Zimbabve, 30 Temmuz pazartesi günü tarihi bir gün yaşayacak. Halk, askeri darbelerle dolu geçmişin ardından yarın sandık başına gidecek ve yeni devlet başkanını belirleyecek.
Zimbabve, 40 yıl aradan sonra yarın (Pazartesi) genel seçimler için sandık başına gidecek. Kritik öneme sahip seçimleri ise Robert Mugabe’nin eski yardımcısı Emmerson Mnangagwa’nın kazanmasına kesin gözüyle bakılıyor.
1980’de bağımsızlığına kavuşan Zimbabve’yi o günden bu yana yöneten 94 yaşındaki Robert Mugabe, kendi partisi Afrika Ulusal Birliği-Yurtsever Cephesi (ZANU-PF) ve ordu tarafından istifa etmeye zorlanmıştı. Görevden alınan Mugabe’nin yerine ise başkan yardımcısı Emmerson Mnangagwa getirilmişti.
Seçimlerde gözler 2 aday üzerinde
Yarın yapılacak seçim yarışının Devlet Başkanı Mnangagwa ile Demokratik Değişim Hareketi (MDC ) lideri Nelson Chamisa arasında geçmesi bekleniyor. 40 yaşındaki genç avukat Chamisa, eski rejim sisteminde kapsamlı reform vaatleriyle ön plana çıkıyor.
Chamisa, Mnangagwa’yı dolandırıcılıkla suçlasa da Ordu’nun ve ana akım medyanın desteğiyle seçim çalışmasını yürüten Devlet Başkanı’nın seçimleri kazanmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Araştırma merkezi BMI Research’in seçim sonuçlarına ilişkin yayınladığı analiz raporunda, “30 Temmuz seçimlerinden sonra siyasi istikrar ve ekonomik reformlar dönemi vaat eden Emmerson Mnangagwa’nın iktidarını koruyacağını” ifadesi yer aldı.
Araştırmalar seçimin çekişmeli geçeceğini işaret ediyor
Ancak seçim öncesi yapılan kamuoyu araştırmaları, Mnangagwa ve Chamisa’nın oy oranının sırasıyla yüzde 40 ve yüzde 37 civarında olduğunu ve seçimin oldukça çekişmeli geçeceğine işaret ediyor.
Yarın yapılacak seçimde 23 adaydan herhangi biri yüzde 50’yi geçemezse seçimler Eylül ayındaki ikinci tura kalacak.
Mnangagwa’dan ekonomi açıklaması
Geçtiğimiz haftalarda seçim kampanyası kapsamında bazı şehirleri gezen Mnangagwa, yaptığı konuşmalarda geçmişteki uygulamalara referansta bulunarak Zimbabve’yi kalkındıran kişinin kendisi olduğunu ifade etti. Aynı şekilde “Yeni Demokrasi” isimli konuşmasında, selefleri tarafından yapılan yanlışlardan ve krizden kaynaklı çöken ülke ekonomisini, yapacağı milyar dolarlık yatırımlarla yeniden canlandırma vaadinde bulundu.
Devlet Başkanı Mnangagwa, yabancı şirketlerin yeniden ülkeye dönmesini sağlamak için seçimlerin “özgür, adil ve şeffaf” bir ortamda gerçekleşeceğini vurguladı.
Ülkenin güneyindeki Bulawayo’da geçtiğimiz ay Devlet Başkanı’na el bombasıyla yapılan saldırı göz önünde bulundurulduğunda seçim süreci oldukça sakin geçti.
Zimbabve Dışişleri Bakanı Sibusiso Moyo, “Daha önce eşine rastlanmamış sakin bir seçim havası geçiriyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
“Seçim Komisyonu taraflı”
Öte yandan seçim arifesinde MDC lideri Chamisa yaptığı açıklamayla, seçimin “taraflı” olduğunu söyleyerek tepkide bulundu. Chamisa, “Seçim Komisyonu taraflı… uluslararası standartlara göre belirlenen seçim araç gereçleri sistematik olarak göz ardı ediliyor” ifadesini kullandı.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre, 16 yıl aradan sonra yeniden Zimbabve’ye dönebilen seçim gözlemcileri söz konusu eleştirilere cevap verme noktasında çekimser davranıyorlar.
‘Güney Afrika İrtibat Bürosu’ndan görevli bir analist Fransız Haber Ajansı’na (AFP) yaptığı açıklamada, siyasi ve ekonomik çıkarların önemli olduğunu ve ülkedeki istikrarın öncelikleri arasında yer aldığını vurguladı. Analist ayrıca, “Uluslararası toplum, Zimbabve ile ilişkilerin yeniden kurulmasını sağlayacak bir seçim olmasını istiyor” dedi.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) Zimbabve’deki seçim süreciyle ilgili yayınladığı açıklamada, seçmenlere yönelik yapılan “korkutma ve tehdit” girişimlerine karşı uyardı.
Ancak Chamisa, tehdit ve korkutmalara rağmen seçimi boykot etmeyeceklerini vurgulayarak, seçimi kazanma noktasında kendine güvendiğini ifade etti.
Chamisa seçim sonuçlarından emin
Chamisa, “Mnangagwa, yenilmek üzere olduğunun farkında. Onu yenmek için büyük kitleler halinde sandık başına gideceğiz” diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Moyo, seçim sonrasında şiddet eylemlerinin muhtemel senaryolar arasında olduğunu ve bu durumdan endişe duyduğunu belirtti. Moyo, “Ordunun, muhalefetin olası bir zaferini kabul edip etmeyeceğinin bilinmemesi endişelere sebep oluyor” dedi.
Zimbabve 8 ay önce, coşkulu kutlamalar arasında Mugabe’nin düşüşüne şahit oldu. Gözlemcilere göre kim kazanırsa kazansın halkın temel istekleri arasında yenilenme sürecinin olduğu belirtiliyor.