillere karşı işlenen ağır suçlara karşı sorumluluk üstlenme çağrısında bulundu.

Aktivistler Husi militanları tarafından uygulanan toplu katliamlara ve iğrenç suçlara son verecek olan bu kararı uygulamak için gerekli çabaların gösterilmesini talep etti.