Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Dini söylemin yenilenmesi: Farklı bir bakış açısı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Mübarek Ramazan ayının yaklaşmasıyla, dini söylemi yenileme (Tecdid) ihtiyacı da yeniden gündeme geliyor. Bu, Müslümanların çoğunluğunun genel olarak üzerinde ittifak ettiği bir taleptir. Fakat görüşleri, yenilenmenin anlamı, kapsamı ve sınırları açısından farklılık göstermektedir. Çoğu insan bunu içtihatları yenilemek, hükümleri kolaylaştırmak, marjinal ve zor olanı terk etmek şeklinde anlarlar. Bir grup da, insanların hayatında yeni olanı, modernite bağlamında ortaya çıkan değişimleri, yaşamın kaynaklarını ve kalıplarını veya insanlar arasındaki ilişkiyi dikkate almak şeklinde anlar.

Ancak okuyucuyu, yukarıdakilerden biraz daha derin bir anlama davet etmek istiyorum. En önemli özelliği piyasa ve kültürün küreselleşmesi, değer ve kimliklerin daralması olan yeniçağda yaşamın dönüşümüne ayak uydurabilen yeni bir dini düşünce modelinin şekillenmesini kastediyorum. Böyle bir model, yeni dünyada insanın yeri, dinin onun hayatındaki konumu gibi konuların geleneksel bakış açısından daha farklı ele alınmasını gerektirmektedir. Bu da zorunlu olarak geçmişten tevarüs etmiş kural ve normlardan yani dinin tek anlama biçimi ya da İmanın tek ifadesi olarak bildiğimiz geleneksel düşünce yapısından kurtulmayı gerektirmektedir.

Geçen Ramazan, mütefekkir Dr. Muhammed Şehrur, bu doğrultuda derin bir bakış açısı ortaya koydu. Söyleminin özeti ise şu; Dini dünya, insanın rasyonalitesinin tezahür ettiği bir dünyadır. Rasyonel dünya ise dinin uygulanmasında temel bir argümandır. Bu verileri kullanan insan aklı, bir bütün olarak dünyayı –içindeki beşer ve eşyalarla beraber- temel alarak, insanın ulaştığı kozmik bakış açısı ile toplumun ve yaşadığı mekânın özelliklerini taşıyan kanunlar ve hükümler arasında ayırım yapar.
Bu bağlamda Şehrur, dini görev ve yasakların sınırlı olduğu konusunda ısrar etmektedir. Zorunluluk veya yasaklama ile ilgili diğer hükümlerin onlarcası, toplumun belirli bir koşulda, kendi gereksinimlerine veya geleneklerine göre koyduğu kültürel veya yasal bir sistemin parçası olgulardır. Bu nedenle, yerel bir içeriğe sahip olduğu söylenebilir. Yani, temel yüce değerlerden türetilenler gibi evrensel davranış kuralları değildir.

Benzer bir bağlamda, Dr. Mustafa Melikyan, rasyonellik/akılcılık ve ahlak esaslarına, herhangi bir yeni dini görüşün dayandığı sütunlar olarak odaklanır. Ona göre ahlak, dinin özü ve insan ideolojilerinden farklılaştığı temel eksendir. Aslında ahlak tüm dinlerin özüdür ve bu dinlere tabi olanların buluşma noktasını teşkil eder, hatta herhangi bir dine tabi olmayanlarla da uzlaşma noktası olabilir.

Ona göre bir yönüyle akılcılık, bu dünyada dini anlamda imtihan edilebilirliği sağlayan temel faktördür. Yararlı olan din, insanın dünyevi sorunlarına çözüm sağlayabilen ve bu sorunların çözümlerini Ahiret’e havale etmekle yetinmeyendir. Eğer iki tür bilimi göz önüne alırsak, birincisi kazançlarını şimdi tecrübe edebileceğin çözümler sunuyor, ikincisi ise seni sadece söylemleri uygulamaya, kazançlarını ise Ahirette tecrübe etmeye yani beklemeye davet ediyor. Akıllı olan birisi hangisini tercih eder?

Her iki düşünür de açıkça yeni dini düşüncenin üç temel dayanağına işaret ediyor; Birincisi, normatif konularda aklı temel eksen olarak kabul etme ve bir anlamda akla nakli anlamak için öncelik verme.

İkincisi, ana normatif değerler yani dinin temel sabiteleri ile geçici veya yerel nitelikteki değerler/kurallar arasındaki ayrımı yapabilme.

Üçüncüsü, dini çözümün, bu hayatta yani şimdiden tecrübe edilebilir olmasının zaruretine odaklanmak.

Her iki ilim adamı da, “Yüce Allah’ın Din’i insan için indirdiği” öncülünden hareket ediyor. İnsan Din için yaratılmadı. Dolayısıyla burada, Allah’a iman, itaat, ibadet gibi kavramları anlamada, öğrene geldiğimiz geleneksel din anlayışından farklı bir yaklaşımın sergilendiği anlaşılıyor. Şehrur ve Melikyan ile aynı veya farklı fikirde olabilirsiniz. Fakat iki düşünürün bakış açıları, şu ana kadar öğrene geldiğimiz şeylerin ötesinde, yenilenmenin anlamı üzerine düşünmek için yeni ufuklar açıyor.