Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Amerikan füze savunma sistemlerine yakalanmayan füze geliştirdiklerini ilan etmekle, yeni uluslararası güç dengesini deklare etmiş oldu. Nitekim bunun bölgesel ve uluslararası sonuçları, söz konusu bu açıklamaya uygun bir şekilde derin bir mülahazaya ihtiyaç duyuyor. Bununla birlikte bunun nedenlerini ve Putin’in şahsiyetini anlasak bile belki de biz, büyük bir stratejik oyunla karşı karşıya bulunuyoruz.
Rusya’nın, ABD’nin 2003 yılında Irak’ta Saddam Hüseyin’e karşı kullanırken gördüğümüz Tomhawk füzelerinden 10 kat daha güçlü füzeler geliştirdiğinden şüphem yok. Fakat buna rağmen KGB’nin Doğu Almanya sorumlusu olduğu günlerden bu yana Putin’i takip edenler, onun ne kadar kurnaz olduğunu çok iyi bilecektir.
Putin, Kasım 1989’da Berlin’de KGB müdür yardımcısıydı. Berlin duvarı yıkıldığı gün Moskova’da KGB’nin doğrudan başkanıydı. Berlin’de Rus İstihbarat binası önünde öfkeli gösterilerin artması sonucu birçok çalışanın kaçmasına rağmen Yarbay Putin, istihbaratın gizli belgelerini yakmak için binanın içerisinde kaldı. Belgelerin çoğunu yakmayı bitirdikten sonra göstericilerin karşısına çıkarak şöyle dedi; “Bina içerisinde tamamen silahlandırılmış muhafızlar var. Kendilerine binaya girmek isteyenlere karşı ateş açma emri verildi. Bunun için ölü sayısı çok uçuk olacaktır.” Bunun üzerine göstericiler ayrılmaya karar verdi. Putin’in belirttiği şekilde içeride muhafızlar olmamasına rağmen herkes kaçtı. Fakat Putin, korkusunu açığa çıkarmadı. Aksine tehlikeye stratejik bir hileyle karşı koydu. Böylece Putin, Rus Büyükelçiliği’nde düşmek üzere olduğu kesin sondan bu şekilde kurtuldu. Putin’in aklı, bu tecrübeye bağlı. Putin, ister Moskova’da isterse Suriye’de olsun herhangi bir gösteriyi kendisi için tehlikeli olarak görüyor. Bundan dolayı Putin, Arap Baharı’nda daima karşı devrimin tarafını tuttu. Bunun için Ukrayna’ya karşı şiddetli bir tutum benimsedi. Putin, sonunun herhangi bir diktatörün sonu gibi olacağından korkuyor. Bundan dolayı Putin, mevcut ve muhtemel tehlikelere karşı koymak için kendisi ve Rusya’nın gücünü gösteren bütün yollara başvuruyor. Putin’in füzesi gerçek mi yoksa stratejik oyun planının bir parçası mı?
Tabi biz, milletvekilleri ve önde gelen Rus ekonomist ve siyasetçilerin karşısında Putin’in yaptığı ‘ülkenin durumu’ konuşmasına benzer çerçevede sadece bir video gördük. Fakat bu video ve konuşmanın önemi, Çin’in ekonomik olarak ABD’den önemli bir şekilde üstün olmasından ileri geliyor. Bu da dünyanın sonunu tek kutuplu olmaya hızlandırıyor ya da dünyayı tek kutuplu bir oluşum haline getiriyor. Fakat bu defa tek kutuplu dünya ABD değil, Çin’dir. Kuzey Kore’ye karşı pervasız tutumlarının yanı sıra Rusya ve Çin arasındaki doğu ittifakının olduğu bir ortamda Putin’in konuşması, daima teknolojik ve askeri üstünlüğe dayanan ABD’nin askeri güvenini sarsıyor. Bundan dolayı oyundan ibaret olsa bile Putin’in meydan okumasının dünyada ve bölgemizde büyük sonuçları olacaktır.
Özellikle Suriye füzesi, modern İsrail uçağını düşürdükten sonra Putin’in füzesi, İsraillileri demir kubbe hakkında yeniden düşünmeye sevk edecektir. İsrailliler, yeni Rus füzeleri ve bu füzelerin doğası hakkında çokça düşüneceklerdir.
Aynı şekilde Putin’in füzesi, Putin’in Suriye’deki tutumunu pekiştirecek ve müzakerelerdeki uluslararası dengede Rus kefesinin ağır basmasını sağlayacaktır. Füze, gerçek ya da stratejik bir oyundan ibaret olsa bile biz, temeli hile olan yeni bir dünyayla veyahut Putin’in nazarında sadece ABD’li Boris Yeltsin olan ABD Başkanı Donald Trump’ın ifade ettiği gibi hakikat ötesi bir dünyayla karşı karşıyayız. Yeltsin, yönetimi gönüllü olarak Putin’e teslim ederek belki de bizimle uzun süre devam edecek bu Rus yönetimini bize bahşetti.
Putin’in füzesi son değildir. Bunun için Putin, Berlin’deki göstericilerin tehlikesine benzer bir tehlikeyi her hissettiğinde Putin’i güçlü bir adam gibi değil de korkak bir adam gibi yeni bir vesile ararken bulacağız.