Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Fikri mülkiyetin önemi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Fikri mülkiyetin ekonomiye olan etkisini inkar etmek mümkün değildir. Ülkeler doğal ve insan kaynaklarını ihraç ettikleri gibi bilim ve tekniği de ihraç eder. Birçok ülkenin ihraç ettiği ürünler temelde Ar-Ge araştırmalarından elde ettikleri kazanımlara ve özelliklere dayanır.

Doğal, tarım ve sanayi ürünlerinin ihracatında ülkeler arasındaki rekabetin artık açık bir şekilde bilim ve teknik alanlarına kaydığını söyleyebiliriz. Bu teknik bilimlerin ekonomiye yansımalarını ihracat gelirlerinde ve yeni iş fırsatlarında görebiliriz. Aynı şekilde askeri alandaki gelişmelere de uzanır.

Fikri mülkiyetin bu stratejik öneminden yola çıkarak gelecek 7 yıl süresince Çin teknoloji şirketlerinin ABD’li teknoloji şirketlerini satın almasını yasaklayan bir ABD Başkanlık Kararı yayınlandı. Söz konusu karar Çinlilerin ABD teknoloji şirketlerini satın alarak zorla Çin’e taşıması ile ABD’den Çin’e bir teknik sızıntı yaşandığına işaret eden Beyaz Saray’ın ayrıntılı raporunu yayınlamasının ardından geldi.

Fikri mülkiyet, ABD ekonomisi için büyük bir önem teşkil etmektedir. ABD’li şirketlerin piyasa değerlerinin yüzde 80’ni telif hakkı, marka ve bilimsel patentler gibi maddi olmayan varlıklar oluşturur. Bu oran, dünyadaki fikri mülkiyet haklarının yarısından fazlasına denk geliyor. Yine bu haklar, ABD ekonomisine ayrı bir katma değer kazandırır. ABD şirketlerinin dış kâr oranları arasında fikri mülkiyetten elde edilen karların oranı yüzde 65’den fazladır.

Bunun belki de en yakın örneği 117 milyon üyesi bulunan ünlü “Netflix” sitesidir. Üyelerinin 73 milyonu, yani yaklaşık yüzde 62’si ABD dışındandır. Kültür ve eğlence alanındaki fikri mülkiyet haklarının önemi arttıkça bu durum bilim, teknoloji ve teknik alanlardaki buluşların patentlerinin ve ticari markaların da öneminin artmasına neden olmaktadır. Yapay zeka alanında uzman ünlü ABD’li şirket Nvidia toplam satışlarının yüzde 87’den fazlasını ABD dışına yapmaktadır.

2014 yılında ABD ekonomisinin fikri mülkiyet aracılığıyla elde ettiği katma değerin oranı 6,6 trilyon doları aştı. Bu rakam 2010 yılında sadece 5 milyar dolardı. Yine 2010 yılındaki 775 milyar dolara oranla ABD’nin fikri mülkiyet hakları kaleminde ihracatı 2014 yılında 840 milyar dolara ulaştı. Bu rakamlar fikri mülkiyet haklarının gittikçe artan önemini açıklıyor.

Bu ihracat kalemi, ABD ekonomisinin katma değeri sayılıyor. Bu nedenle ABD, diğer ülkelerin bu sistemleri uygulayıp uygulamadığını denetleyen Dünya Ticaret Örgütü’nün yardımıyla tüm dünyada fikri mülkiyet haklarını koruyacak sistemleri benimsiyor. Ama bu sistemlerin varlığına rağmen ABD – Amerikan Mülkiyet Hakları Hırsızlık Komisyonu’na göre – fikri mülkiyet yasalarının uygulanmaması nedeniyle yılda 600 milyar dolardan fazla bir kayıp yaşanıyor.

İçeride ise fikri mülkiyetin ABD iş pazarında, iş fırsatlarının yaratılmasında temel bir rol oynadığı görülüyor. 2016 yılında fikri mülkiyet ile ilgili alanlarda doğrudan çalışanların sayısı 28 milyonu aşıyordu. Buna ek olarak 17 milyondan fazla çalışan tedarik zincirleri aracılığıyla dolaylı bir şekilde bu alanlarda çalışıyorlardı. Bu 45 milyondan fazla olan çalışan sayısı, toplam ABD iş gücünün yüzde 30’nu oluşturuyor. Bu da ABD’nin fikri mülkiyeti korumaya neden bu kadar çok önem verdiğini açıklayan bir başka nedendir.

Fikri mülkiyet alanında çalışanların ücretleri de diğer alanlarda çalışanlardan yüzde 46 oranında daha fazladır. Bu da söz konusu alanlardaki iş fırsatlarına yönelmeyi teşvik ediyor. Patentler ve buluşlar ile ilgili alanlarda ise 4 milyonda fazla kişi çalışıyor. Bu alanlarda çalışanlar genellikle yüksek eğitimli ve yüksek ücretlilerden oluşuyor. Bu buluşlar sayesinde ABD’li teknoloji şirketleri, Silikon Vadisi’ndeki diğer teknoloji şirketleri veya ilaç ve sağlık şirketleri ile rekabet edebiliyor.

Ulusların geleceği büyük oranda ekonomi ya da askeri düzeyde sahip oldukları bilim ve tekniğe dayanır. Doğal kaynaklar uzun vadede tükenmeye mahkum olsalar da insan yaratıcılığı ve buluşları tükenmez. Bu nedenle ülkelerin eğitime, dolayısıyla da araştırma ve geliştirmeye yatırım yapması son derece önemlidir. Bugün Arap dünyamızda telif ve basım alanlarında yaşanan sorunlar ve düşük satış oranları nedeniyle edebiyatçılar, düşünürler ve bilim adamları arasında görülen ümitsizliğin temel nedeni fikri mülkiyet haklarının güçlü bir şekilde korunmamasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle kitapların basımından neredeyse yok denecek oranda gelir elde edilmektedir. Bilimsel araştırmalar alanında durum bundan çok da farklı değildir. Çünkü şirketler fikri mülkiyet haklarını korumayan ve araştırma sonuçlarının başkaları tarafından çalınmayacağı güvencesi vermeyen bir ortamda doğal olarak Ar-Ge alanında yatırım yapmak istemeyecektir. Bu yasalar çıkarılmadıkça, başta ekonomik ve askeri, hatta ülkenin gelişmesi için gerekli olan tüm alanlarda yürütülecek bilimsel araştırmalar tehlike altında olacaktır. Bunlar ABD Başkanı’nı Çin’in ABD’nin sahip olduğu teknik ve teknolojiyi elde etmesini engellemek için çaba harcamaya iten gerekçelerdir. Aynı şekilde ABD Başkanı askeri sırların korunmasına da büyük önem veriyor. Çünkü bu teknikler ABD ekonomisinin geleceğidir. Dolayısıyla ekonomik açıdan rakip bir ülkenin bunları ele geçirmesine izin verilmemelidir.