Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Yenilgiden muzaffer olarak çıkan Trump | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Başkan Donald Trump, Demokratların Meclis çoğunluğunu ele geçirmesi ile Amerika Başkanı’nın söylemlerinde ve siyasi tavırlarında yumuşak ve yeni bir dönemi başlatacağını iddia eden Amerikalılara yanıt vermekte gecikmedi. Ara dönem seçimlerinden sonraki ilk darbe, Adalet Bakanı Jeff Sessions’un görevden alınması oldu. Elbette Trump, en basitinden geçtiğimiz yaz yaptığı üzere Adalet Bakanı’nı koltuğundan alacağı konusunda defalarca gözdağı vermiş ve onu, Savcı Robert Mueller’in 2016 başkanlık seçimlerinde Rus parmağı olup olmadığına yönelik yürüttüğü soruşturmadan el çektiği için ihanetle suçlamıştı. Ancak Sessions’un böyle bir zamanda uzaklaştırılması, bu son seçim çekişmesinin sonuçlarının, Trump’ı düşmanları ile uzlaşmaya daha meyilli hale getireceği ve (tüm ABD’nin Başkanı olarak) Trump’ın muhalif parti ile olan alışverişinde geleneksel Amerikan üslubunu kullanacağı yönündeki iddianın isabetsiz olduğu anlamına geliyor. Trump, kampanya öncesinde nasılsa hala aynı. O bir Donald Trump.

Sahnelenen son perde bize aynı zamanda Trump’ın hala aynı Trump olduğu ve önümüzdeki iki yıl ama muhtemelen sonraki dört yıl Amerikalılara eşlik edeceğini haber veriyor olabilir. Bu perde, Amerika Başkanı’nın başarısız öğrencilerine ahlaki davranışlarını düzeltme ve sorumluluklarını yerine getirme gereği hakkında ders veren bir ilkokul öğretmeni olarak boy gösterdiği bir basın toplantısında sahnelendi. Öğretmen, uygun sorular sormayanları susturmak ve uygunsuz görüş ifade edenleri aşağılamak konusunda hiç tereddüt etmedi. Trump’ın Latin Amerika’dan gelen göçmenler meselesini kullanma ve onların Cumhuriyetçi parti adaylarının seçim kampanyasını desteklemek için Amerikan topraklarına girdiklerini ima etmesi konusunda CNN muhabiri Jim Acosta ile yaşadığı çekişmede Amerika Başkanı’nın tepkisi oldukça sert oldu. Nitekim muhabiri ahlaksızlıkla itham edip bağlı olduğu kanala, muhabirin işine son verme çağrısında bulundu. İş, muhabirin izninin geri alınması ve Beyaz Saray’a girişinin engellenmesi ile son buldu.

Trump, yenilgiden korkacak veya kaçacak bir adam değil. Dünyadaki ilk görevine doğru siyasi yükselişinde Trump, tüm beklentileri boşa çıkarıp başarısızlığı üzerine bahse girenleri hezimete uğrattı. Amerikalı veya Batılı herhangi bir başkan Trump’ın seçim dönemlerinden başlayıp başkanlığının ilk yarısına kadar yüzleştiği saldırılarla karşılaşsa nakavt olurdu. Ama Trump, her yenilgiyi yeni bir savaşın başlangıcı kılıyor ve gözünüze muzaffer olarak görünüyor.

Bu ara dönem seçimlerini siz nasıl okursanız okuyun Trump, ‘tarihi bir zafer’ olarak yorumluyor. Demokratlara ve Temsilciler Meclisi’nin yeni başkanı Nancy Pelosi’ye yarım el uzatırken aynı zamanda kendisinin aleyhine bir dosya açmaya cüret etmeleri durumunda gizli bilgileri ABD’nin düşmanlarına sızdırmak gibi daha tehlikeli yüzüyle karşılaşacakları konusunda onları uyardı. Ayrıca ara dönem seçim sonuçlarının her daim Beyaz Saray’da oturan başkanın partisinin çıkarına ters olduğu gerçeğini unutan rakiplerine hatırlatmada bulundu. Nitekim Bill Clinton, George W. Bush ve Barack Obama’da da aynı duruma şahit olunmuştu.
Bu seçim kampanyası sadece Trump’ın darbelere rağmen ringde kalabileceğini ortaya koymakla kalmayıp Amerika’daki partizanlığı ve Amerikan toplumunun derinlerinde yatan ayrışmayı da gün yüzüne çıkardı. Bu ayrışmanın bir yanında çoğunlukla beyaz tenliler, erkekler, uzak bölge sakinleri, belirli bir gelire ve eğitime sahip tabakanın çocukları yer alırken diğer yanında siyah tenli ve İspanya kökenliler, kadınlar, Los Angeles ve New York başta gelmek üzere uç şehir sakinleri, eşcinseller, entelektüel tabakanın çocukları ve gençler konumlanıyor. Her ne kadar Trump’ın ABD’yi yönetme tarzı üstün tutulsa da saldırgan ve uzaklaştırıcı söylemleri, bu ikinci gruba mensup olan Amerikalıları yoğunluğu düşürmek için onun iktidar üslubuna muhalif olmaya ve seçimlere katılmaya itti. Böylece bu seçimlerde, Amerika’daki seçim sandıklarının ara dönem seçimlerinde on seneyi aşkın bir süredir şahit olmadığı bir yüksek oylama oranına şahit olundu. Aynı şekilde oylamaya katılan ve Senato’ya giren kadınların sayısı da rekor seviyeye (100 kadın temsilci) ulaştı.

Her hâlükârda birçok yorumcu, son seçimlerle Senato’ya egemenliğin iki parti arasında bölüşüldüğü konusunda hemfikir. Bu demek oluyor ki ABD, daha da yoğunlaşması beklenen siyasi çekişme ile geçecek zorlu bir iki seneye gebe. Trump, bu saatten sonra kendisinin başkanlığa nasıl ulaştığına dair herhangi bir suçlama dosyası açma girişiminde bulunanlar ile olan ilişkilerini ‘savaş hali’ne çevireceğinin altını çizdi. Üstelik Senato’daki çoğunluğu elde etmelerinin kendisine kazanç sağlayacağı yönündeki düşüncesini de şu şekilde ifade etti: “Senato’ya hâkim oldukları sürece yaptığımız herhangi bir proje veya planın başarısızlığının sorumluluğunu onlara yükleyeceğim”.

Demokratların, finansman için Senato’nun onayına ihtiyaç duyan birkaç yasada Trump için rahatsızlık kaynağı olması muhtemel. Aynı şekilde Trump’ın seçim kampanyası süresince verdiği Meksika sınırına duvar inşa etme, birçok devletten gelen göçü durdurma, zengin gruplara yönelik vergileri azaltma gibi sözlerinin yerine getirilmesine de engel olabilirler. Bununla birlikte muhtemeldir ki Trump, son iki senede gerek Ortadoğu’da gerek nükleer anlaşmayı dondurduktan sonra İran ile olan ilişkisinde yaptığı devrimde gerek liderinin dost olarak nitelendiği Çin ile ilişkilerde ve gerekse Kuzey Kore ile tarihi ilişkileri yenileme konusunda belirgin izler bıraktığı uluslararası arenada güçlü ses olarak kalacaktır.

Dünya, Donald Trump’ın şahsında yeni bir Amerikan lideri modeline alıştı. Diplomatik kısıtlamalar ve siyasi sonuçları hesaba katmayarak düşündüğünü söylemekten çekinmeyen bir başkan. Yönetim tarzı hakkında dilediğinizi söyleyebilirsiniz ancak Trump, o tarzı ile şimdiye dek dünya liderleri ile olan ilişkilerinde herhangi bir sıkıntı ile karşılaşmadı ve olumsuz yorumlara ve zorlu tavırlara rağmen çoğu zaman başarıya ulaştı. Olasıdır ki dünya, önümüzdeki uzun yıllar boyunca Beyaz Saray Efendisi ile olan ilişkisinde bu üsluba muhatap olacak.