Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Yemen’de Koalisyon ve Ulusal Ordu ilerliyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Yemen’deki meşruiyeti destekleyen koalisyon, Yemen ordusunun karada yürüttüğü askeri operasyonlar sayesinde 2018 yılının ilk 4 ayında İran’ın desteklediği Husilerin işgal ettiği 700’den fazla noktayı geri almayı başardı.

Darbeci Husi milisler Yemen topraklarının yüzde 90’ını ele geçirmiş durumdaydı. 2017’nin başlangıcından bu yana ise, Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyon, Yemen Hükümeti’ne ait olduğu uluslararası olarak kabul edilen toprakların yüzde 85’ini geri almayı başardı.

Darbeci Husi milislerini etkisiz hale getiren askeri operasyonlar, sözde Siyasi Konsey (darbenin) Başkanı Salih el-Simad’ın hedef alınmasında önemli bir dönüm noktası oldu. Yemen Arap Koalisyonu sözcüsü Türki al-Maliki, Husilere verilecek cevaba ve Suudi Arabistan’ı hedef alan 120 füzenin Suudi Hava Kuvvetlerince imha edilmesine yönelik daha önceden ‘acı verici ve sert olacaktır’ şeklinde imalarda bulunmuştu. Nitekim bunun akabinde es-Simad hedef alınmış, Saada’daki grubun kalesi ve milislerin sığınak haline getirdiği İçişleri Bakanlığı merkezi vurulmuştu.

Yemenli askeri kaynaklara göre, Saada, Hacca, El-Beyda ve batı sahilinde kuvvetlerin zafer elde ettiği bir sırada koalisyon, ilk sırada yer alan liderleri hedef alarak hareketlerini kısıtladı. Ayrıca Yemen Eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’in yeğeni Tarık Salih liderliğindeki Cumhuriyet Muhafızları, batı kıyılarını kurtararak Hudeyde’ye ulaşmak için yola çıktı.

Koalisyon savaşçılarının, Yemen Ulusal Ordusunun çeşitli cephelerdeki operasyonlarını desteklediği bir sırada, Koalisyon da Yemen Meşruiyetini desteklemek adına, ekonomi, güvenlik ve hizmet boyutlarına uzanan farklı adımlar atmaya başladı. Tahliye konvoyları ayrıca bölgede yardıma ihtiyaç duyanlar için harekete geçti. Kral Salman İnsani Yardım Merkezi yetkililerine göre, Husi milislerinin hâkim olduğu bölgelere yönelmenin yanı sıra, yardım edilmeyen ada, köy ve bölgelere de yardımlar ulaştırıldı.

Kapsamlı İnsani Yardım Merkezi’ne (ISNAD) göre ise, yol inşaatı, Yemen merkezindeki bazı askeri operasyonlardan uzak olmayan yerlerde başladı. Bu ise, ticaretin önünü açacak ve yardım konvoylarının geçişini kolaylaştıracak, ayrıca Kuzey ve Güney Yemen’i birden fazla merkezde birbirine bağlayacak. Kapsamlı İnsani Yardım Merkezi (ISNAD) Müdürü ve Suud Elçisi Muhammed Al Cabir’in belirttiğine göre, yol yapım projelerinden biri yaklaşık 15 bin iş gücü sağladı. Ayrıca Yemen’in Başkenti Aden şehrini geçici ziyareti sırasında Al Cabir, “Koalisyon, Yemen limanlarının kapasitesini ikiye katlayarak Yemen’in ticari ve yardım çıkarlarını yükseltecektir.” ifadelerini kullandı.

Diğer yandan, İran tarafından desteklenen darbeci milislerin dayattığı savaş neticesinde Yemen para birimi can çekişmekteyken, Suudi Arabistan, 2 milyar dolarlık bir yatırımda bulundu. Ekonomik açıdan Yemen’i desteklemek için atılan ilk adımlardan biri olarak kabul edilen bu adım, ISNAD Merkezinin operasyonlarını başlatması ile aynı zamana denk geldi. Bu yatırım, Yemen riyalinin kurtarılmasına ve bakanların ve memurların büyük çoğunluğunun görevlerini yerine getirmesi için meşru hükümetin iadesine katkıda bulundu. Ayrıca 2018 için ekonomik projelerin başlatılması ve kurtarılan alanlarda güvenlik ve kamusal yaşamın iyileştirilmesi için bir bütçe oluşturuldu.

Buna ek olarak, Suudi Arabistan, bu yıl 2,9 milyar dolara varan BM’nin Yemen çağrısına cevap verdi. Ayrıca BAE’den de 1 milyar dolarlık gelen yardım ile bu sayı genişlemiş oldu. Suud ayrıca, diğer bağışçı ülkeleri de teşvik etmek amacıyla 500 milyon dolar daha bağış sözü verdi. Böylece BM’nin karşıladığı en yüksek mali yardım rakamlarına ulaşıldı.
Suudi Arabistan’ın Yemen’e sağladığı yardımlar, krizinin başlamasından bu yana, 10 milyar doları geçmiş durumda.

Uluslararası Toplum, milislerin BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in liderliğindeki barış sürecine boyun eğmesini bekliyor. Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyon ve Yemen’de barışı destekleyen 19 devletin çoğu, Husilerin engellemeye çalıştığı BM’ye destek verdiklerini açık bir şekilde dile getirdi.