Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Yeni bir arabulucukla Arsal’daki savaş sakinleşti | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Hizbullah’ın ‘savaş sona ermiştir’ ilanı ve ‘Heyetu Tahriru’ş Şam’ (HTŞ) savaşçılarını kurtuluşları için teslim olma davetinden sonra, HTŞ unsurlarının ve liderlerinin yöreden belirlenmeyen bir yöne doğru ayrılışı, Arsal cephesindeki savaşı sakinleştirdi.

Müzakere atmosferini gözlemleyen Lübnan’ın doğusundaki önemli kaynaklar, Şeyh Mustafa el-Huceyri’nin Carud’dan HTŞ’yi çıkarmak için Lübnan hükümetiyle Hizbullah’ın yeni arabulucuğuyla Carud’daki HTŞ temsilcileriyle görüşmek için Arsal’a gittiğini söylediler.

Kaynaklar, gerileme sürecine giren çatışmalara dikkatleri çekerek, Şarku’l-Avsat’a, “Kuşkusuz onun görevinin hedefi, onlara taleplerini sormak, o talepleri Lübnan Hükümeti ve Hizbullah’a iletmek ve yeni bir müzakere için alan açmak” şeklinde açıklamada bulundular.

Kaynaklar, uluslararası korumanın onları Suriye’nin kuzeyine geçişini garantilediği şeklindeki haberlere işaret ederek, “bu yöneliş silahlı güçlerin kayıtsız şartsız İdlib’e intikalleriyle sonuçlanır” dediler. Bu bilgiler, “Şam ağı”nın “ Batı Kalemun ve Carud Arsal direnişçilerinin Şeyh Mustafa El-Huceyri’ye vekâlet verdikleri, Lübnan Hükümeti ve Hizbullah’ın arabulucuğunu kabul etiklerini, şartları sınırlamayan bir müzakereye henüz başladıkları” şeklindeki haberin teyit edilmiş bir kaynaktan aktardığıyla örtüşmektedir. Kaynaklar şunu söylediler: “İsyancılar ve Şam Kurtuluş Heyeti, sığınmacıların ve göçmenlerin kamplarını doğrudan bombalamaya maruz kalıp, siviller içinde şehit ve yaralıların meydana gelmesine sebebiyet vermesinden, kurtuluşları için sığınmacıların baskılarına maruz kaldıktan sonra, müzakere işlemlerine başlamayı uygun gördüler. İsyancılar da savaşı sakinleştirmeye ve müzakereleri başlatması için Şeyh Mustafa El-Huceyri’ye vekâlet vermeğe mecbur kaldılar.”

Hizbullah’ın geçen Cuma günü başlayan hücumundan beri, Suriye’nin Felita köyü ve Lübnan’ın Carud Arsal bölgesine kadar yayılan HTŞ’nin elindeki yüzde 80 toprağını ele geçirmesinden sonra dün HTŞ direnişçileri Carud Arsal’da Hamid vadisi boyunca uzanan bir bölge ile Melahi Şehri bölgesinden ve diğer bir tepeden oluşan bir coğrafya parçası içinde kuşatıldılar.

Kaynaklar, HTŞ Unsurlarının bu noktada çembere alındığını, Kuzey Arsal bölgesindeki DAEŞ’in kontrolündeki bölgelerden başka hiçbir çıkış yerlerinin olmadığını söylediler. Çünkü güneyden ve doğudan Hizbullah onları kuşattı. Batıda da Lübnan ordusu Arsal beldesi tarafından Lübnan topraklarına her hangi bir sızma teşebbüsüne karşı hazır bekliyor.

Hizbullah HTŞ unsurlarını dün öğle vakti teslim olmakla uyarmıştı. Hizbullah’ın “Direniş Operayonları Komutanlığı” diye isimlendirdiği bir birime bağlı olan “savaş medyası şunu yayınladı: “Nusra (HTŞ) cephesinde savaş sonlanmak üzeredir.” Şu çağrıda da bulundu: “ Carud Arsal’da kalan bütün silahlıların silahlarını bırakmaları, teslim olmaları halinde canları bağışlanacaktır. Kurtuluşları garanti edilecektir.”

Öte yandan Lübnan Resmi Ulusal Haber Ajansının verdiği habere göre, Hizbullah Vadi Hamid bölgesinde bulunan, HTŞ’nin kullandığı Meydanîye Hastanesine ulaştı. Hizbullah’a bağlı “Savaş Medyası” bu haberi yalanlamadı. Bunun yanında, Ajans, Hizbullah unsurlarının HTŞ’nin Carud Arsal’daki en önemli sığınağını tam olarak kontrol altına aldıklarına işaret ederek, Hizbullah savaşçıları birçok yönden Lübnan’ın Doğu Arsaldaki Vadi’l-Hayl ve Hısnu’l-Hırbe bölgesine doğru şiddetli hücumdan sonra şiddetli çatışmalarla ilerlediğini bildirdi. Hizbullah aynı zamanda Carud Arsal’daki Vadi’l-Muaysıra, Kalatu’l-Hısn, Vadi’d-Dem bölgesini ve Vadi’d-Dakayık’ı kontrol altına aldı. Kaynaklar topçu saldırılarının ve füzelerin bu esnada Carud Arsal’daki Vadi’l-Acrem’e yoğunlaştığına işaret ettiler.

Ajans, HTŞ saflarından bir grubun motosikletler vasıtasıyla Carud Arsal’ın doğusunda bulunan DAEŞ’le iltimas yollarına yönelerek, başka bir grubun mülteci kamplarının bulunduğu yer olan Hamid ve Melahi Vadilerine yönelerek geri çekilişine işaret etti. Böylece Ajansın ifade ettiğine göre bütün yönlerden kıstırılmış HTŞ savaşçıları kuşatma altına alınmış oldu. Reuters bir emniyet kaynağından şunu aktardı: “Pratik olarak Vadi’l-Hayl kontrol altına alındıktan sonra büyük iş tamamlandı. Şimdi sıra teftiş ve temizleme işlemlerine geldi. Sonra da DAEŞ’le savaşa hazırlık.”

Doğu Lübnan’daki kaynakların Şarku’l-Avsat’a aktardıklarına göre müzakere için son çalışmaların başarısız olması halinde, gözlemciler şunda ittifak ediyorlar: ”Lübnan’daki Carud’un içinde daha evvel hâkim oldukları toprakların yüzde yirmisinden daha az toprağa sahip, aynı zamanda kuşatılmış durumda olan örgütün önündeki tek yol , Şam’ın kuzey doğu kasabasında, batı kalemleri beldelerinin bulunduğu Carud’da, Lübnan’ın kuzey doğusunda Carud’un içinde kare şeklinde 260 kilometre kareden daha fazla toprağa hâkim olan Kalemun grubu içinde DAEŞ örgütüne katılmaktır.” Kaynak, on gün önce aralarındaki ihtilaflardan sonra radikal grupları Kalemun grubu içinde toplayan bir barışa dayanıyor.

Radikal gruplar hakkında uzman olan araştırmacı Abdurrahman El-Hac HTŞ’nin DAEŞ’e katılımını uzak görmeyerek, Şarku’l-Avsat’a şu açıklamalarda bulundu: “ Kalemun içindeki HTŞ liderleri fikir ve kişilikler açısından DAEŞ’e yakındır. HTŞ’deradikal kanat ağır basar. Çoğunluk DAEŞ’e yakındır. Yani pratik olarak Kalemun içindeki HTŞ’nin DAEŞ’e katılma ihtimali büyüktür.”

El-Hac şuna işaret etti: “Kalemun içindeki HTŞ lideri Ebu Malik Et-Teli ile HTŞ genel lideri Ebu Muhammed Colani arasındaki örgütsel bağ, diğer grupların HTŞ ile olan bağından daha zayıftır. Bu itibarla Kalemun grubu DAEŞ’e daha yakındır.” El-Hac ayrıca şuna da dikkat çekti: “ İki örgütün daha önce Arsal’da çatışmaları nüfuz çatışmasıdır, inançsal bir çatışma değildir. Yani HTŞ içinde bir kriz olursa DAEŞ’e yönelirler. Aksi de doğru olabilir. Daha önce Suriye’nin doğusunda meydana gelen bir olayda örgütsel farklılıklar sebebiyle karşılıklı mevzi değişikliği olmuştur. “
Cuma günüden beri Hizbullah ve Esed güçlerinin şu ana kadar saldırıları geçen yıl “el-Kaide” ile ilişkisini kesen ve HTŞ adını alan Nusra Cephesi üzerinde yoğunlaştı. Hizbullah ve Esed güçleri Lübnan Arsal beldesindeki HTŞ’yi yendikten sonra, DAEŞ örgütü savaşçılarını hâkim olduğu bölgeye yönelmesi beklenebilir.

Bu işe ortak olmayan Lübnan ordusu Arsal çevresinde savunma yerleri yaptı. Zira Carud Arsal’daki kamplarda oturan Suriyeli sığınmacılara yardım için yardım çalışanları hazırladı.

Geçen günlerde Ordu, Arsal Beldesi dışındaki sivillerin sığınma kamplarından Lübnan’ın içine geçiş yapmalarını emniyet altına aldı. Birleşmiş Milletlere tabi Mülteci İşleri Yüksek Komiserliği şu ana kadar binlerce mülteci içinden sadece 250 kişinin kaçtığını söyledi.

Aynı zamanda Ordu, silahlı HTŞ mensuplarının Vadi’l Acrem’den Suriyeli mültecilerinin kamplarının bulunduğu Melahi bölgesine doğru kaçışların gözlenmesinden sonra Vadi’l-Hamit bölgesine bakan yerlerde emniyet tedbirlerini artırdı.

Lübnan Hükümeti yetkilisi, Arsal bölgesinde yakalandıktan sonra askeri hapishanede gözaltında bulunurken ölen dört Suriyelinin cesetleri üzerindeki incelemede ortaya çıkan heyet raporunu Askeri mahkemedeki yargıç Sakar Sakar’a teslim etti.

Raporun söylediği şey, ölümlerin şiddetten kaynaklanmadığı, bilakis her birinin ölümü çeşitli sağlık sorunlarından kaynaklandığı şeklindedir.