Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Gannuşi’nin seçim mesajları | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

 

Tunus, bugün çeşitli problemlere tanık oluyor. Fakat söz konusu bu problemler siyasi tartışmaların merkezini teşkil etmesi gerekirken politikacılar, ciddi olan şeyleri bir kenara bırakıp farklı bir tartışma çıkarmak için ikinci derece öneme sahip meselelere yoğunlaşıyorlar.

Tunusluların; ekonomik durumu, işsizlik problemini, Tunus dinarının dolar ve euro karşısında devamlı değer kaybetmesini, fiyat pahalılığını, siyasi partiler arasındaki ayrılıkları endişeyle takip ettikleri bir dönemde, siyasi tartışmanın Nahda Hareketi lideri Raşid Gannuşi’nin son açıklamaları etrafında cereyan ettiğini görüyoruz.

Raşid Gannuşi açıklamalarında, şu anki hükümet başkanı Yusuf eş-Şahid’e 2019 Başkanlık seçimlerine katılmaması konusunda doğrudan ve açık bir çağrıda bulundu. Ayrıca bu çağrı, doğrudan ve dolaylı eleştirilerin yapıldığı bir vakitte meydana geldi.

Çağrıya neden olduğu tartışmanın büyük bir kısmı, Şahid’in seçimlere katılmak için anayasal hakkıyla ilgiliydi. Buna karşılık Cumhuriyet Partisi, Gannuşi’nin gelecek başkanlık seçimlerine katılmayacağını ifade eden bir taahhüt vermesini talep etti. Yani konu, 2019 seçimlerine katılmamaya taahhüt vermeyle ilgili, belirli siyasetçilerin gücünün boyutu hakkındadır. Esasında gördüğümüz gibi bunlar yanlış taahhütlerdir. Siyasette zaman boşa harcanıyor. Gerçek taahhütler, Tunus’ta problemlerin çoğalmasını engellemek ve rahata kavuşturacak ekonomik yatırımları gerçekleştirmektir.

Tunus’ta anayasasının bütün Tunusluların seçimlere katılma hakkını garantilemesi çerçevesinde cereyan eden tartışmalar var. Bu tartışmalara yoğunlaşanlar, Başkan Bacı Kaid es-Sibsi’nin 2011 yılında, eski hükümet başkanı Mehdi Cuma’nın da 2014’te takdim ettiği taahhütlerin siyasi zaman bağlamında gerekçeli taahhütlerden ibaret olduğunu dile getirdiler. Çünkü, parlamento ve başkanlık seçimleri 2014 yılının sonlarında ancak yapılmıştı. Bu konuda haklılar. Fakat Raşid Gannuşi, bu haklılığı kaçırıyor mu?

Kesinlikle kaçırmıyor. Aslında bu çağrı, siyasetçi ve basın organlarının gündemlerinin dışında yer alan mesaj ve değerlendirmelerin içeriğini anlamaya çalışıyor.

Yine mezkûr çağrı, Başbakan Şahid’in üyesi olduğu Tunus’un Sesi Partisi ile Nahda Hareketi’nin eleştirel tutumunu açıklıyor. Tunus’un Sesi Partisi içerisinde meydana gelen bölünmeler ve eleştirilere karşı başkanlık kurumunun hassas olması sebebiyle Nahda Hareketi başkanının bu görevini üstlenmesi gerekiyordu.

Aynı zamanda eleştirel tutum aracılığıyla Şahid’in iki hâkim partinin desteğini elde edemeyeceğine ve bunun için durumunu anlaması gerektiğine alenen dikkati çekilmek isteniyordu.

Bu bağlamda mümkün olan anlama alanlarına değinmeden önce hükümet başkanının yolsuzluk meselesini idare ettiği yöntemin iki hâkim partiye bağlı olan bazı liderlere acımadığına işaret etmek önemli olacaktır. Özellikle de Şahid, mezkûr meseleyi yönetmeyi tekeline alarak hâkim partileri bir nevi çıkmaza soktu. Belki de bu çıkmazların en önemlisi uzlaşma kanun tasarısıyla ilgiliydi.

Mezkûr çağrı, hükümet başkanına durumları anlama imkânı sunuyor. Eğer uygun olacaksa şöyle diyebiliriz: Bir süredir bakanlık değişikliğinin olacağıyla ilgili işaretler vardı. Bu da hükümet başkanının iradesine göre değişikliğin düzgün bir şekilde yapılması için iki hâkim partiyle uyumlu olmayı ve anlaşmayı gerektiriyordu.

Belki de seçim işi Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’na verilmiş olsa bile Aralık ayında yapılacak olan belediye seçimleri, gerçeği anlamak için önemli bir fırsatı olacak.

Raşid Gannuşi, hakim siyaset düzenini ve hükümet başkanına Nahda ile Tunus’un Sesi Partisi’nin ağırlığını hatırlatmaya çalıştı. Büyük meseleler hakkında söz konusu iki partiden bağımsız  kararlar alınamayacağını belirtti.

Büyük bir ihtimalle açık bir şekilde eleştiriler yapmak kasıtlı bir şeydi. Özellikle iki yıl aradan sonra ve şu anki mevcut problemler ortamında gelecek başkanlık seçimleriyle ilgili olarak konuşmanın bir anlamı yok. Mali durumun zorluğuna işaret eden ve Tunuslular için bir hayal kırıklığı gören Maliye Bakanı’nın açıklamalarını eleştirmek masum olmayan bir eleştiri olacak gibi duruyor. Bu durum, hükümetin önemli bir meselede başarısız olduğunu gösteriyor. ‘Hükümet, yolsuzlukla mücadele ediyor’ şeklinde isimlendirilen ve sürpriz bir kampanyayla başlayıp hükümet başkanının popülerliğinin arttığını gösteren anket sonuçlarına stratejik ve çalışılmış bir yanıt anlamına geliyor.