Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Günümüz dünyasında inancın rolü | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Avusturya’nın başkenti Viyana’daki Kral Abdullad Dinler Arası Diyalog Merkezi, Suudi Arabistan’ın son yıllarda başlatmış olduğu girişimlerin en önemlilerinden biridir. Bu merkez, uluslararası düzeyde dinlerin mensupları arasında bir köprü kurmak, çoğulculuğu kabul etmeye teşvik etmek, bağnazlığı ve fanatikliği, din adına şiddeti ve baskıyı destekleyenlere karşı mücadele etme çerçevesinde kurulmuştur.

Bu girişim gibi dünya toplumlarını bir araya gelmeye ve tüm insanlığa fayda getirecek yardımlaşma faaliyetlerinde işbirliği yapmaya teşvik eden tüm girişimler övgüyü hak etmektedir.

20’inci yüzyılın ikinci yarısı boyunca dünya, tüm insanlığın ortak iyiliği ilkesini benimseyen birçok girişime tanıklık etti. Ama yüzyılın sonunda küresel karakterli ideolojik modellerin yıkılması ile yok oldular. O dönemde küreselleşme düşüncesi etrafındaki tartışmalar arttıkça bazıları bunu küresel inançların yerini alması olası bir alternatif olarak gördü. Ama biz şimdi küreselleşmenin tek bir küresel pazar yaratmak için neredeyse tamamen dünya ekonomilerini birleştirme hedefine yöneldiğini biliyoruz. Belki de bu ya da başka nedenlerle küreselleşme doğrudan bir ekonomik getirisi olmayan alanları ihmal etmiştir. Başta 2015 Paris İklim Anlaşması olmak üzere küresel çevre ile ilgili uluslararası anlaşmaların düzgün bir şekilde uygulanamamasını en azından bu şekilde açıklayabiliriz.

Modern siyasette görülen keskin saflaşmalar, dünyamızın içe dönük ve aşırıcı eğilimlerin yeniden doğuşuna şahit olduğunu ortaya koymaktadır. Buna örnek olarak tüm Avrupa ülkelerinde gittikçe güç kazanan aşırı sağcı partilerin elde ettikleri siyasi güç gösterilebilir. Bazen bu olgu, ekonomik krizlerle haklı gösterilmeye çalışılır. Yine belki de bu nedenle geçici bir durum olarak kabul edilir. Ama dünyanın bu tür eğilimlerle ne kadar bir süre yaşamak zorunda olduğunu bilmiyoruz. Aynı şekilde orta ve uzun vadede ülkeler üzerinde bırakacakları etkinin boyutunu da bilmiyoruz.

Böyle bir durumda, insanlık arasında ortak yardımlaşmanın değerini bilenler, bunu etkin ve canlı tutmak için bir yol bulmalılar. İklim değişikliliğinin etkilerinin azaltılması, aşırıcılıktan korunmak ve toplumlar arasında diyalogu teşvik etmek gibi girişimlerin ayakta durabilmesi için hükümet desteğine ihtiyacı olduğu kesindir. Aynı şekilde her ülkede yerli toplumların etkin ve samimi katılımı olmadan hedeflerine ulaşabilmesi de uzak bir ihtimaldir.

Tam da bu noktada tüm dünyada dinlerin mensupları ve ruhani liderleri arasındaki işbirliğinin önemi ön plana çıkıyor. Bunlardan her birinin günün birinde günümüz dünyasında inancın rolü nedir, inanç tüm insanlığa ne getirebilir, şeriat ve yasaların sınırını aşarak tüm varlıkları kapsayan Allah’ın kulları düşüncesine ulaşabilir miyiz gibi sorularla karşı karşıya kaldıklarını düşünüyorum.

İnanç halen dünya nüfusunun çoğunluğunun hayatlarını etkileyen bir faktördür. Gelin tüm dünyadaki inançlı kimselerin, iklim değişikliğinin gelecek nesillerin hayatı için tehlike oluşturduğu gerçeğini anladıklarını, inançları gereği bu küresel felaketin gerçekleşmesini engellemek için işbirliği yapmaları gerektiğine inandıklarını farz edelim. Bunun gerçekleşmesi halinde şüphesiz tüm insanlar kendi kendilerine ve imkânları ölçüsünde bu tehlikeyi engellemek için üzerlerine düşen görevi yerine getireceklerdir.

Bu örnek, fanatiklik, dışa kapanma, iç savaşlar, yoksullukla mücadele ve benzeri sorunlar için de geçerlidir.

Bu örnekler Kral Abdullah Dinler Arası Diyalog Merkezi gibi modellerin, diplomatik çerçeveler ve dar sınırlardan kurtulması gerektiği gerçeğini ortaya çıkarıyor. Günümüzde Kral Abdullah Dinler Arası Diyalog Merkezi’nin önünde, inancı bir barış köprüsüne dönüştürmede ve küresel düzeyde ilerlemede lider bir rol oynama fırsatı bulunmaktadır. Çünkü tüm dünyanın buna ihtiyacı vardır.